Suriye’deki kargaşa İsrail işgalini kolaylaştırıyor

Geçen gün, Gazeteci İbrahim Karagül sosyal medyadan bir video paylaştı. Videoda bir Filistinli kızı katil İsrail askerleri vuruyor. Kız orada yere yığılıyor ve sonrasında da oracıkta ölüyor. Tabi gerçekten korkunç görüntüler… O mazlum kızcağızın kimsesizliği, çaresizliği, tarifi imkânsız acısı ümmet için utanç olur mu? Bilemiyorum. Olacağını da sanmıyorum, artık ümmet utanmayı unuttu. Ölmek sorun değil de zalimin elinde böylesine yalnız ölümün bir insanı yakalaması ne acı. Eminim o kıza Rabbim cennet makamlarından en güzellerini verecektir. O kız, zalime boyun eğmiyor onuruyla şehit oluyor, şehitler mertebesine yükseliyor. Firavun karşısında Allah’ın varlığını haykırarak kızgın ateşlere çocukları ile atılan Firavun’un kızının berberi aklıma geldi o kızın acısını izlerken. Dört gündür o görüntü aklımdan çıkmıyor, hep o kızı ve dünyada bir yankı bulamayan acısını düşünüyorum. O kızın intikamını alacak bir topluluğu da Allah mutlaka gönderecek ama bu çağın her bir insanına bu görüntülerden derin hesaplar kalacak.

İsrail acı ekiyor. Elbette o acı ateş olacak ve İsrail’i yakacak. Bugün masum insanları katletmekte hiçbir beis görmeyen bu zalimler topluluğu kadar, bu zalimler topluluğuna sanki terörle mücadele yapıyormuş algısı ile sessiz kalan devletler de o ateşin içinde kalacak.

İsrail zulümlerine devam ediyor ama bölgede bütün dengeler de yeniden oluşuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Antony Blinken’i Esenboğa Havalimanı’nda kabul etti, Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da Blinken ile görüştü. Bölgedeki terörle mücadeleden ABD’nin zalim İsrail’in bütün katliamına ve işgallerine ortak olmasına, ABD’nin alenen terörü desteklemesinden, Suriye’nin yeniden inşasına kadar eminim birçok konu bu görüşmelerde görüşüldü.

Bu arada tabi ilginç bir şekilde PKK/PYD terör örgütü, terör yapılanmasından vazgeçeceklerini, yeni Suriye’de yerlerini alacaklarını açıkladı. Bu ne anlama geliyor? Bu gelişmeler ışığında da bölgeyi, gelişmeleri yeniden anlamlandırmaya çalışıyorum. Mesela PKK/PYD’nin aldığı kararlarla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarının bir ilgisi var mı? Hakikaten PKK silah mı bırakma yoluna gidecek? Bu açıklamalar, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bölgede her şeyin değişeceğine ilişkin açıklamaları, birkaç defa “vakti geldi” vurgusu yapması çerçevesinde düşündüğümüzde önemli kararların alındığını gösterir mi?

Bunları tam bilemiyorum, benim bildiğim seyirci-taraftar maçı izler, bugün sevinir yarın üzülür ama neticede takıma müdahale edemez, futbolcu alamaz, futbol taktiği vermez. Şimdi mesela Fenerbahçeli taraftarlara konuyu bıraksanız, defansa, orta sahaya, kanatlara, santrafor kademesine çok başarılı Victor Osimhen kalitesinde 4 futbolcu almaz mı? José Mourinho kalitesinde bir teknik direktör ama Yusuf en-Nesyri kalitesinde santrafor, Samet kalitesinde stoper… E doğal olarak başarılı olamıyor takım. Nitelikli 4 futbolcu takviyesi yapsanız bu takım ne Beşiktaş’a ne Galatasaray’a ne de Athletic Bilbao’ya yenilir değil mi? Ama taraftar Ali Koç’a konuyu anlatabiliyor mu? Yok hayır anlatamıyor, sadece “Ali Koç istifa” diye bağırabiliyorlar. Seyircinin, taraftarın, halkın oyuna müdahalesi işte bu kadar olabilir.

Devleti yönetenler de halka sormazlar, “PKK/PYD’den nefret et” denir, halk da nefret eder, yarın bakmışsınız en önemli dost onlar olmuş, buna da hazırlıklı olun derim. Hayat böyle.

Mesela ben 2014'te sevdiğim çok insanı şimdi kötü olarak görüyorum, hepimiz böyleyiz, o gün için solculara dost gelenler bugün düşman, o gün için milliyetçilere dost gelenler bugün düşman… Gelişmeleri böyle izlemekte fayda var. Kitap yeniden yazılıyor. İbrahim Kalın Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed Colani ile Şam’ı gezmiş, Allah kabul etsin Emevi Camii’nde namaz kılmış. HTŞ, Rusya ile görüştü, PKK/PYD ile görüştü, ABD Dişleri Bakanı Türkiye’ye geldi… Önemli gelişmeler bunlar. Hem de gerçekten çok önemli. Ve bakalım neler olacak neler! Şundan emin olun görünen görünmeyenden her zaman azdır. Akıllı olmak olayları doğru izlemek doğru analiz yapmak çok önemli. Bölge savaş ve kargaşa yorgunu. Bunu da unutmayalım ama şunu da unutmayalım, burada en önemli konu şu; Suriye’de Suriye halkı bir zafer kazandı ve tarihin en büyük zalim ailelerinden olan Esad ailesinin iktidarını bitirdi, adeta devrime devrim yaptılar. Doğal olarak da bu süreçte bir boşluk oluştu. Sonra ne oldu? Hemen İsrail Suriye topraklarını işgal etmeye başladı. İşte bu noktayı kaçırmayın. İsrail Suriye’yi işgal ediyor.

Dünya üzerinde İsrail kadar zalim, soykırımcı, alçak bir topluluk bundan önce yaşamadı. Hitler bunların binde bir çapında bile olamaz. Biliyorum ki İsrail de bitecek, İsrail de yok olacak ama çok açık yazayım, ben İsrail’in girdiği Suriye topraklarından çıkacağını hiç zannetmiyorum, şimdi de işgal ettiği Golan Tepeleri’ndeki durumunu kalıcı hale getirmeye çalışıyor. Dünya sessiz, uyumaya devam ediyor, Arap ülkeleri zaten uyanma kabiliyetlerini kaybettiler. İsrail de tampon bölge yalanı ile alenen Suriye’den yeni topraklar işgal ediyor. İsrail’in bütün suçlarının ortağı Amerika Birleşik Devletleri ise bu zalim İsrail’in hiçbir fevriliğine ses çıkarmıyor.

Neticede dostlar, maymuna bakmaya gerek yok, asıl oyun İsrail’in fiili Suriye işgaliyle ortaya konuyor. Suriye’de şimdilik karmaşa var ama İsrail’in işgali net. Bu konuyu dikkatinize sunuyorum. Esad’ı yıkma sevinci yaşarken Suriye’yi de İsrail’e teslim edivermeyin de… Çünkü asıl düşman İsrail – ABD… Bunu unuttuğunuz anda zokayı yutarsınız, bilmenizi isterim.