TÜRKİYE, ÜNİVERSİTE ÇÖPLÜĞÜNE DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA!- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
Dün okullar açıldı. Gördüğüm kadarıyla veliler çocuklardan daha heyecanlı. Bugünlerde çarşı pazarda çok tatlı bir telaş var. Çocukların gözlerindeki sevinci görmelisiniz. O rengarenk kırtasiye ürünleri beni benden alıyor. Her anne babada çocuğuna en iyisini almak istiyor. Tabii marka alayım derken yapılan israfta göz ardı ediliyor. Aileler arasındaki bu kıyasıya yarış daha Küçük yaşlarda çocuklara marka takıntısına aşılamış olmuyor mu? İçgüdüsel olarak çocuklarımızı okula fiziksel bedensel hazırlarken ruhsal hazırlanmayı da ihmal etmemekte fayda var.. Hazırlık aşamasında bu kadar heyecanlı olan velilerin, çocukların gelişimi ile ilgili kaygılı olduklarını görüyorum. Ee bazı konularda haksız değiller..
Dünya üzerinde, 18 yaşına gelen her vatandaşının mutlaka üniversiteye gitmesi gerektiğine ve gitmediğinde de cahil kalacağına inanan tek ülke, Türkiye'dir. ○ yüzden de Türkiye bir üniversite çöplüğüne dönüşmüştür. Çevremizde mutlaka görmüşsünüzdür; üniversiteyi bitirip de yeterli donanıma sahip olamayan pek çok gencimizi..
24-25 yaşına gelmiş kendi ayakları üzerinde duramayan, eline ekmeğini alamayan milyonlarca diplomalı işsizle dolu ülkemiz.. Oysa; Kendisine teslim edilen bir evi muhteşem şekilde boyayan ve sahibine teslim eden lise mezunu ..O evin musluklarını yapan lise mezunu.. 0 evin elektrik hatlarını döşeyen sıhhi tesisatını döşeyen bir lise mezunu.. Alnının teriyle çalışan üreten vergisini ödeyen kendisine ailesine çoluğuna çocuğuna bakan katma değer üreten bir lise mezunu niteliksiz üniversite mezunundan çok daha değerlidir...
Biliyor musunuz, en gelişmiş batı toplumlarında üniversite mezunlarının genel nüfusa oranı yüzde 10-15'i geçmezken, Türkiye'de ise üniversiteye gitmek Allah'ın emri gibi algılanıyor. Gitmeyenlere cahil gözüyle bakılıyor. Herkes üniversite okumak zorunda değil. Bu garabet sistemde içi teferruatla dolu müfredatla çocukların en verimli yılları gençliği bomboş akıyor.. Milli Eğitim Bakanımızın bu dönem köklü bir değişikliğe gideceğini ifade etmesi umut tohumlarımızı yeşertiyor.. Bu revizyona gençliğimiz ve geleceğimiz için gerçekten ihtiyacımız var..
“Önce ilgi sonra bilgi” derdi hocam ve ilave ederdi: Çocuklarımız gönül almayı da öğrenmeli iyi not almayı öğrenirken. Kul hakkını da Akdeniz bitki örtüsü ile beraber bilmeli. Sabrın ve sadrın(gönülün) faziletlerini de ezberlemeli en az yüksek plazma fiziğinin formülleri kadar.
Yoksa bol sertifikalı adamların verdiği kararlar “kamu vicdanın” yaralar. Üç beş dil bilen adamların bir gece kullandığı uçaklar üzerimizde dolaşıp bizi bombalar. İyi kimyagerlerin yaptığı formüller ile yapılan uyuşturucular zehirler evlatlarımızı.”
Kainatın sisteminde vermediğiniz bir şeyi alamazsınız. Çocuklarımızın yeteneklerini keşfedip içindeki cevheri mücevhere dönüştürdüğümüzde çocuğun hakkını vermiş olacağız. Evet gerçekten kolay bir durum değil. “İmkansız sadece zaman alır” sözünü severim. Hayat yolculuğumuzda hepimize başarılar diliyorum..