DİĞER KATEGORİLER

TARİFİ MÜMKÜN OLMAYAN DUYGU “ANNELİK”

TARİFİ MÜMKÜN OLMAYAN DUYGU “ANNELİK”- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Bu kelam bir peygamber hitabıyla “anneciğime” ve Rahim esmasının tezahürüne mazhar olmuş tüm kıymetli annelerimize ithafen: İnsanoğluna ilk annelik Hz. Havva annemizle ikram olunmuştur. İslam’la “Cennet annelerin ayakları altındadır” diyerek müşerref kılınmıştır. Öncelikle ‘anne’ kavramı üç beş satıra sığacak kadar sığ değildir. Dünyaya geliş sebebimizden birisi de Hakk’ın isim ve sıfatlarının açığa çıkması içindir.

Bu mucizeye vesile olan annelerimiz.. anne görünmez Kahraman. İnsanın içindeki aidiyet duygusunun temelini oluşturan varlık. Anne aslında görünmez bir mimardır.

Annenin helalliğidir bir erkeğin karşısına çıkan kadının doğru olması. Annenin helalliğidir iki yakamızı bir araya getiren. Annenin helalliğidir bir kadının karşısına çıkan erkeğin doğru olması.

Size deseler ki: 9 ay boyunca hiç bırakmadan gece gündüz varlıkta yoklukta her an her dakika her saniye bu eşyayı taşıyacaksın. Mümkün mü? İnsanın fıtratına aykırı taşıyamaz değil mi? Hatta biz üzerimize giydiğimiz kıyafeti zor taşıyoruz değil mi?

Anne dediğimiz varlığın Allah bu gücü ikram etmiştir.

Anne; bütün ailedeki eksiklikleri fark etmeden tamamlayan Allah’ım yegane temsilcileridir.

Şimdi bir kez daha düşünün lütfen. Anne dediğimiz varlığı nefsinize göre tanımını yapmayın.

Siz annenize saygı gösterince tüm kainat saygı gösterecektir. Siz annenize saygı göstermeyince de tüm kainat size saygı göstermeyecektir.

Annenin anneliğini eleştiremezsin eleştirmemelisin. Zannediyor musun ki kökü olmayan bir ağaç yaşasın. Kökü olmayan bir çiçek toprakta kök tutsun.

Hayatımızda soyut olan şeyler anne ile ilgilidir. Her sorunun başlangıcı ve bitişi annededir. Bolluğun Cevheri annedir.

Anneyle olan iletişimin senin Duygu halinin yönetilme sürecini belirler. Baba ile olan iletişimin hayatındaki duruşun ve ilerleyişin ile ilgili süreci belirler. Dolayısıyla anne ve babaya karşı bakış açımızı değiştirmediğimiz sürece akışta değişmeyecektir.

Annesini kaybeden yüreği yaralı güzel insanlar, üzülmeyin! Bu dünyada annesine doyamamak bir peygamber sünnetidir... Gelin şöyle bir asr-ı saadete uzanalım. Bir gün Allah Rasulu Hz. Ebu Bekr’in kulağına; “Keşke yapabilseydim, keşke yapabilseydim” diye fısıldar. Hz Ebu Bekir telaşla; “Anam babam sana feda olsun, söyle ey Allah’ın Rasulu nedir bu hemen yapalım” dediğinde, efendimiz: “Ben namaza dursaydım da, annem babam yahut ikisinden birisi “Muhammed, Muhammed” diye seslenseydiler... “Ben de buyur anneciğim, buyur babacığım” diyebilseydim diye hüznünü dile getirmiştir... Düşünebiliyor musunuz? Koskoca kainatın efendisi, yer gök ehli emrinde ancak yüreğindeki yara, bir kez olsun “annem” diyebilmek... İşte bizler böyle bir dünyada “anne” nimeti ile nimetlendirildiğimizin farkında bile değiliz. Dilese bütün dağlar altın olup peşinden yürüyecek olan o kutlu peygamber ‘anne’ kelimesini söyleyemeden hasret gitti bu âlemden... Rabbim annelerimizin hakkını ödeyebilmeyi, onları memnun ederek ahiret yurduna gitmeyi nasip eylesin.. Amin…