DİĞER KATEGORİLER

YÜZYILIN EN ÖNEMLİ SEÇİMİNE DOĞRU-3

YÜZYILIN EN ÖNEMLİ SEÇİMİNE DOĞRU-3- Behçet BÜYÜKGÖKMEN- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Yazının ilk iki bölümünde ana fikir olarak iki şeyi işlemeye çalıştım. Türkiye'nin dünya sistemini belirleyecek kadar etkili bir ülke olduğunu ve ABD’nin başını çektiği emperyalist sömürgecilerin Türkiye'den asla vazgeçmeyeceklerini ve bu nedenle ülkeye kendilerine müzahir batıcı kadroların hakim olması için her yolu deneyecekleri saptamasını yaptım. Yazının son bölümünde batının ahlaksız ikiyüzlülüğüne kanıtlar sıralamadan önce altını tekrar çizmek istediğim yaşamsal durum şudur: 14 Mayıs 2023 seçimlerinde arsız, hırsız, edepsiz, büyük haydut Batı'nın bize layık gördüğü onursuz ve kompleksli bir yaşam biçimini mi tercih edeceğiz, yoksa batıya rağmen bu coğrafyada onurlu ve bağımsız bir yaşam biçimini mi tercih edeceğiz. Seçim budur, gerisi teferruattır.
İKİYÜZLÜLÜK GENLERİNDE VAR
İnsanlık tarihinin son yüzyılında dünyada hakim güç konumunda olan batı uygarlığı açık bir şekilde tarihin gördüğü en barbar, en katil, en acımasız uygarlıktır. Tarihte hiçbir barbar güç bir çırpıda nükleer bomba ile dörtyüzbin insanı adeta buharlaştırma vahşetini işleyememiştir. Bunların hakim güç olduğu son yüzyılda dünyaya armağan ettikleri milyonlarca insanın öldüğü iki büyük savaş ve yine milyonlarca insanın öldüğü, hanelerin harabeye döndüğü, servetlerin yağmalandığı onlarca çatışmadır. Bütün bu barbarlığı demokrasi, insan hakları teranesiyle gizler ve saftirik insanları aldatamaya, sömürmeye devam ederler. Bu sevimli demokratlar(!), çıkarları azıcık tehlikeye düştü mü adeta kurt adama dönüşürler. İran'a karşı savaşan Saddam Kadisiye kahramanı, batı çıkarlarına zarar verdiği anda ise hayatını onursuzca idam sehpasında kaybeden bir diktatördür. Bunun gibi sayısız örnek bulmak mümkün olsa da ben daha fazlasını buraya almak istemiyorum. Beni ilgilendiren bu haydutların benzer nitelikteki aşağılık senaryolarını Türkiye'de uygulamaya koymuş olmalarıdır. Ama unuttukları bir şey var bu ülkede F16’ya levye atarak karşılık veren bir halk yaşıyor. (15 Temmuz'un efsane sahnelerinden). Yine de bunların foyasını ortaya çıkarmak için sizlere küçük bazı örnekler sunayım. BBC den… "Batı basını tarafından sıkça övülen, tabuları yıkan, demokratik bir Türkiye inşa eden lider olarak tanımlanan Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama'nın "en güvendiği 5 lider" arasında gösterildi.
Müslüman nüfusu demokratik bir rejimle yönetmesi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi ilkeleri savunması nedeniyle Türkiye'yi "model ülke" haline getiren Erdoğan, bu havayla girdiği 2011 seçimlerinde oyunu yüzde 50'lere çıkarttı ve iktidarını tam anlamıyla yerleştirdi." Bugün İngiliz’inden Alman'ına, Fransız'ından Amerika'sına kadar yıkılsın, devrilsin, tek adam diktatör dedikleri ve yerli işbirlikçileri ile linçe tabi tuttukları Tayyip Erdoğan'a ne övgüler düzmüşler.
*Tabuları yıkan, demokratik bir Türkiye inşa eden lider// hiç diktatör falan değilmiş yani..
*Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama'nın "en güvendiği 5 lider" arasında gösterildi.// Sam amca çok güveniyormuş vay canına.. Ne olmuşta şimdi güvenilmez diktatör olmuş acaba!...
*Türkiye'yi "model ülke" haline getiren Erdoğan, // Aynı Erdoğan şimdi ülkeyi batırmış mahvetmiş vah vah!!!
*Üstün cesaret madalyaları vermişler.// (ilginçtir Tayyip Erdoğan'a 2004 te madalya vermişler ve 2014’te geri istemişler. Adeta yeni istikametin nişanesi olarak bu madalya 2014’te iade edilmiş.) Zannımca sadece bu olay bile olan biteni yeterince açıklamaya kafidir ve benim açımdan nerede vaziyet alacağımın delilidir. Yani ben kişisel olarak 2014’te başlayan ve halen devam eden sürecin yanında yer alıyorum. "Batı medyasının AK Parti’ye sıcak baktığı günlerde, 2002- 2013 arası, AK Parti ve Erdoğan “ılımlı İslamcı” idi. Batı ile entegre olma arzusunda ve İslam ile demokrasiyi birleştiren reformcu bir aktördü. 2009 Davos’taki “one minute” çıkışından ve Mavi Marmara saldırısından sonra İsrail ve Gülen Hareketi (daha sonra FETÖ) Erdoğan ile ilgili “radikal İslamcı” tabirini kullanmaya başladı."
SON SÖZ
Tarihin en önemli seçimlerine birkaç gün kala durumu kavramak ve görüşlerimi aktarmak adına şunları kaydediyorum
* Biz duracağımız yeri tespit ederken düşmanın attığı okun gösterdiği hedefe bakarız. Bugün düşman okları Milli devleti ve Tayyip Erdoğan'ı hedef alıyor.
*Yaklaşık olarak 2013 yılında başlayan ve halen bütün hızıyla devam eden büyük mücadelede taraflar iyice netleşmiş ve ya batıya tam olarak ram olmuş eski Türkiye ya da bağımsızlık için bedel ödemeye hazır bir Türkiye tercihi masaya gelmiştir.
*Batıya ram olmuş eski Türkiye hedefini gerçekleştirmek isteyenler bütün bir batı dünyasının desteği ile hareket etmektedirler. PKK’sından FETÖ’süne kadar batının sahip çıkıp kullandığı bütün aparatlar tekmil sahaya sürülmüşlerdir.
*Derin Amerika 15 Temmuz'da silahla elde edemediğini 14 Mayıs'ta sandık yoluyla elde etme peşindedir. ABD Başkanı Bıden bunu zaten açıkça deklare etmiştir.
*14 Mayıs'ta ortaya çıkacak tablo ya milletimizin kutlu bir yürüyüşle mazlumlara umut olacağı, kan içici batı emperyalizmine karşı daha adil bir dünyanın inşasının başlayacağı, Türklerin (ırki anlamda değil, misyon anlamında) tarih sahnesine çıkıp tarihi yeniden yapmaya başlayacağı bir tablo olacak…
Ya da yeni mandacılık hakim olacaktır.
Bunlar benim kişisel olarak acizane görüşlerimdir. Şüphesiz kuvvet ve kudret sahibi Cenabı Haktır ve en doğrusunu şüphesiz Allah(CC) bilir. Vesselam.