YAŞAM SEVİNCİNİ SÖMÜRENLERE...

Hep ahirete yönelik konuşuyoruz. Hep ahirete yönelik plan kuruyoruz. Tüm arzularımızı ahirete erteliyoruz. Tüm sohbetlerimiz dünyadan el etek çektirip ahiret hülyası kurdurma derdinde.
Çünkü dünya için konuşmak bedel istiyor, dünyaya dair plan kurmak emek istiyor. Kısacası dünyayı yaşanılır kılmak çaba istiyor.
Ve biz tüm tembelliğimizle, ruhumuzu bir sarmaşık gibi saran atalet duygumuzla ahirete erteliyoruz her şeyi.
İstiyoruz ki her şeyi Allah yapsın.
Ama bilmiyoruz ki dünyayı yaşanılır kılma adına emek sarf etmeyenler, dini yalnızca edebi cümlelere hapsedenler ahirette de umduğuna ulaşamayacak.
Biraz ümit aşılayan, hedef koyan, heyecanlandıran şeyler yazın, konuşun ne olur…
Dünyayı yaşanılır kılan şey bence insanın yüzünün gülüyor olması. Elbette acı sınanmalarla deneyim yaşayan insanların belirli aralıklarda yüzleri gülmeyebilir. İnsan acısını da yaşayacak tabi ki, bahsettiğim bu değil.
Bahsettiğim şey, bir ömrü somurtuk bir yüze zımbalamak.
Hayır ne oldu arkadaş, dünyanın tüm yükünü sana miras bıraktılar da efkârdan belin mi büküldü?
Evrenin tüm doğa felaketleri kapına geldi de tarumar mi edildin?
Bakıyorsun adam mütemadiyen protokol ciddiyetinde yaşıyor. Sanıyor ki gülerse ondan para alacaklar.
İnsan özellikle de belli bir yaşa geldiğinde gerçekten etrafında gülebilen insan arıyor.
Şahsen ben kendi gülmediği gibi gülmemi problem eden hiçbir insanla aynı ortamı paylaşamıyorum.
Oksijenim bitiyor, gençliğime kramp giriyor.
Zaten dünyanın derdi almış başını gitmiş, herkesin başında illaki bir sınanmalık hikâye…
Bir de böyle bezgin, ümitsiz, negatif bir ruh hali...
Yapmayın dostlarım!
Kendi bedeninize verdiğiniz zarar bir tarafa etrafa yaydığınız mutsuzluk enerjisinin hesabını verirsiniz ahirette.
Hayır zaten bir avuç amelle gidiyoruz, onu da tartıda bu bet suratımızla yarılamayalım.
Hayatı güler yüzle, keyifle, huzurla yaşayalım fakat kahkahalara da boğulmayalım…
Çünkü “Bütün zevkleri kökünden yok eden ölümü çokça hatırlayın!” diyor Allah Resulü.
Bu, dünyadan elinizi eteğinizi çekin, inzivaya çekilin, depresif bir hayat geçirin demek değil.
Yaşadığınız hayatta kendi huzurunuz kadar başkasının huzurunu da önemseyin, kimseye çarpıp geçmeyin bu hayattan diyor.
Nazik olun, kaba ve hoyrat, küçümseyici ve ezici davranışlardan uzak durun diyor...