UYUTULUP UYUTULMAMA KARARI- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi
sokak hayvanları ile ilgili bir süredir bir tartışmanın ortasındayız. Ne olacak bu sokak köpeklerinin hali diyoruz. Farkındaysanız sokak kedilerinden hiç bahseden yok. Kediler çöplerden de olsa yiyecek bir şeyler buluyorlar. Daha da bulamazlarsa insanımız vicdan sahibi kendi yemeğini kedilerle paylaşıyor, aç kalmıyorlar.
Okulların da açık olmasıyla birlikte gün geçmiyor ki sokak hayvanlarının yaşlı ya da öğrencilere saldırı haberi duyulmasın, videosu yayınlanmasın. Algı operasyonu mu yapılıyor, onu da bilemiyoruz? Ancak bu işten mağdur olan, köpekten kaçarken kazaya karışıp can verenler var. Diğer taraftan da işin içinde olmayan çocuklarını servisin getirip götürdüğü tabiri caizse tuzu kuru ve mutlu bir azınlık var.
Sokak hayvanlarının uyutulmasını isteyen grup ile karşı koyanların, hayvan haklarını savunanların mücadelesi devam ediyor. Biz bugün ortaya karışık bir sunum arz edelim, herkes kararını ona göre versin.
Konya'mızın ilk hayvan barınağı eski Karatay Belediye Başkanı Mustafa Özkafa tarafından Aslım bölgesine yapıldı. O zamanlar 300-500 köpek kapasiteli bir barınak. Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi ile ortaklaşa da mini bir köpek klinik ve kısırlaştırma merkezi kuruldu. İptidai ortamlarda hayvanların toplu olarak tel örgüler içinde kaldıkları bir barınak.
Barınağın inşaat ve kontrol hizmetlerinde bulunan daha sonra da barınağın padoklarını yerinde tetkik eden biri olarak biraz deneyimim var. Efendim bir koyun sürüsünün içerisine dalsanız, girerseniz en fazla o ahır kokusu insanın giysilerine bulaşır, siner. Yıkadığınızda da tertemiz olur, koku kalmaz. Nedendir bilemedim o zamanlar hayvan barınağına gittiğimizde orada bir 15 dakika bilemediniz yarım saat kaldığınızda genzinizden o koku bir hafta çıkmıyor. O hayvan barınağı Büyükşehir Belediyesine devredildi. Bir başka Karatay Belediye Başkanı Mehmet Şen tarafından 2000'li yıllarda Tatlıcak tesislerinin içine mini bir köpek barınağı yapıldı. Bu barınak ise muhtemelen Konya Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Ümit Börü (Sürmeli) ile yaşanan problemlerden kaynaklandı.
Ümit Hanım bütün sokak hayvanları için ayrı ayrı, VIP, kapalı mekan ve gezinti yeri de bulunan ferdi barınaklar istedi. İsteğinde haklı olabilirdi ancak belediyenin imkanları da ortada idi.
AK Parti iktidarında Hayvanları Koruma Kanunu çıkarıldı. Hayvanlar için bir özerklik niteliğindeki kanunla, hayvanlar kısırlaştırılarak kulağına küpe takılıp şehrin sokaklarına salınacaktı ve salındı da. Hele bir de kısırlaştırılınca daha bir azgınlaşan hayvanlar, parklarda ve ıssız alanlarda koloniler oluşturmaya başladılar. Konya'nın taşra ilçelerinde sokak hayvanı problemi olmaz. Yerli yapacak bir şey kalmazsa bir damperli kamyona hayvanları toplarsınız Büyükşehir Belediyesi çöplüğüne varınca damperi kaldırırsınız. Ötesini Büyükşehir düşünsün.
Peki kısırlaştırma ile bu iş çözülür mü? On binlerce sokak hayvanı var. Kısırlaştırmanın hijyenle bir ortamda yapılması lazım. Ayda yapamazsınız da üç merkez ilçe ve büyükşehir belediyesi 500 hayvanı kısırlaştırırsa biter mi? Yaklaşık 22-23 senedir kısırlaştırma yapılıyor. Ortalama 10-15 sene ömrü olan sokak hayvanları bitirilebildi mi?
Örnek yüzlerce ancak bir tane örnek verelim. Şehrin merkezinde Anıt'ın batısındaki Millet Bahçesi'ne gidelim. Sabah erken saatlerde iki tür canlı görürsünüz. Bir tanesi torpilli, kulağı küpeli, yasalarla koruma altına alınmış köpekler var. Diğer tarafta da tek yürümeleri imkansız olan sporseverler var. Millet Bahçesi'ne yürümeye gelmişler. Ellerinde birer sopa. Niçin mi, köpekler saldırırsa! Zaten direkt saldırıyorlar, yürüyen biri olarak söylüyorum. Eskiden köpekler itlaf edilirdi. Yıllarca verilen görevi yapan şu anda emekli Ali kardeşim, her gün itlaf için çıkardı. İtlaf yasaklandıktan sonra Ali çavuşu çöp ekibine verdiler. Bir trafik kazasında iki ayağını kaybetti!
Devlet, bir yasa çıkarma eğiliminde . Barınakta toplanan hayvanlar, sahiplenmek istenmeleri durumunda 30 gün sahip bekleyecekler. İsteyen olursa sahiplendirilecek. İsteyen olmazsa da uyutulacak.
Peki ne yapılmalı? İngiltere'deki İsviçre'deki Almanya'daki, hulasa Avrupa ve ABD'deki sistemi uygulayalım mı? Oralarda başıboş sokak hayvanı yok diyorlar.