DİĞER KATEGORİLER

VELİLERİN KORKULU RÜYASI

VELİLERİN KORKULU RÜYASI

İSLAM OYUNLARI 6

Eylül ayı denilince; sonbaharın gelmesiyle birlikte doğa kendini yenilerken, biz de Eylül ayı ile birlikte kendi içimizde yeni başlangıçlara yelken açarız. Biz Türk kadınlarının, salçalar soslar kurular derken kışa hazırlık maratonumuzu da eklemek gerek. Aynı zamanda çocuklarımızın eğitim öğretim hayatının başlangıcı.
Hüzün ayı diye nitelendirilen Eylül ayı ile ilgili şairler şiirlerini yazadursun, biz bize yansıyan kısmına bakacağız.
Malumunuz okullar açılmak üzere. Haliyle herkeste tatlı bir telaş var. Tabii bu telaşın tatlılığı herkese nasip olmuyor. Ebeveynlerin kaygıları oldukça yoğun. Uzunca bir yaz tatilinin ardından çocuklar ruhsal zihinsel ve fiziksel olarak eğitim alacakları kurumlar için ne kadar hazırlar? Çocukları okula hazırlarken işin maddi boyutu da tuzu biberi oluyor.
Bu aralar nereye gitsem hep aynı muhabbet. Veliler, yükselen eğitim masrafları karşısında çaresiz hissediyor. Birçok aile, birden fazla çocuğu olan ve maddi durumu kısıtlı olan aileler, bu durumdan en çok etkilenenler arasında. Çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmek istemelerine rağmen, artan maliyetler nedeniyle eğitimden feragat etmek zorunda kalan veliler de mevcut. Özellikle kırtasiye malzemelerinin, okul formalarının fiyatları ve mutfak masrafları velilerin bütçelerini aşırı derecede zorluyor.
İşin içine bir de servis ücretleri girince kördüğüm gibi çözülemiyor. Veliler alternatif ulaşım yöntemlerini denese önümüz kış ve çocukların güvenliği de söz konusu. Haliyle işin içinden sıkılmaz bir hal alıyor.
Bu durum sosyal medyaya da yansıyor. Velilerin sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda, “Çocuklarımızın geleceği için eğitim şart ama bu kadar pahalı olmamalı, okul bir ticarethaneye dönüştü” gibi tepkiler dikkat çekiyor.. Eğitimde fırsat eşitsizliğinin hala çözülememiş olmasını feryat ediyorlar. Kaliteli bir eğitim almanın her çocuğun hakkı olduğunu düşünüyorum. Bir Finlandiya olamasak da, içi teferruatla dolu müfredatın yeniden gözden geçirilmesini her platformda ifade ediyorum. Ezbere dayalı bir eğitim sistemi her zaman unutulmaya mahkumdur. Umarım bu dönem yetkililer bizleri şaşırtır.
İfade etmeden geçemeyeceğim diğer bir konu ise; bu döneme kadar müdürler ilkokula başlayan çocuklardan bağış adı altında ücret talep ediyordu. Okul için kullandıklarını iddia ediyorlardı. Bakanlığın yeni düzenlemesi ile bu durumun tamamen ortadan kalkmasına sevindim.
Çocuklarımıza her ne kadar fiziksel olarak okula hazırlamaya çalışsak da, ruhsal olarak hazırlamak daha önemli. Peki nasıl hazırlayacağız? “Önce ilgi sonra bilgi” deyimini düstur edinerek başlayabiliriz. Koşulsuz sevildiğini değer gördüğünü düşünen bir çocuğun kalbine ruhuna dokunmak işimizi daha kolaylaştıracaktır. İletişim, rutinler, duygusal destek, arkadaşlık becerileri ve pozitif dil kullanımı gibi basit adımlarla, çocuklarımızı okula daha iyi bir şekilde adapte olmaları için destekleyebiliriz. Okul, yeni maceralar ve öğrenme fırsatlarıyla dolu bir yerdir ve çocuklarımıza bu deneyimi olumlu bir şekilde sunarak onların okula daha olumlu bir şekilde gitmelerine yardımcı olabiliriz.. Çocuklarımıza hayat yolculuklarında başarılar diliyorum.