DİĞER KATEGORİLER

Üstün Yetenekli Çocuklara Yaklaşım

Üstün Yetenekli Çocuklara Yaklaşım- Mencenur MUTLU- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6
Ebeveynler çocuklarının bilişsel ve duyuşsal aynı zamanda fizyolojik gelişimi açısından oldukça önemli role sahiptirler. Bu rol üstün yetenekli ve üstün zekalı çocuğu olan ebeveynler için de geçerlidir. Üstün yetenekli ve üstün zekalı çocuklar, yaşıtlarının ilerisinde bir gelişim göstermeleri sebebiyle pek çok şeyi kolayca anlarlar, bur durumun anne babayı rahatlatan ve işlerini kolaylaştıran bir durum olarak düşünülebilir fakat üstün yetenekli anne-babaları bir çok konuda çok daha fazla zorlamakta ve eğitimlerini sağlayabilmek adına çok daha fazla efor sarf etmektedirler. Öncelikle Üstün Zekalı ve yetenekli çocukları tanımak adına birkaç maddede tanıyalım onları: *Yaşıtlarına göre daha erken yaşta konuşma, okuma ve yazmayı öğrenirler. *Bazıları akademik alan başta olmak üzere pek çok alanda üstün veya özel yetenekli olurken bazıları ise sadece bir alanda üstün ve özel yeteneğe sahip olabilirler. *Kelime hazineleri geniştir ve sahip oldukları bu hazineyi, yerli yerinde kullanmayı severler. *Genelde kendilerinden büyük çocuklarla ve yetişkinlerle birlikte olmaktan hoşlanırlar. *Kendilerini eleştirel gözle incelerler ve acımasızca eleştirebilirler. *Yüksek düzeyde görev sorumluluğuna ve motivasyonuna sahiptirler. *Yaşıtlarının ilgi duyduğu oyunlardan daha gelişmiş oyunlarla ilgilenirler. *Yaşıtlarına göre daha uzun dikkat süresine sahiptirler. *Yetenekli oldukları alanlarda daha hızlı öğrenirler. Üstün Zekalı ve Üstün Yetenekli Çocuklar Hakkında doğru sanılan gerçekler: *Davranış bozuklukları ve ruhsal bozukluklar gözlenir. Mutlaka bu sorunların görünmesi gibi bir durum söz konusu değildir.( Doğru yaklaşım ile) *Çok hızlı gelişirler ve kısa ömürlüdürler. Hızlı gelişme artık yeni nesilde görülen bir durumdur fakat kısa ömürlü olmaları gibi bir durum kesinlikle doğru değildir. *Aşırı hareketlidirler. Hepsinin aşırı hareketli olması gibi bir durum mümkün değildir. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun eşlik ettiği durumlarda aşırı hareketlilik görülebilir. *Uyumsuz olurlar. Uygun ve yeterli destek programları aldıkları sürece uyumsuzluk gösterme gibi özellikleri yoktur. Fakat, farklı düşünme özellikleri, anlaşılmalarını etkileyebilir ve kendini net ifade edememe gibi durumlardan dolayı uyumsuz olarak algılanabilirler. *Toplumsal açıdan geridirler. İhtiyaç duydukları durumlarda desteklendiklerinde, toplumsal uyum açısından herhangi bir sorun yaşamazlar. *Diğer insanları aşağılamaktan hoşlanırlar. Kendilerini ifade etme şekilleri bazen farklı olabildiği için böyle algılanıyor olabilir. Ancak, bilinçli şekilde aşağılama durumu söz konusu değildir. Evet görüyoruz ki son günlerde oldukça popülerleşen ve sonrasında yıpratılan Atakan’ın bir çok özelliğini karşılayabiliyor bu maddeler. Atakan hakkında oldukça garip teoriler atıldı ortaya ve bununla birlikte aile yıprandı Atakan yıpranmamış gibi görünse de henüz 10 yaşında bir çocuk olması hasebiyle o da bundan nasibini aldı. Aile yapısına baktığımızda oldukça kaygılı yapıda ne yapacağını bilemeyen bir anne-baba profili ve narsistleşmeye başlayan bir çocuk. Maalesef üstün yeteneklilerde en fazla rastlayabildiğimiz özelliklerdendir narsistik karakter. Peki neden böyle bir yapılanma oluşuyor ve nasıl oluşuyor? Hemen cevaplayayım evet üstün zekalı ve yetenekli çocuklar oldukça farklılar aileler çocuklarına rehber olabilmek adına tüm çabayı sarf ediyorlar fakat bir türlü çocuğun dünyasına yeterli gelmiyor. Bazen öyle ki anne babalık rolü unutuluyor sanki çocuğu gelişitirmek zorunda olan birer eğitmen gibi davranılıyor fakat buna rağmen yine yetişilemiyor. Çocuk anne babsının kaygısını görüyor aynı zamanda farklı olduğu devamlı hissettiriliyor her yerde söyleniyor , sen farklısın, sen özelsin ve sen herkesten iyisin imajının devamlı verilmesi durumuyla beraber zaten fıtratı yatkın olan çocuk narsistleşmeye başlıyor ve bu durum gün geçtikçe kar topu gibi artarak devam ediyor. Peki ne yapmalıyız? Elbette öncelikle anne-baba kendi rollerini unutmamalı ve kaybetmemelidir. Unutulmamalı ki üstün yetenekli veya üstün zekalı da olsa o bir çocuk ve sınırlara ihtiyacı var. Sınır konamayan çocuklar anne babayı artık otorite olarak görmezler ve onlara karşı öfke beslerler bunun sebebi kendilerini güvenli bir ortamda hissetmemeleridir. Ona güvende hissettirebilmek için tüm çocuklara konan sınırların onlara da konması ve tüm çocuklara verilen sorumlulukların onlara da verilmesi gerekmekrtedir. Karşılıksız iyilik yapma davranışını öğretme ve bu konuda onları geliştirmek de oldukça önemlidir. Zorda kalan bir arkadaşına birlikte yardım etmek ve bir karşılık beklememek oldukça fayda sağlayacaktır. Kendisine yapılan iyiliği ve yardımı geri çevirmemek. Bu süreçte tevazu kazanabilmesinin en önemli yollarından biri başkasından yardım almasını da desteklemektir. Bu durum bazen onun da yardıma ihtiyacı olduğunu ve bunun ona iyi geldiğini ilişkilerini kuvvetlendirdiğini öğretir. Üstün yetenekli veya üstün zekalı olduğunu herkesle paylaşmamak oldukça önemlidir çünkü çocuğa yönlendirilen tavırlar değişmekte ve onun ilgi odağı olması yine narsistik duygular beslemesine sebep olabilir. Bunun yerine ilişkilerini güçlendirebileceği ortamlarda bulunmalı ve o yönünü de geliştirmelidir. Elbette desteklenmesi gereken yerde desteklenmeli ve onaylanmalı fakat bazen de yanlışları anne baba dili ile belirtilmeli. Evet üstün yetenekli çocuklar oldukça olgun ve gelişmişler fakat onlarında çocuk olduğu unutulmamalı anne-babaları onlara yetişkin olgunluğu ve şefkatiyle yaklaşmalı ten temasını ve sevgi sunumunu göz ardı etmemelidir.