DİĞER KATEGORİLER

SURİYE İLE NORMALLEŞME OLSUN MU?

SURİYE İLE NORMALLEŞME OLSUN MU?- Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Bugünkü Suriye 1514’ten 1914’e kadar tam 500 yıl Osmanlı’nın bünyesinde Şam vilayeti ismi ile kalmıştır. 1914’te çıkan 1. Dünya harbi sonucu İngilizlerin kışkırtması sonucu Şerif Hüseyin Osmanlı’ya kabilesi ile isyan etmiştir. Neticede Arap yarım adası Şerif Hüseyin ve oğulları arasında bölüşülmüştür. En büyük toprak parçasının adına Suriye denmiş ve krallığına da şerifin oğullarından biri olan Faysal getirilmiştir. Kısa süre sonra Suriye Fransızlara bırakılmıştır. Nihayet 1946 yılına kadar Fransız mandasında kalmış, 1946 yılında bağımsız devlet olmuştur. 1963’te Baas Partisi mensubu olan subaylar ihtilal yaparak devleti ele geçirdiler. 1970’te parti içinde yeniden bir ihtilal yaparak General Hafız Esat yönetimi ele geçirdi. 1971’de Cumhuriyet ilan edildi. Hafız Esat cumhurbaşkanı olarak 2000 yılında kadar yönetimde kaldı. Vasiyeti icabı yerine oğlu Beşar Esat geçti. Suriye Hafız Esat’a kadar inişli çıkışlı da olsa ülkemiz ile pek bir sorun yaşamadı. Hafız Esat ülkemize hep düşman gibi davrandı. PKK’nın en büyük destekçilerinden oldu. 1999 yılına kadar Bekaa vadisinde yaşamasına izin verdi. Türkiye-Suriye savaşı çıkacaktı. Mısır’ın arabuluculuğu ile savaş önlendi.
Oğul Esat yönetime gelince işler düzeldi. Hatta 2011 yılında iç savaş çıkmadan önce sınırların kaldırılması bile düşünülüyordu. Ortak bakanlar kurulu toplantısı bile yapılıyordu. 2011 yılında Arap baharı olayların çıkması ile diğer bazı Arap ülkelerinde olduğu gibi Suriye’de de işler karıştı. Tabi bunda katil emperyal ABD ve Batı’yı sürekli kırbaç gibi kullanan siyonist, soykırımcı İsrail’in payı büyüktü. O sıralar Dış İşleri Bakanı olan A.Davutoğlu’nun da hataları sonucu Suriye elimizden kayıp gitti. ABD Suriye topraklarına bir biçimde gelince Beşar’da gidip Rusya’yı çağırdı. İran zaten oradaydı. İşler Arap saçına döndü. İç savaş çıktı. Nüfusunun bir kısmı ülkesi dışına çıkmak zorunda kaldı. Bize de 3,5 milyon göçmen geldi. ABD ve Siyonistlerin derdi zaten Ortadoğu’yu bölüp parçalayıp büyük İsrail’i kurmaktı. Bunu da şimdilik terör örgütleri eli ile yapmak istiyorlar. Bunun için Suriye topraklarında YPG‘yi kurdular. Ülkemiz Suriye’de teröristan kurdurmamak için üç tane askeri harekat yaptı. Bugüne kadar ilişkiler alt düzeyde sürüyordu. Şimdi sıcak ilişkiler kurulması için her iki taraftan da samimi girişimler var. Tabi bu samimi ilişkiler olmasın diye çok çaba da sarf edecekler var. Başta batası Batı, İran hatta Rusya… Ancak hem bizim hem Suriye’nin hatta diğer Arap ülkelerinin toprak bütünlüğünün korunması için böylesi bir samimiyet şarttır. Aksi halde ne Kudüs’ü ne Şam’ı ne Bağdat’ı ne İstanbul’u ne de Mekke ve Medine’yi koruyamayız. İlla birlik illa samimiyet…