Takva sahibi olmak-Hüseyin TOPTAŞ-Yeni Meram Gazetesi
Allah (cc) buyuruyor: “Elif Lâm Mîm. Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar (muttakiler) için yol göstericidir. Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar. İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır.” Bakara 2/1-5)
Kur’an-ı Kerim kendisini muttakiler için hidayet rehberi olarak belirttikten sonra kimlerin de muttaki olduğunun kısa bir tanımını yapmıştır.
Takva sözlükte “korumak, korunmak, sakınmak, saygı göstermek, dindar olmak, itaat etmek, korkmak, çekinmek” anlamlarına gelmektedir. takvâ kelimesini Seyyid Şerîf el-Cürcânî, “Allah’a itaat ederek azabından sakınmaktır, bu da ceza almayı haklı kılan davranışlardan nefsi korumak suretiyle gerçekleşir” şeklinde tarif eder.
Hazret-i Ömer (ra) bir gün Übey bin Ka’b’a (ra) takvanın ne olduğunu sormuştu. Übey (ra) da ona:
–Sen hiç dikenli bir yolda yürüdün mü ey Ömer? diye sordu
Hazret-i Ömer: Evet, yürüdüm dedi.
–Peki, ne yaptın? diye sordu.
Hazret-i Ömer: Elbisemi topladım ve dikenlerin bana zarar vermemesi için bütün dikkatimi sarf ettim cevabını verdi.
Bunun üzerine Übey bin Ka’b (ra)
–İşte takva budur dedi.
Takva sahibi olmak isteyen bir mümin dikenli yolda yürüyen kişinin dikenlerden korunmak için gösterdiği gayreti Rabbimizin emir ve yasaklarına uyma hususunda da aynı hassasiyeti göstermelidir.
Takva kelimesi kökü ve türevleri ile birlikte Kur’ân-ı Kerîm’de 285 yerde geçmektedir. Kur’an’da ve hadislerde takvâ bazan sözlük anlamında, bazan da “Allah’ın emirlerine uyup yasaklarından kaçınarak azabından korunma” anlamında kullanılmıştır.
Peygamberler ümmetlerine, “Allah’tan sakının ve bana itaat edin” diye hitap etmiştir. Peygambere itaat eden Allah’a da itaat etmiş olacağından (en-Nisâ 4/80) takvâ Allah’a ve resulüne itaat etme anlamını da içerir.
Rabbimiz buyuruyor:
“Siz ne hayır yaparsanız Allah onu bilir. (Ahiret için) azık toplayın. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma)dır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının.” (Bakara 2/197)
“İyilik ve takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah'ın cezası çok şiddetlidir.” (Maide 5/2)
“Ey Âdemoğulları! Size avret yerlerinizi örtecek giysi ve süslenecek elbise verdik. Takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) elbisesi var ya, işte o daha hayırlıdır. Bu (giysiler), Allah'ın rahmetinin alametlerindendir. Belki öğüt alırlar (diye onları insanlara verdik).” (A’râf 7/26)
Rabbimiz, insandan sözde kalan bir iman değil hayatının her anında sözleri ile amelleri ile kendisini takvaya ulaştıracak iman sahibi olmasını istemektedir.
Muttakilerden olmak temenni ve duası ile…