DİĞER KATEGORİLER

TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI’NIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ (1)

TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI’NIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ (1)- Abdurrahman KUTLU- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Tahıl Koridoru Anlaşması; Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle, Ukrayna’nın Karadeniz limanlarında mahsur kalan tahıl gemilerinin kurtarılması ve tahıl sevkiyatının devam etmesi için Türkiye, Ukrayna, Rusya ve BM’in katılımı ile 22 Temmuz 2022’de İstanbul’da yapılan anlaşmadır. Anlaşma tahılın dünya pazarlarına Karadeniz üzerinden yeniden satışının başlamasını öngörüyordu.
Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’nın doğu bölgesini işgal etmesiyle başlayan savaşta, Ukrayna’nın Karadeniz limanlarında 100 civarında tahıl yüklü gemi mahsur kalmış, tahılının uluslararası pazarlara ulaşamaması, küresel gıda bunalımına yol açmıştı. Bu bunalımın önlenmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan ve BM’in girişimleri ile, tahıl sevkiyatını başlatan Tahıl Koridoru Anlaşması yapılmıştı. Dünya genelinde Türkiye’ye önemli prestij kazandıran bu anlaşmada başta buğday olmak üzere arpa, mısır ve diğer gıda ürünlerinin Karadeniz üzerinden yeniden sevkiyatının/satışının başlaması öngörülmüştür.
Rusya’nın kendisine uygulanan yaptırımların devam ettiğini gerekçe göstererek Tahıl Koridoru Anlaşmasından vazgeçmesine kadar, dünya pazarlarına 32 milyon ton tahıl sevkiyatının yapıldığı, 25 milyon ton hububatın da sevkedilmeyi beklediği belirtiliyor.
Rusya-Ukrayna savaşı ile engellenen tahıl sevkiyatı; Arap Baharı faciasından etkilenen Kuzey Afrika ve Ortadoğu islam ülkeleri ve kuraklığın yaşandığı fakir Afrika Ülkeleri başta olmak üzere; küresel ölçekte gıda yetersizliğini ortaya çıkardı. Tahıl sevkiyatının yapılamadığı dönemde dünya tahıl fiyatlarında artışlar ortaya çıkmış, bu artışlardan en çok ekonomik sıkıntılar içindeki ülkelerin etkilendiği belirtiliyor. Dünya kamuoyu, Rusya’nın anlaşmaya geri dönmesi için Putin yönetimine çağrıda bulunmaya başladılarsa da, Putin taviz verecek gibi görünmüyor. Şimdi gözler Erdoğan- Putin arasında yapılacak görüşmeye çevrildi.
Ukrayna; 603.7 bin kilometrekare toprağı, 50 milyona yakın nüfusu ve bu nüfusun da üçte biri savaş sebebiyle başka ülkelere göç etmiş ve iki yıla yakın savaş içinde olan bir ülke . Bu haliyle de ürettiği tahılı dünya pazarlarına sevk edememesi halinde küresel gıda krizine sebep olabilecek kadar dünya gıda üretiminde önemli bir ülke!
Birçok ülkenin, harp halinde olan küçük bir ülkeden gelecek tahıla ümit bağlaması ile gündeme gelen küresel gıda sıkıntısının çok düşündürücü ve uyarıcı yönleri vardır.
Esas uyarı; dünya genelinde üretilen gıdanın, artık dünya nüfusunun ihtiyacını karşılamadığı ve bu tehlikenin giderek daha da büyüyecek olmasıdır.
Bu uyarılar bizim ülkemiz için de geçerlidir. Yakın bir zamana gelinceye kadar, dünya genelinde gıda yönünden kendi kendine yeten yedi ülke içinde yer alırken, şimdi o noktadan oldukça uzaklaştığımız bir gerçektir.
Bugün ülkemizde tarımda her kalemde giderlerin/masrafların çok artması, üründen elde edilen gelirin yapılan masrafı karşılamaması sebebiyle birçok çiftçi ekip dikmekten vazgeçmiştir. Devlet her ne kadar bunlara yönelik teşvik edici tedbirler alıyorsa da, gelir-gider makasının çok açılması ve gittikçe de açılıyor olması, bu alanda başarılı olmayı oldukça güçleştirecek gibi görünüyor. Bu durumda ülkemizde, gıda üretiminin temelleri olan tarım ve hayvancılığın geleceği daha da riskli hale gelmektedir. (DEVAM EDECEK)