TÜRK KADINLARININ DNA'SINA KODLANAN EVLİLİK

Sevgili dostlar, bu hafta Türk kadınlarının DNA’sına kodlanan evlilikten ve kadın beyni ile erkek beyninin arasındaki farktan bahsetmek istiyorum.

Zannediyorum ki; evlilikte iletişim bozukluklarının çoğu, kendimizi ve karşı cinsi tanıyamamak.

Bundan dolayı öncelikle kadın beyni nasıl çalışır? Kadın fıtratı nasıldır? Erkek beyni nasıl çalışır? Erkeklerin fıtratı nasıldır? Bunlara biraz değinelim.

Bir ara sosyal medyada dolaşan bir karikatür vardı. Uzunca ve kalınca bir kitap çizmişler üzerine “Kadınları anlama sanatı” yazmışlar. Şimdi soruyorum: Biz kadınları anlamak bu kadar karmaşık mı?

Araştırmalarda kadınlar; dakikada 250 kelime, erkeklerse 125 kelime konuşuyor. Günlük kadınların limiti 35.000 kelime erkeklerse 10.000 kelime konuşuyorlar.

Sonrada erkekler “Bu kadınlar çok dırdır ediyor” diyorlar.

Gelin sebebini birlikte öğrenelim.

Prof. Dr. Sinan Canan, erkeklerin REM’lerinin az olduğunu belirterek “Sol taraf zayıf olunca bir kez konsantrasyon sağlamakta güçlük çekiyorlar. Yapılan nörofizyolojik deneylerde erkek 2 ya da 3’ten fazla tekrarlayan seslere yanıt vermiyor. Kadın beyni, 50 kere de tekrar etse hep aynı potansiyeli veriyor. Peki neden? Bebek her gün yüzlerce kez gık diyecek. Onu anlaması lazım... O yüzden kadınlar detayı konuşmayı çok severler. Erkeğe bir şeyi 3 kez söylersen duymuyor. Göz ardı etme sistemi erkekte baskın olarak çalışıyor” dedi.

Allah kadınlara gerçekten farklı gizil bir güç vermiştir. Erkeklere de alenî bir güç vermiştir.

Şöyle ki, kadın sabahleyin kalkar, kahvaltısını hazırlar, kocasını işe gönderir, çocuğun kahvaltısını yaptırır okula götürür. Öğretmen ile ilgilenir, çocuğun ödevini yaptırır. Sonra yemek, temizlik, bulaşık, çamaşır, ütüyü de halleder. Kayınvalidesine gider üstüne bir de çarşıya pazara gidip mutfak alışverişini yapar. Daha da yetmedi akraba günlerine, altın günlerine katılır. Hatta ve hatta bir de kocasını idare eder.

Beyler, on dakika bir çocuğa baksanız hemen yoruluyorsunuz. Böyle muazzam güçte yaratılan hatunların kıymetini bilmeli.

Sizlere küçük bir tüyo; kadınların tek isteği ilgi ve sevgi... Akşam pür dikkat eşinizi dinleyin, duygu deposunu bir boşaltsın. İnanın daha az konuşacaktır.

Hem kadınlar bu gezegenin rengi neşesi coşkusudur. Bırakın konuşsunlar. Asıl konuşmayan kadından korkun. Bence daha tehlikeli…

Tıpkı sevgili peygamberimizin Hz. Aişe’ye söylediği gibi: “Konuş ya Aişe ferahlat”.

E biz hatunlar da konuşurken daha kısa cümleler kuralım. Çünkü erkek beyni uzun cümleyi algılamıyor.

Bu vesile ile tüm kadınlarımızın 8 Mart Kadınlar Günü’nü kutluyorum.