DİĞER KATEGORİLER

TEĞET GEÇMİYOR, DELİP GEÇİYOR EFENDİM!

TEĞET GEÇMİYOR, DELİP GEÇİYOR EFENDİM!- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Kıymetli dostlar, yazıma öncelikle bir teşekkürle başlamak istiyorum. Bu hafta 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günüydü. Gaziantep Şahinbey Belediyesi Sayın Mehmet Tahmazoğlu beyefendi kendi çalışanlarına sigarayı bırakmaya teşvik amaçlı aylık 500 TL ödeme yaptığını ve yaklaşık 3 yıldır bu projeyi uyguladıklarını ifade etti.
“Hayatı değil sigarayı bırak” sloganıyla güzel işlere imza atan başkan beyi, hem destekliyor hem tebrik ediyoruz. Darısı diğer belediye başkanlarına diyoruz.
Bu arada Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ve kıymetli Hanımefendi’nin covid sürecini sağlıkla tamamlanmasına çok sevindik. Zevzeklik yapan üç beş densize de yorum yapmak istemiyorum. Sevmeseniz de makamına saygı duymak zorundasınız!
Artist artist konuşup, FETÖ taktiği uygulayanlar da bedelini ödüyor zaten! Akılsız başın cezasını ayaklar değil tüm vücut çekiyor! Neyse konumuza dönelim.
Kıymetli dostlar, son zamanlarda toplum olarak gerçekten iyice daralıp bunaldık. İçinde bulunduğumuz ekonomik durum, içinde bulunduğumuz salgın süreci ve daha pek çok koşul bizi bunalttı.
Evet dünya olarak bu zorlu süreci yaşıyoruz fakat Türkiye olarak bu defa teğet geçmedi delip de geçiyor.
Eskiden dostlarla bir araya geldiğimizde; kuantum fiziğini konuşuyorduk, kuantum fiziğinin insanla ilişkisini konuşuyorduk. Şimdi ise; üzerimize sağanak sağanak yağan zamlarla, pik yapan faturalarla nasıl başa çıkacağımızı konuşuyoruz. Hiperenflasyona karşı hayatta kalmanın tüyolarını konuşuyoruz.
Uzmanlar, gıda krizi kapıda diyorlar! Bence kapıda değil bizatihi yaşıyoruz. “Tohuma sahip olan dünyayı yönetir” klişesi kendisini haklı çıkarıyor.
Türkiye olarak Sağlık konusunda iyi olduğunuzu söylüyor uzmanlar. Fakat eğitimde çuvalladık, ekonomide çuvalladık maalesef.. Tarımda da uzun vadeli bir politika yürütemiyoruz.
Fındığımız var fındık yiyemiyoruz! Zeytinimiz var zeytinyağı alamıyoruz! Üç tarafı denizlerle çevrili Cennet vatanımız da Turizm zengini bir ülkeyiz fakat tatile gidemiyoruz! Ne anladım ben bu işten. Bu ülkenin etinden, sütünden hep yabancılar mı faydalanacak? Biz ne zaman faydalanacağız?
Birkaç gün öncesinde Twitter'da bir tag gördüm. “Konyalı” diye açmışlar girdim baktım, bir video ile karşılaştım. Birkaç tane Konyalı röportaj vermiş: “Ekonomi çok iyi! Zamlardan oldukça memnunuz, hiçbir sıkıntımız yok!” Hayretler içerisinde izledim.
Birçok insan bütün Konyalıların böyle olduğunu zannediyor. Ha bir de ilaveten; ekonomideki sıkıntının dış güçler tarafından yapıldığını söylüyorlar! İyi ki dış güçler var! İyi ki şeytan var! Değilse bunca günahımızı kim yüklenecek de değil mi? Bunu söyleyen ya delidir ya da tuzu kurudur. Aksi düşünülemez!
Aklıma gelmişken; yaklaşık 5-10 yıldır bir Bor meselesi dönüyordu meydanda. “Bu 5 yılda Türkiye Çağ atlayacak! Şöyle uçacağız böyle kaçacağız!” deniliyordu. Hatta dünyanın en zengin ülkesi biz olacaktık! Artık bizim sözümüz geçecekti ve geleceğin abisi biz olacaktık! Hakikaten ne oldu o iş?
Evet, dünyaya yapılan bir darbe var doğru. Yenidünya düzeninde her şeyin tek tip olmasını dikte ediyorlar. Ayrıca ekonomi, eğitim, sağlık, tarım kısacası her şeye hakim olan bir bu güruhtan bahsediyoruz. Bütün dünyayı hizaya getiren üç beş insan topluluğunu hayretle izliyorum. Merak ettiğim konu ise şu; Allah bu işin neresinde?
İtiraf edelim, çok gevşedik kendimizi salıverdik. Hayata dair amacımız, hedefimiz yok. Neden insan olduğumuzu neden bu dünyada olduğumuzu bile sorgulamıyoruz artık.
İnsandaki sırrı çözen kainatın sırrını çözmüş demektir! İnsan da öyle muazzam bir güç varken, içimizdeki o devi uyandırmak için önce fark etmek gerekli! Çünkü fark eden insan harekete geçer. Bizler ise Seferden sorumluyuz Zafer Allah'ındır!..
George Orwell ‘ın çok sevdiğim bir sözüyle yazımı tamamlamak istiyorum: “Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder.”
Hakkı hakikati cesurca haykıran toplumda bir avuç kişi kaldı. Gerisi... Gerisinin üzerine ölü toprağı serpilmiş. Ümidim, üzerimizden ölü toprağını atıp şaha kalkan bir Türkiye'yi görürüz.