W. POST KİM DOST- Behçet BÜYÜKGÖKMEN- Yeni Meram Gazetesi
Atlantiğin ötesinden bir alçak Türk düşmanı (Rubin) konuşur ve bu güzelim ülkede birisi sufle almış üçüncü sınıf tiyatrocu gibi sahneye dalar, “dokunacağız” diye ünler. ahh bebecanlar!! Dokunursunuz, zaten şimdiden toplumun bir yerine dokunuyorsunuz. Yad gibi, yaban gibi, yabancı gibi…
Henüz “Irak topraklarına ilk bomba düştüğünde hesabımıza sekiz milyar dolar yatacak” sözlerini ve onursuzca yaptığınız “at pazarlığını” da unutmadık.
Bu Atlantik ötesi var ya, ikinci cihan harbinden sonra küresel hegomon güç oldu ve o gün bu gündür başımıza gelen bela ve musibetlerin beşer planındaki odağı durumundadır. Vatansız onursuz ne kadar hain varsa burada cirit atarlar.
Bu Atlantiğin öte yakası yaklaşık yetmiş beş yıldır bizimle pek bi ilgilidir.
İlk ilgilendikleri eğitim sistemimizdir. Takvimler 1949’u gösterdiğinde 46 da başlayan görüşmeler resmi olarak sonuçlanmış ve meşhur “Fulbright komisyonu” faaliyete geçmiştir. Artık mekteplerde ne okutacağımız ABD misyon şefinin kararına bağlıdır. Yıllardır neden bu eğitim sistemi sorun üretir sorusunun tarihi gerçeği işte budur. Bütün bunlar olurken Milli Şefimiz başımızdadır.
Aynı yıllarda eş zamanlı olarak ilgilendikleri konu ekonomimizdir. Bretton woods sistemine ve IMF li ekonomik vesayete girdiğimiz yıllar 1944 ve sonrasıdır. İlk devalüasyonu 1947 yapmış ve o günlerden bu yana dış ticaret açığı ile tanış olmuşuzdur. Yine başımızda Milli Şefimiz vardır.
4 Nisan 1949 Atlantiğin öncülüğünde ve onun hedeflerine hizmet etmek için NATO kurulur. 11 Mayıs
1950 büyük bir istekle kuruluşa üye olmak için müracaat ettiğimiz tarihtir ve yine başımızda Milli
Şefimiz vardır.
Bu tarihte üyelik gerçekleşmese de ordumuz bir NATO ordusu kıvamına girmiştir. Kısa bir süre sonra zaten üyeliğimiz gerçekleşecek ve nur topu gibi bir vesayet sistemi icraatlarına başlayacaktır. Aynı yıllar örtülü operasyonlar için GLADYO ile müşerref olacağız ve azıcık çizgiden çıkanlar sessizce yola getirilecektir. Atılan bu temellerin ülkemize yetmiş beş yılda hediye ettiği şey kaoslar, buhranlar, derin krizler, yönetilemeyen bir ülke ve muhtıralar ve darbelerle dolu bir tarihtir.
1960 kanlı darbesi ile başlayan süreç. 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997. 27 Nisan 2007 ve nihayet 15 Temmuz 2016 hain darbe teşebbüsüne kadar acılarla geçmiştir.
Yeri gelmişken bu temel atma sürecinde hep başımızda olan Milli Şefimiz kimdir onu da Z kuşağı için açıklamalıyım.
Milli şefimiz CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Mustafa İsmet İnönü dür.
Yani partili cumhurbaşkanı İnönü. Dahası o günlerde CHP il başkanları aynı zamanda ilin valisidirler.
Bugün mevcut Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ucube diye saldıranların ucube tarihleri işte budur.
Yazılacak daha çok şeyler var ama bir köşe yazısı boyutunda bu kadar yeter.
Bugün kim nerede, kim kiminle, kim dost kim değil anlamak için DÜŞMANIN OKLARINI TAKİP ETMEK yeterli olacaktır.
W. Post’u The Ekonomist’i ve benzerlerini…ve elbette içeride onların işbirlikçilerini…