Yüreği de doyurabiliyor muyuz?- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
Günümüz çocuklarını ‘Z kuşağı’ adıyla etiketlediler. Soru şu; Kim etiketledi bu çocukları? Düşünemeyen, akledemeyen, fikredemeyen asalak çocuklar oldular. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Nasıl bu hale geldikleriyle ilgili fikriniz var mı? Hangimiz taşın altına elini koyuyor? Bu çocukların derdiyle dertleniyor derken, geçenlerde bir paylaşım gördüm.
Yusuf Kaplan önderliğinde Medeniyet Tasavvuru Okulu’nda gençleri geleceğe hazırlıyorlar. Bu okulda sınav yok, büyük sınava hazırlık var diyorlar. Ve 6 bin makale yazılıyor. Çölde su bulmuş gibi sevindim. Birileri bir şeyler yapıyor. Yeterli mi? Yetmez! Hepimiz tüm benliğimizle elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Allah böyle güzel insanların sayısını artırsın, ömrüne bereket versin.
Gelin, asr-ı saadete uzanalım. Helal lokmanın önemine nasıl vurgu yapılıyor bakalım..
Allah Rasulü SAV Hz. Ali’ye hitaben şöyle buyurdular: "Ya Ali! Kâfir bile olsa komşuna ikram et, kâfir de olsa misafirlerine ikram et, ana-babana kâfir de olsa ikram et, dilencileri kâfir de olsalar reddetme. Şüpheli şeyleri yiyenin dini örtülü, kalbi kara olur. Haram yiyenin kalbi ölü, dini köhne, yakîni zayıf, duası perdelenmiş olur; ibadeti azalır.”
Hz. Ebu Hureyre' den (R.A) "Allah Rasûlü (SAV) şöyle buyurdular: 'Mide bedenin havuzudur. Bütün damarlar oraya uğrar, oradan geçer. Mide sağlamsa damarlar da sağlam ve sıhhatli olarak oradan geçer, mide çürük olursa damarlar da çürük olarak oradan geçer. Binada temel neyse dinde de lokma o dur: Temel sağlamsa bina da sağlam, çürükse bina da çürük olduğu gibi lokma haramsa din de çürük olur ve çöker.”
Ebû Bekir Varrak Hazretleri "Sabahları kalkınca insanlara bakarım; kimin helâl, kimin haram yediğini anlarım” dedi. Bunu nasıl anladığını sordular, cevapladı: "Her kim sabah kalkar kalkmaz dilini boş lâf gıybet ve sövüp saymakla meşgul ederse bilirim ki bu hal yediği haram gıdadan kaynaklanır. Her kim de sabah kalktığında dilini Allah’ın zikri kelime-i tevhid ve istiğfarla meşgul ederse onun aldığı gıda da helal yoldandır.
Mûsâ Efendi Hazretleri anlattı: "Bir kadın tanırım. Helâl lokma üzerine çok dikkatlidir İhtiyacı olduğu halde kimseden bir kuruş istemez, verirlerse de almaz. Hatta kimsenin yemeğini dahi yemez Kendi yanında götürdüğü yiyeceği yemek vaktiyse orada yer. Bu sayede okuduğu hastalar Cenab-ı Hak sıhhat murad etmişse şifâya kavuşurlardı. İstese milyarlara sahip olabilirdi. Kendisine külliyetli paralar teklif edildiği halde o sade efendisinden kalan azıcık bir parayla geçinmekteydi. Yardım hususunda ısrar edenlere ‘Aman bana böyle ısrar etmeyin, beni rahat bırakın! Menfaat mukabili okursam Allah bu hali benden alır ve okuduğum kimseler şifa bulamaz!' derdi." Duanın kabul şartlarından olan helâl lokma öldükten sonra cesedi çürütmez.
Abdülkadir Geylanî (KS) der: "Ey oğul! Haram yemek kalbini öldürür. Helâl yemekse onu ihyâ eder. Lokma var kalbi nurlandırır, lokma var karartır; lokma var seni dünyayla, lokma var âhiretle meşgul eder; lokma var sana dünyayı da, âhireti de terk ettirip Yaratan'a rağbet ettirir.”
Bir su bardağı kadar başka bir annenin sütünü içen çocuğu, İslam sütannesi kabul ediyor ve annesiyle eşit sayıyor. Peki, hınzır kılı da dahil olmak üzere jelatin kaplı masum görünen çikolataların verdiği zararın farkında mısınız? Ama engel olamıyorum diyor ebeveynler. Sonra da bu çocuk niye söz dinlemiyor? Neden sapkın halleri var? Neden agresif der dururuz demi? 10 yaşında kız çocuğuna bakıyorsun, kocaman kadın gibi giyiniyor. Çocuğu yetiştirmenin en temel noktası helal lokmadır! Kazançlarımızı yeniden gözden geçirelim!
Midesini doyurduğumuz kadar ruhunu ve yüreğini de doyurabilir miyiz?