DİĞER KATEGORİLER

SURİYE'DE KAZANILAN MUHTEŞEM ZAFER

SURİYE'DE KAZANILAN MUHTEŞEM ZAFER-Lütfi AYHAN-Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Başlığa bakarak acele karar verip okumayı bırakmayınız. Lütfedip önyargılarınızdan sıyrılarak yazıya bir göz atarsanız konuya farklı bir yaklaşım getirdiğimi göreceksiniz. Muhteşem zafer derken 61 yıllık bir diktatörlüğün, kanlı Baas rejiminin ve bu rejimin başındaki eli kanlı bir diktatörün yıkılışını, onun yerine Suriye’de yaşayan ve adalet isteyen her kesimden insanın birlikte yeni bir sistem kurma arayışını kast etmediğimi göreceksiniz. Ya neyi kast ediyorum?

Düşünün 61 yıldır Suriye’yi zulüm ve kanla idare eden bir sistem, bir grup ve bir lider var. (Bu durum sistemin tabi bir sonucudur. Çünkü Baas Partisinin ideolojisi ve yapısı zaten böyle bir sistemi öngörüyor. Yani güçlü bir tek parti, güçlü bir haber alma sistemi, halkı sindirmek için kurulmuş güçlü bir ordu ve tüm bunları temsil eden, kendisinden müthiş korkulan, adı anıldığı zaman herkesin nerde olursa olsun ayağa kalktığı, şehirde köyde, evde sokakta, caddede hâsılı her zaman ve her yerde korkusu insanların iliklerine sinmiş bir lider… ) Baas Rejiminin dayandığı temeller Arap Irkçılığı ve Sosyalizmdir. (Saddam da Kaddafi de Baasçı idiler) Üstelik Suriye Baas’ı bir ailenin saltanatına dönüşmüştü.


“Muhteşem Zafer”den kastım kendi halkını ve kendi şehirlerini Rus ve İran uçakları ile öldüren ve yıkan, başka ülkelerden getirttiği milisler ile halkı katliama uğratan… Düzenin /sistemin yıkılması değil. Ya ne? Şu: Tüm bu zulümlere maruz kalan, 1 milyona yakın can kaybeden, 13 yıl boyunca evinden, yurdundan, şehrinden, kasabasından, sevdiklerinden, çoluğundan, çocuğundan… Ayrı yaşayan, yoksulluk yoksunluk ve acı çeken bu insanlar; rejim çöktükten, Esed kaçtıktan sonra, tüm gücü, tüm yetkiyi ellerine geçirdikleri halde yağma yapmadılar, katliama girişmediler. Kendilerine zulüm yapan diktatöre yakın olan inanç gruplarına saldırıp kan dökmediler. (Bu işi başaran güçlü, erdemli ve gizli el hepinizin malumu) Onlara ait şehirlere, kasabalara, mahallelere girip katliam yapmadılar. Evlerine mallarına mülklerine el koymadılar. İşte ben buna “Muhteşem Zafer” diyorum. (Devrim iyi başladı inşallah iyi biter)


“EY İHANETTEN DAHA ZALİM! OLAN MERHAMET”
Ben bu sahneleri bir yerlerden hatırlıyorum: Mekke’ye giren Peygamberimiz Hz. Muhammedin (sav) kendisine ve Müslümanlara zulmeden, işkence eden, mallarına mülklerine el koyan, ambargo uygulayıp aç bırakan, Mekke’den kovan insanlar “ …Mekke'nin fethinden sonra Kureyşliler, Mescid-i Harâm’a dolmuş, haklarında verilecek hükmü bekliyorlardı. Allâh Rasûlü (sallâllâhu aleyhi ve sellem) sâdece oradakilere değil, bütün insanlığa şâmil olan şu cihanşümûl hutbesini îrâd buyurdu:
“-Allâh’tan başka ilâh yoktur. Yalnız O vardır. O’nun hiçbir nazîri ve şerîki yoktur. Allâh, vaadini yerine getirmiş, kuluna yardım etmiş ve bütün düşmanlarımızı dağıtmıştır.


“–Ey Kureyş topluluğu! Şimdi benim, sizin hakkınızda ne yapacağımı sanırsınız?” diye sordu. Kureyşliler:
“–Biz Sen’in hayır ve iyilik yapacağını umarak; «Hayır yapacaksın!» deriz. Sen, kerem ve iyilik sâhibi bir kardeşsin!..” dediler.
Bunun üzerine Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“–Ben de Hazret-i Yûsuf’un kardeşlerine dediği gibi:

لاَ تَثْرِيبَ عَلَيْكُمُ الْيَوْمَ يَغْفِرُ اللهُ لَكُمْ وَهُوَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ
«…Size bugün hiçbir başa kakma ve ayıplama yok! Allâh sizi affetsin! Şüphesiz O, merhametlilerin en merhametlisidir.» (Yûsuf, 92) diyorum. Haydi gidiniz, artık serbestsiniz!” buyurdu. Buradan hatırlıyorum. Başka :
1- Kudüs’ü haçlılardan geri alan Selahattin Eyyubi’den,
2- İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’ten,
3- Malazgirt’i Kazanan Alparslan’dan,
4- Müslümanları öldürmek, onların elinde olan diyarları almak ve Kudüs’ü ele geçirmek için yola çıkan haçlılardan Anadolu’da kalanların Müslüman Türk’ten gördüğü merhamet ve bağışlanma neticesinde, Müslüman olan haçlı askerlerini gören bir papaza , “Ey ihanetten daha zalim olan merhamet. Bizim dinimiz sen değiştirdin” diye hayıflanan papaz sahnesinden
5- Endülüs’te zulme uğrayan Yahudilere kucak açan II. Bayezitten
6- Çanakkale savaşında yaralanıp teslim olan düşman Anzak askerine yardım eden Mehmetçikten,
7- Saddam’dan kaçan Kürtlere kucak açan T. C devletinden
8- Suriye’de yaşayan ve Esed’den, Işid’den, PKK/YPG den kaçan Kürt, Arap, Türk; Alevi Sünni, Müslüm Gayri Müslim… Mazlumlara ayrım yapmadan kucak açan T. C Devleti ve onun başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan
9- Ukrayna’dan kaçan masum sivillere kucak açan T.C devletinden… Hatırlıyorum.
Bu ne güzel bir davranış! Bu ne muhteşem bir eylem! Bu kültürün temelinde Dünyayı ve ona ait olan her şeyi küçümseyen bir inanç yatar. Bu kültüre göre bağışlama, esire masuma gücü yettiği halde iyi davranma ebedi âlemde insana Cenneti ve Cemali kazandırır. Ey zulme, katliama uğrayan masum Suriye halkı Muhteşem Zaferin Mübarek olsun. Bu zaferin kıymetini iyi bil ve düşmanları kendine güldürme!