YENİDEN PARLAMENTER SİSTEM Mİ? NEDEN?-Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi
Türkiye Osmanlı'nın devamıdır. Türkiye demokrasisi 1876 tarihinden yani 1. Meşrutiyetten başlar. 1. Meşrutiyetle seçimler yapılmış, meclis oluşturulmuş, anayasal düzene geçilmişti.
2. Abdülhamit bir müddet meclisin çalışmalarını izlemiş meclisten millilik anlamında ülkeye yarar gelmeyeceğini anlamış ve meclisi kaldırmamış, tatil etmiştir. Bu tatil 1908’e kadar sürmüştür.1908’de meşrutiyet ikinci defa ilan edilmiş ve yeniden seçim yapılıp bir meclis daha oluşturulmuştur. Bu 2. Meşrutiyet Meclisi Misak-ı Milli'yi kabul eden meclistir. İngilizlerin dağıtmasına kadar çalışmalarını sürdürmüş, üyelerinin çoğunluğu da Ankara’ya gelip TBMM’ye meclis üyesi olarak çalışmalarına burada devam etmiştir.
TBMM anayasa, yasa ve diğer mevzuata göre partilerden ve bağımsız üyelerden oluşur. Yasal çoğunluğu sağlayan parti veya partiler hükumet kurar. Yasal mevzuata göre cumhurbaşkanı seçilir. Bu sisteme parlamenter sistem denir. Türkiye başkanlık sistemine geçinceye kadar bu sistemle yönetiliyordu.
Parlamenter sistem çoğunlukla güçlü hükumetler üretemiyor genelde zayıf çoğunluk yapısına sahip hükumetler iş başına geliyor. Bunlar da her zaman ülke yararına işler yapamıyor. Genelde de ömürleri kısa oluyor. Türkiye 28 günlük, 4 aylık hükumetleri yaşadı. Koalisyondaki partiler devletin çıkarları yerine kendinin ve yandaşlarının çıkarlarını önceledi. Adeta devleti parsellediler.
Şimdi muhalefetteki partiler CHP ve İYİ Parti parlamenter sistemin bu kadar sakıncalarını bildiği halde, şartlar oluştuğunda, iktidara gelirlerse başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçeceklerini söylüyorlar. Hem de parlamenter sistem yerine güçlendirilmiş parlamenter sistem getireceklermiş. Hiç olmazsa parlamenter sistemde bir parti disiplini var, güçlendirilmiş parlamenter sistemde dar bölgeden kendi gücü ve imkanları ile seçilmiş vekiller üzerinde hangi disiplin uygulanacak. Vekil yerelde bölgesinde güçlü ise o gücüne güvenerek parti disiplinine uymayıp çok rahat parti değiştirebilir. Vekil kendini partiye bağlı ve sorumlu hissetmez. Parlamenter sistemde hükumetler koalisyonlarla da olabilir. Koalisyonlarda bazen bir vekilin bile sayı olarak önemi vardır. Bir vekil parti değiştirdiğinde hükumet düşebilir. Geçmişte aylarca hükumetin kurulamadığı da görülmüştür. Bu halde bir de vekillerin güçlü olduğu güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçildiğinde durum ne olur? Kaos! Kim kaybeder, devlet ve millet. Ama buna rağmen CHP ve İYİ Parti bu kaosa talip, niçin? Ne gereği var? Sırf iktidar olabilmek için millete bu yapılır mı? Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminin yani başkanlık sisteminin sakıncası ne? Milletim uyan!