Türkiye dümene geçiyor

Merkezi ABD'de bulunan Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği'nin (IAEE) Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, İstanbul'da düzenlenen Üçüncü İran Enerji Haftası'nda Türkiye'nin çevre ülkelerle geliştirmesi muhtemel enerji projelerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Türk Akım Projesi ve İran Boru Hattı Projesi gibi enerji açılımlarının Türkiye'nin siyasal ve ekonomik açıdan daha ileri bir noktaya taşınabilmesi için çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Kumbaroğlu, komşu ülkelerle yaşanan krizlerin enerji projelerine siyasi gölge düşürdüğünü söyledi. “Hem ülkemiz hem komşularımız kazanır” Türkiye'nin çevresinde çok önemli gelişmelerin yaşandığını ve tüm bunların temelinde 'enerji'nin olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Kumbaroğlu, “Ülkeler arası diyaloğun ve bölgesel işbirliğinin geliştirilmesine ihtiyaç var. Bölgesel işbirliğinde hem ülkemiz hem komşularımız kazanır. Petrol üreten ve tüketen ülkeleri ortak çıkarlar çevresinde bir araya getiren yeni bir platforma ihtiyaç var” şeklinde konuştu. “Yeni dönemin yıldızı Türkiye olur” Prof. Dr. Kumbaroğlu, özellikle İranlı yetkililerin Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) işlevini yitirdiği konusunu yüksek sesle dile getirmeye başladıklarına değinerek, şöyle devam etti: “Enerji alanında dengeleri belirleyen yeni bir oyuncu ihtiyacı olduğu konusunda herkes hemfikir. Türkiye, Azerbaycan, İran, Rusya, Türkmenistan ve Yunanistan bu kapsamda işbirliğini geliştirmeli. Böylece hem üretim hem de tüketim tarafı aynı masada buluşmuş olur. Türkiye, çok önemli bir tüketici olmasının yanı sıra ticaret merkezi olma noktasında da en önemli geçiş ülkesi. İran, tüm gücüyle enerji masasına oturmak niyetinde ve Türkiye'yi de yanında istiyor. OPEC'in yerini alacak muhtemel bir oluşum sadece enerji alanında değil, bölgenin siyasi ve ekonomik söylemlerinde de çok etken bir konuma ulaşabilir. Kaldı ki bu yeni oluşumun yaratacağı sinerji Avrasya'da barışı yeniden tesis edebilir. Tüm bu süreci iyi okur ve doğru adımları atarsa yeni dönemin küresel yıldızı Türkiye olur. Bu nedenle Türkiye enerji politikalarını siyaset üstü bir alana taşımalı ve günlük siyasi tepkiler yerine uzun süreli çıkarları doğrultusunda adımlar atmalı.”