TOGG ÇOGG ŞAŞIRTACAK

61 yıllık hikayenin mutlu sonunun adı oldu TOGG.

Aslına baktığımızda bu hikâyenin başlangıcı 1961’in 29 Ekim'ine dayanıyor.
Acı başlangıcı olan bu hikâyede bilindiği üzere Türkiye'nin ilk yerli otomobil macerasında bir grup mühendis çok kısıtlı imkanlarla "Devrim" isimli bir araç tasarladı, motorunu da kendileri geliştirdi. Ancak birtakım şanssızlıklar, yanlış anlamalar hatta belki de komploların ardından proje 5 ay sonra rafa kalktı. Ancak 2011 yılında dönemin Başbakanı günümüz Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bu hikâyenin kaldığı yerden daha güçlü ve sağlam adımlarla gerçekleşeceğini duyurdu.
2017 yılına kadar yapılan çalışmalar fizibiliteler ve babayiğitlerin bulunması yani yatırımcıların tamamlanmasının ardından 2018 yılında TOGG (Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret A.Ş) kuruldu. Daha sonraki süreçlerde yapılan yatırım ve çalışmalar sonunda Ülkemiz TOGG ile yerli otomobil hayaline kavuştu. Geçtiğimiz haftalarda ilk otomobil üretim bandından indikten sonra günümüze kadar tüm dünyanın dikkatini üzerine çekti.
Yabancı basını takip eden biri olarak dünya medyasının TOGG değerlendirmesi gurur üzerine gurur verirken kendi ülkemizde bu gururdan yoksun kesim ise hayretlere düşürüyor.
TOGG’un fiyatı, modelleri, satışa çıkacağı tarih, bayileri, servisleri, teknik bilgileri vs. gibi birçok soru kısmen de olsa cevaplandırıla dursun asıl mesele TOGG üzerinden yapılan anlamsız tartışmalar.
Yüzde 51’i yerli olan ve Türk mühendisler tarafından üretilen bu aracın yerliliğinden tutun milliliğine, fiyatından tutun renklerine kadar saçma sapan tartışmalar süregidiyor.
Anlamadığım nokta ‘Ya arkadaş ülkede üretilen ve geleceğin teknolojisine birçok markadan önce sahip olarak ülke yollarında olacak bu otomobilin neyi sizin zorunuza gidiyor?’
TOGG üzerinden ev kiralarına, elektrik faturalarına, enflasyon verilerine, benzin zammına sallamak hangi aklın ürünüdür merak ediyorum.
Bugün ülke olarak global dünyaya kendi otomobil markamızı gururla sunarken bunun vidasından cıvatasına kadar yerli mi değil mi tartışmasını yapmak ne kazandıracak.
Bindiğiniz ve yerliliği tartışılır olan, aksamlarının birçoğunu Türkiye ‘den, Konya’dan tedarik eden x marka otomobilin markası ile gerile gerile yürürkenki gururunuz kendi ülkenizin ürettiği otomobille niye yok, anlamak güç. Daha bu gibi şeyleri sıralayabilirim ama konumuz hazımsızlıkların sodası olmak değil, daha çok çalışarak bugün bağımlı olduğumuz enerjisinden sanayisine, tarımından endüstrisine, sağlığından savunma sanayisine kadar yenilikleri üretmek ve dünya pazarlarında bunlarla var olabilmek. Hatırlayın birçok sohbette bir tır demir satarak alınan para ile küçük bir cip alarak ödenen paranın aynı olduğu muhabbetleri. İşte o muhabbetlerdeki yükte küçük ve hafif cepte pahalı ürünleri üreterek dünyaya satma devrindeyiz. Bugün TOGG, yarın yazılım diyerek ilerleyip gidilecektir.
Başta ifade ettiğim gibi "Bugün TOGG çogg şaşırtacak" yarın başka bir üretim çok şaşırtacak. Önemli olan şaşan sapıtan değil, gurur duyup yücelten olabilmek…
AYŞE’NİN BİR DE KOLLARI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜN
Başarısı azmi ve geleceğe olan pozitif bakışı ile hepimizin düşüncelerinin ne aşamada olduğunu gösterdi aslında Necmettin Erbakan Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi Resim Bölümü 3’ncü sınıf öğrencisi Ayşe Yılmaz. Gazetemizin cumartesi günkü manşeti olan bu kardeşimizin hayat hikayesini ve gelecekteki beklentisini okudunuz. Ben yeniden vurgulamak istiyorum...
Gazetemizden Hüseyin Menekşe’nin gidip yerinde gördüğü ve haberine taşıdığı doğuştan iki kolu olmayan 25 yaşındaki Ayşe Yılmaz, hem dersleri ile hem de sosyal hayatındaki davranışlarıyla arkadaşlarına ve çevresine örnek oluyor. Azmin ve isteğin en başarılı örneklerinden olan Ayşe, bu başarısını daha da yükseklere çıkartmak için hayırseverlerin desteğini bekliyor. Yapay zekâ protez kollara ihtiyacı olan Ayşe, Valilik'ten aldığı onaylı yardım belgesi ile kollarına kavuşacağı günün hayallerini kuruyor. Yaklaşık olarak 6 milyon TL gibi bir rakamın gerektiği kollar için ilk adımı atmak zor olmasa gerek.
Mevcut haliyle ulaştığı başarıların yanı sıra bu azimli kardeşimizin bir de kolları olduğunu düşünün. Hayalleri ve azmi için engelleri aşan Ayşe Yılmaz için inanıyorum ki Konya sessiz kalmayacak ve hayalini kurduğu protez kolları Ayşe’ye hediye ederek mutluluğu yaşatacaktır. Destek olan herkese şimdiden teşekkür ediyorum. Kalın sağlıcakla…