DİĞER KATEGORİLER

Toplum nereye…

Toplum nereye…-Hüseyin TOPTAŞ-Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

 

Hemen her gün haber bültenlerinde yüreklerimizi sızlatan onlarca olumsuz habere şahit olmaktayız.

Kadına şiddet tırmanmakta…

Çocuk suçlu sayısı artmakta…

Fuhuş normal bir olay olarak görülmekte…

Boşanma sayısı rekor düzeylere ulaşmakta…

Alkollü içecek tüketimi her geçen gün fazlalaşmakta…

Cinayet olayları toplumun kanayan bir yarası olmakta…

Çarpık ilişkiler aile düzenini sarsmakta…

Akla ilk gelen bunca olumsuzluklar herhalde tesadüfen kendiliğinden hayatımızda değişiklikler yapmıyordur.

Eğitimde, sanatta, eğlencede aile ve sosyal hayatımızda yabancı modelleri ve yaşantı tarzlarını özendirerek insanımıza takdim ederseniz, bir müddet sonra takdim edilen modelleri hayatımızda görmemiz mümkündür.

TV kanallarında gösterilen olumsuz yayınlar ilk başladığı zaman inancımız ve örfümüzün bizdeki tesiriyle pasif bir tepki veriyoruz. Daha sonra pasif olan tepki yavaş yavaş yerini aktif bir kabullenmeye doğru götürmektedir.

Fener patrikhanesinin ihanet planı belgelerinde geçen strateji maalesef günümüzde kendi ellerimizle gerçekleştirilmektedir.

Türkler Ahlaksızlığa Teşvik Edilecek

Fener Rum Patrikhanesi’nin açtığı okullardan birisi olan Ayvalık İkonomos Akademisi’nin 1884 yılı ders müfredatında yer alan hususları hatırlayacak olursak;  “Türklerin ahlak, milliyet, din ve gelenekleri dejenere edilecek. Bu amaçla küfürler öğretilecek ve bu küfürlerin Türkler arasında yayılmasına çalışılacak. Türkler ziyana ve diğer ahlaksızlıklara teşvik edilecek. Türk gençleri arasında kabadayılık ruhu aşılanarak sevgi ve saygı bağlılıkları kırılacak. Aralarına ikilik sokulacak. Argoya benzer bir küfür dili Türkler arasında yayılarak milli dil ve duyguları bozulacak…”

Türkiye ve İslam alemi üzerinde emelleri olanlar asırlarca bu milleti yok etmek, tarihin milletler mezarlığına gömmek için çok uğraşmışlar ama hiçbirinde başarılı olamamışlardır.  Tarih kitapları haçlı zihniyeti ile Türk milletinin sayısız mücadelesine şahittir.

Şimdi strateji değişmiş cephe yerine kültür ve sanat faaliyetleri ile gerekli olan yıkım kendi kendimize yaptırılmaya çalışılmaktadır.

Yaşadığımız olaylar Ayvalık İkonomos Akademisi’nin müfredatının fiili olarak gerçekleştiğini ortaya koymaktadır.

Osmanlı Devleti’nde Rus büyük elçisi olarak uzun seneler çalışan İgnatiyef, “isyana elebaşılık etmek” suçundan Fener Patrikhânesi’nin kapısında asılan, Patrik Gregorius’un, Rus Çarı Aleksandr’a yazdığı mektuba hâtırâlarında şöyle yer veriyor:

-“Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak gayr-ı mümkündür. Çünkü Türkler, çok sabırlı ve mukavemetli insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzet-i nefis sahibidirler. Bu hasletleri de, dinlerine bağlılıklarından ve kadere rıza göstermelerinden, an’anelerinin kuvvetinden, padişahlarına, kumandanlarına, büyüklerine itaat duygularından gelmektedir. Türkler zekidirler ve kendilerini müspet yolda sevk ü idare edecek reislere sahip oldukları müddetçe de çalışkandırlar. Gayet kanaatkârdırlar. Onların bütün meziyetleri, hatta kahramanlık ve şecaat duyguları da an’anelerine olan merbutiyetten (bağlılıktan), ahlaklarının salâbetinden (kuvvetinden) gelmektedir.
Türkler ’de evvela itaat duygusunu kırmak ve manevî rabıtalarını (bağlarını) kesretmek (parçalamak), dinî metanetlerini zaafa uğratmak icap eder. Bunun da en kısa yolu, an’ânât-ı milliye ve mâneviyelerine uymayan haricî fikirler ve hareketlere onları alıştırmaktır.

Türkler, haricî muaveneti (dış yardımı) reddederler, haysiyet hisleri buna manidir. Velev ki, muvakkat bir zaman için zahirî kuvvet ve kudret verse de, Türkleri harici muavenete alıştırmalıdır. Maneviyatları sarsıldığı gün, Türkleri kendilerinden şeklen çok kuvvetli, kalabalık ve zahiren hâkim kuvvetler önünde zafere götüren asıl kudretleri sarsılacak ve maddî vasıtaların üstünlüğü ile yıkmak mümkün olabilecektir. Bu sebeple, Osmanlı Devleti’ni tasfiye için, mücerred olarak harp meydanındaki zaferler kâfi değildir. Ve hatta sadece bu yolda yürümek Türkler’ in haysiyet ve vakarını tahrik edeceğinden, hakikatlere nüfuz edebilmelerine sebep olabilir.
Yapılacak olan, Türklere bir şey hissettirmeden bünyelerindeki bu tahribi tamamlamaktır!”

Millet düşmanlarının ihanet planlarını ortadan kaldırmak için; Yöneticilerimize, Medya kuruluşlarına, sanatçılarımıza büyük görevler düşmektedir. Tarihin milletler mezarlığında yer almak istemiyorsak tedbir almakta geç kalmamalıyız.