TÜKENEN ÖMRÜMÜZ

“Sıcak bir yaz günü adamın biri buz satıyor bir yandan da bağırıyordu: -Sermayesi tükenen adama yardım edin! Sermayesi ‘BUZ’ olan adama yardım edin! Adam bu sözünde haklıydı. Zira ‘BUZ’ durmadan eriyip yok oluyordu… Oradan geçmekte olan büyük veli CÜNEYD-İ BAĞDADİ hazretleri bu sözleri duydu ve bir an durakladı, düşünmeye başladı. Yavaş yavaş beti-benzi sarardı ve olduğu yere yığılıp kaldı. Etrafına insanlar toplandı ve bir süre sonra CÜNEYD-İ BAĞDADİ hazretleri kendine geldi. -Ne oldu sana böyle dediler? Oda cevap verdi: -Tükenmekte olan adamın bahsettiği ‘BUZ’ değil, benim ‘ÖMRÜM’dür…” Evet, asıl maharet erimekte olan buzun gerçek yüzünü görebilmektedir demek ki... “Demir tava geldi kömür bitti, Akıl başa geldi ömür bitti” demeden önce ömrün kıymetini bilmektedir marifet. Önümüzde kaç sahur, kaç iftar, kaç ramazan daha var bilemiyoruz. Her gün ömür sermayemizden tüketiyoruz; ne farkındayız ne de dert ediniyoruz. Manevî duygularımızın coştuğu bu güzel ayda farkındalıklarımızın artmasına niyet edelim. Evet, çok zor bir süreçten geçiyoruz. Pandemi sürecinde şiddetin boşanmaların arttığı, evlerimizi yuva yapamadığımız bir dönemdeyiz. Ayeti kerime de “evlerinizi huzur bulacağınız bir yer haline getirdik” buyuruluyor. Topluma sorun kaç kişi evine giderken koşa koşa gidiyor? Biz dengeyi kaçırdık. İşlerimiz ya ifrat ya tefrit. Severken de döverken de dibine kadar her şey. Şuna inanıyorum; bilgiyi elbette okuyup araştırıp hayatımıza tatbik edeceğiz. Bir işe samimiyetle niyet edip harekete geçtiğinizde Rabbim bereketini halk ediyor ve o iş güzelleşiyor. O zaman önce Rabbimizle aramızı düzeltmeye başlayabiliriz. Ramazan ayına dönecek olursak; manevi hayatımızı düzene koymak için inanılmaz bir fırsat! Biz Allah ile aramızı düzeltirsek Allah’ta bizim kullarla aramızı düzeltir. Biz Hakkın rızasını insanların rızasından önde tutarsak, iki dünya da bahtiyar oluruz. Sağanak sağanak rahmetin yağdığı bu ay istifade edip, idrak edenlerden oluruz inşallah. Zikir fikir şükürle geçireceğimiz her an Cennet’e kesilen bilet demektir. Ömür sermayemizin hakkını verip, hamd ve şükrümüzün en yüksek mertebede olduğu bir hafta diliyorum.