DİĞER KATEGORİLER

YENİDEN MERHABA

YENİDEN MERHABA- Behçet BÜYÜKGÖKMEN- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Eskilerin tabiri ile mücbir sebepler yeni dilde zorunlu nedenler bir yıla yakın bir süre bu köşeden uzak kalmamı sağladı. Bilge kişi; yokluğunuz hissedilmiyorsa varlığınızın pek bir anlamı yok demektir demiş. Haza doğru söylemiş. Biz de varlık aynasında anlamlı bir yansıma oluşturamayan biçarelerdeniz. Allah encamımızı hayreyleye...
Yaklaşık olarak bir yıl önce burada altılı masa tiyatrosunun başlaması ile ilgili biraz da ironi içeren bir yazı kaleme almıştım. Bu benzemezleri bir arada tutan en önemli figür masanın yuvarlak oluşudur. Yani tiyatronun baş kahramanı nesneler aleminden yuvarlak masadır demiştim. İroni maksadıyla yaptığım saptama gerçeğin ta kendisi imiş meğer.
Masa yuvarlak olmasaydı maazallah halimiz nice olur, son iki yüzyıllık tarihimizin en önemli demokratik eylemi nasıl ortaya çıkar, muhteşem ittifak nasıl kurulur ve ulusça büyük bir heyecanla beklediğimiz (!) güçlendirilmiş parlamenter sisteme nasıl geçerdik.
Hiçbir ikbal kaygısı olmayan (!) zinhar Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, cumhurbaşkanı yardımcılığı birkaç bakanlık gibi dünyevi makamlarda gözü olmayan altı “halaskaran” (yeni dilde kurtarıcılar diyebiliriz) kendilerini milletimiz için feda edemeden masada oturma krizi ile karşı karşıya kalıp ulusumuzu kendilerinden mahrum koymak zorunda kalırlardı. O sebepten ulus olarak yuvarlak masaya teşekkür borcumuzu unutmayalım ve derhal yerine getirelim.
Teşekkür ederiz değerli yuvarlak masa…oturma krizini önlediğin için...
Ben şahsen yürürlükteki cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden sıkıldım. Tek adam rejimi efendim. Kriz çıkartamıyorsun. Şöyle ağız tadıyla bir efelenip şantaj yapamıyorsun, boyuna posuna bakmadan tehdit edemiyorsun. Milletin sana ölümüne muhtaç olduğu duygusuna kapılıp odunu koysak seçeceksiniz arkadaş tripleri atamıyorsun. Yani çok sıkıcı. Ahh nerde o eski günler; bakanlıkları, genel müdürlükleri şöyle bir güzel paylaşıp memleket için ne icraatlar yapılırdı.
Demokrasinin gerçek erdemi zaten bu değilmiydi. Çoğulcu demokrasi. Biraz hükümetlerin ömrü kısa olur, kutlama süreleri henüz dolmuşken bakanlar değişmek zorunda kalırlardı ama olsundu o kadar kusur kadı kızında da bulunurdu. Hizmet nasıl olsa yapılır, sorunlar nasıl olsa çözümlenirdi… bu bahar olmazsa bir başka baharda olurdu. Kırkıncı, ellinci veya altmışıncı hükümet döneminde olmazsa yüz yirmincide olurdu. Allah’ın sayıları mı bitmişti… önemli olan demokratik kültür ve çoğulcu demokrat olmak değilmiydi!!..
Ahh nerde o eski günler özledik valla... şöyle cumhurbaşkanı bir kitapçık fırlatsa nur topu gibi bir krizimiz olsa... krizin tadını çıkarsak… yaşasın parlamenter sistem yaşasın kutsal demokratik koalisyonlar…
Sahi Ali Bey, Ahmet Bey siz iktidar partisinde iken yıllarca ne hizmetler yapmıştınız, nerdeyse bütün harika işler sizlerin zamanında yapıldı, şahsen imzanız var. Ahh ahh kadir kıymet bilmezler, bilmezler efendim.
Yüksek faiz düşük kurla biraz cari açık sorunu sarmala dönüştü, kalıcı hale geldi ama inşaat sektörümüzde patladı canım...
Suriye topraklarındaki tek vatan toprağımız sayılan Süleyman Şah türbesini üç beş terörist zarar verebilir diye stratejik derinlik gereği kaçırdık ama Ruslara da haddini bildirdik evelallah. Ah Ahmet beycim siz den sonra özür dilediler de şu Putin’e gösteremedik gününü…
Dostlarım her şeye rağmen biz ulusça altı artı (X) bileşenli yuvarlak masaya olan güvenimizi sürdürüyoruz, umudumuzu koruyoruz, sihirli değneklerle bütün sorunlarımızı şıppadanak çözeceklerine inanıyoruz. Ama son zamanlarda Ali Bey, Ahmet Bey biraz mızıkçılık edip masayı dağıtırız gibi çıkışlar yapıyorlar. Yapmayın Allah aşkına, korkuyoruz, korkutuyorsunuz… bir de bazı trollerin Tayyip Erdoğan’ın sizi özel olarak masaya gönderdiği ve zamanı gelince masayı dağıtacağınız tezviratlarına alet olmayın.