ÜLKE GÜNDEMİNE BOMBA GİBİ DÜŞTÜ!

12 bebek skandalı, ülkemizin toplumsal vicdanında derin yaralar açan, insanlık dışı bir olay olarak hafızalara kazındı. Bu olay, sadece bir sağlık faciası değil, aynı zamanda toplumun tüm kesimlerini derinden sarsan, ahlaki değerlerin erozyonunu gözler önüne seren bir tablo çizdi. Bebeklerin yaşam hakkının hiçe sayıldığı bu olay, devletin ve muhalefetin tutumları, medyanın rolü ve toplumun tepkileriyle birlikte, ülkemizin toplumsal yozlaşma, duyarsızlaşma ve hissizleşme sorununu bir kez daha gündeme getirdi.
12 bebek skandalı, sadece sağlık sistemindeki ihmalleri değil, aynı zamanda toplumun genelinde yaşanan duyarsızlaşmayı da gözler önüne serdi. Bebeklerin ölümü karşısında duyulan derin üzüntü ve öfke, yerini kısa sürede bir kayıtsızlığa bıraktı.
Bu skandal, toplumun vicdanının bir asit gibi eriyip gittiğini gösteren en çarpıcı örneklerden biri oldu. Bebeklerin yaşam hakkı, şefkat, merhamet gibi temel insan duyguları, yerini çıkarcılığa, duygusuzluğa ve bencilliğe bıraktı. İnsanlar daha fazla para kazanıp hırslarına yenik düştüğü için her türlü kötülüğü kendilerinde hak görüyorlar. Toplum, bireyselleşmenin ve rekabetin artmasıyla birlikte, başkalarının acılarını umursamayan, sadece kendi çıkarlarını düşünen bir hale geldi.
12 bebek skandalı, ülkemizin toplumsal yapısında derin yaralar açan bir olaydır. Bu skandalın ortaya çıkardığı en önemli sorunlardan biri, toplumun vicdanının erozyonu ve duyarsızlaşmasıdır. Bu durumun nedenleri arasında, siyasi çıkar hesapları, medyanın manipülatif tutumu, eğitim sistemindeki eksiklikler ve ekonomik eşitsizlikler sayılabilir. Bir de şunu fark ettim; insanların tek derdi, kira fatura çocuklarının okul aidatlarını ödemek yani hayatta kalmak. Bütün odak noktaları bu. Dolayısıyla kim ölmüş kim kalmış pek de umurlarında değil.
Bu sorunun üstesinden gelmek için, toplumun tüm kesimlerinin ortak bir çaba göstermesi gerekmektedir. Eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması, medyanın daha sorumlu bir yayıncılık anlayışını benimsemesi, siyasi partilerin çıkarları yerine halkın çıkarlarını gözetmesi ve adalet sisteminin etkin bir şekilde işlemesi gibi önlemler alınmalıdır.
12 bebek skandalı, bizlere bir kez daha gösterdi ki, insanlık değerlerini korumak ve toplumsal birlik ve beraberliği sağlamak için hepimizin üzerine düşen görevler vardır. Bu görevi yerine getirmek için, her birimizin kendi iç dünyamızda bir değişim başlatması, daha duyarlı, daha merhametli ve daha vicdanlı bir birey olmaya çalışması gerekmektedir. Aksi takdirde, toplumumuzun geleceği daha da karanlık olacaktır.