DİĞER KATEGORİLER

TASARRUF TEDBİRLERİ

TASARRUF TEDBİRLERİ-Mehmet HANÇERLİ-Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Dünyada enerji kaynaklarının daralması, nüfus artışı, su kaynaklarının azalması ekonomik verilerin geriye gitmesine sebep oluyor. Tüm imkanlar insanoğlunun istifadesine sunulmasına rağmen hoyratça kullanılan kaynaklar gün gün azalıyor ve bitme noktasına geliyor. Hep deriz ya derler ya “Su hayattır” diye. Sular çekiliyor, azalıyor, bitme noktasına geliyor.

Yıllardır vahşi sulama yaptığımız gelecek nesle de ait olan yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını bilinçsizce kullandık. Bol sulu, köpüklü, tazyikli günlük araba yıkamalar, serinlik versin diye tankerlerle cadde ve sokak yıkamaları neler gördük.

Her şeyde durumu biz abarttık. Parasını biz ödüyorduk ya suyu bolca kullanabilirdik. Şimdi sular çekiliyor. Böyle giderse paramızla da su bulamayacağız. Tekrarda fayda var gelecek nesillerinde ortağımız olduğu, hakkı olduğu imkanları kullanmakta özen göstermeliyiz.

Kamu kaynaklarında da aynı durum söz konusu. Kıt imkanların bol kullanılması, aile bütçemizde dahi ekonomik verileri iyi kullanmak gerekiyor. Konsolide bütçe açığı aileden başlıyor sonrada ülke ve dünyaya yayılıyor. Ürettiğinizden fazlasını tüketirseniz bütçeniz açık verir, borç alırsınız, o da devasa boyutlara erişirse borç sarmalına girersiniz. Aldığınız borçlar sayesinde ailede ve genelde lüks yaşantıya girersiniz. O şatafat sizi tiryaki eder sonrada onun esiri olursunuz.

Teknolojinin en yeni icatları, en lüks cep telefonları, binek araçlar ve diğer tüm imkanlar sizde olur. Bu meyanda kabaran ve kartopu gibi çoğalan borcu pek görmezsiniz, görmekte istemezsiniz.

Öyle yanlış uygulamalar görüyorum ki anlaşılması mümkün değil, yerli malı yurdun malı deyip haydi marka verelim SUV TOGG aracını üretiyorsunuz, vatandaşlarımızın TOGG ile fotoğraf çektirmelerini teşvik ediyorsunuz. Ancak makamınıza Audi A6 alıyorsunuz.

İsraf bir noktada kalıyor ki hesapsız kitapsız harcamalar. Tasarruf denilen İslamında emrettiği “Yiyiniz içiniz ama israf etmeyiniz” düsturundan hiç bahsetmiyorsunuz. Halbuki tek kıstas, Gelir gider dengesi. İmkanınız kadar harcayacaksınız. Harcama gelirleri katlarsa hem ailede hem de ülkede tasarruf tedbirleri almak mecburiyetinde kalırsınız.

Hani derler ya işe göre adam mı, adama göre iş mi? Memleket insanına göre iş buluyoruz. Kaynak aynı kaynak olunca elinizde 10 kişinin yapacağı işi 20 kişiye yaptırıyorsunuz. 10 insana vereceğinizi de 10 insana veriyorsunuz. Sonrası mı? Kimse hayatından memnun değil. Örnek hayatımızda EYT’li kardeşlerimizin emekliye sevk edilmeleri. Emekli sayısının artması eski ve yeni emeklilere ekonomik bir darboğaz bir darboğaz getirmedi mi?

Hükumet ya da kabine bir dizi tasarruf tedbirlerine imza attı. Araç kullanımından tutun kamu binalarının kiralanması, çift ve daha fazla maaş ya da özlük haklarının iptali. Devletin dar kaynaklarını da dikkate alarak imkansızlıklardan dolayı asgari ücrete ve emekliye zam yapamayacaksınız daha sonra bir avuç mutlu azınlığa huzur hakkı adı altında birkaç maaş birden vereceksiniz.

Aynı şekilde yüksek düzeyde maaş alan idarelerimizin aldığı miktarlar ile asgari ücret ya da emekli aylığı arasında uçurumlar var. Avrupa ülkelerine lütfen bir bakınız. Bir alman milletvekilinin maaşı asgari ücret olan bir Alman’ın maaşının kaç katıdır. Bizdeki uçurumlar toplumdaki gerilmeleri de çoğaltıyor. İnsanlar yöneticilerini kendi imkanlarını çar çur eden bireyler olarak görüyor.

Yine eskilere gidelim. Konya Belediyesi iken Ahmet Öksüz beyin döneminde bir belediye başkanının bir de Fen İşleri Müdürü rahmetli Ahmet Faal Loras beyin hizmet aracı var. Bu araç öğleye kadar Ahmet Bey tarafından kullanılır öğleden sonra da hesap işleri servisi tahsilata çıkardı.

Bugünlere geldiğimizde daire başkanı, başkan yardımcısı, müdür, şef hatta bazı korumaların altında dahi vergisini ve yakıtını memleket insanının ödediği yüzlerce hizmet aracı var

Yapılan yatırımlarda tek bir ölçü olmalı. Harcamada, ödemede belediye başkanının kendi parası olsa o yatırımı yapar mıydı! Bu hesap yapılmayınca nasıl olsa devlet ödüyor düşüncesiyle zarar  eden yerelde ve genelde devlete yük bazı işletmeler.

Ben şunu gördüm, vatandaşın işleri ve ekonomisi kötü ise siz en karlı yatırımı dahi yapsanız “Bizim paralar bilinçsizce kullanılıyor, ne gerek vardı?” der.

İdarelerimiz yereli de geneli de mecburen ayak uyduracaklar. Memleketin borç sarmalından kurtulması için bu yapılmalı.

Tasarruf tedbirlerinin kapsam alanı genişletilmeli ve derhal uygulamaların kontrolü sağlanmalı.

Başka yolumuz var mı?