Şükran mahallesi için şükranlarımızı sunuyoruz

Geçtiğimiz perşembe günü Meram Belediyesi’nin gazetecilere yönelik düzenlediği, Şükran Dönüşüm Projesi Tescilli Ada Etabı Tanıtım ve Yatırım Değerlendirme ve Lansman Programına katıldık. Tabi bizim yaşlarımızda ve bizlerden büyük Konyalı hemşerilerimizin tamamının bir şekilde yolunun düştüğü bir mahalledir biliyorsunuz Şükran Mahallesi… Dolayısıyla da hatıralarımız var ve neyle karşılaşacağımızı merak ediyorduk… Şükran Mahallesi, bir tarafı Kapu Cami, bir tarafı Devlet Tiyatroları binasının olduğu nokta, bir tarafı ile Araboğlu Makası, bir tarafı ile Muhacir Pazarı…
Larende’yi, eski matbaacılar sitesini, balık pazarını da içine alan devasa bir bölgeden bahsediyoruz. O bölge biliyorsunuz her zaman Konya’nın en sıkıntılı bölgelerinden biri olarak kabul edilirdi. Doğrusu bu bölgenin değişebileceğine de bir Konyalı olarak hiçbir zaman inanmazdım. Çünkü o kadar çarpık bir yapılaşma vardı ki, insanları memnun edeceksin, tarih var Kültür Varlıkları Kurulu’nu memnun edeceksin, devlet devreye girecek, başka işler, verasetler, şunlar bunlar…
O bölge ile ilgili hiçbir zaman olumlu bir yaklaşımım da olmadı aslında…
Ama Mustafa Kavuş, bence Meram Belediyesi’nde ustalık eseri olarak, o bölgede dönüşümü yapmış, başarmış… hepimizin algısını tepe taklak etmeyi başardı ve müthiş bir Şükran Mahallesi ile, müthiş bir tablo ile karşılaştık. O bölgenin bu hale getirebilmesi bile, sadece bu bile Mustafa Kavuş açısından bir büyük, tarihi başarıdır, her yönü ile takdiri hak eden bir çalışma olmuş, bunu da yazayım. Bölgeyi etaplara ayırmışlar, buna göre de çalışmalar yapmışlar. Elbette bazı inşaatlar sürüyor, inşaat bölgenin doğası ve tarihi dolayısıyla biraz yavaş ilerliyor.
Görebildiğim kadarıyla, proje yönetim sürecinde çok hassas davranılmış, tarih korunmuş, daha da önemlisi, gün yüzünde olmayan Osmanlı, Selçuk ve hatta Roma tarihine ait eserler, kalıntılar gün yüzüne çıkmış, bir Roma Yolu bulunmuş, müthiş tarihi değerde kale kalıntılar, seramik pişirme ocakları bulunmuş. İlk defa Konya’da zemine döşenmiş seramik kalıntılar bulunmuş. Bu alanların tamamı da korunuyor ve Konya’nın tarihi bir kültür ve turizm zenginliği olarak şehrimize kazandırılacak.
Çok net görülüyor, Şükran Mahallesi geçmişte olduğu gibi gelecekte de Konya’nın tam merkezi olacak, cazibe merkezine dönüşecek. Meram Belediyesi bölgede yeni iş yerleri yapmış, yeni bir butik otel yapmış, Laren’de bölgesi ise yeşil alan olacakmış, bunlar müthiş kazanımlar. Tabi bu aşamadan sonra, Araboğlu Makası, Rampalı Çarşı, Zafer Bölgesi için yeni bir çalışma başlatılıp, o eski binalar da yıkılarak, yeni Şükran Mahallesi gün yüzüne çıkarılmalıdır. Bunu da başarabilirsek, ki bu kadar büyük bir projeyi sadece Meram Belediyesi’nden beklemek Meram Belediyesi’ne haksızlık olur, Konya’nın geleceği kurtarılır.
Bu arada bir de Konya büyük bir müze istiyor, bunu da yazalım. Arkeoloji ve başta Yazma Eserler Kütüphanesi ile diğer müzeleri içine alacak, devasa bir mimari ile inşa edilmiş, içinde tiyatro binası da olan bir muhteşem Konya Müzesi’nden bahsediyoruz. Belki Kültür ve Turizm Bakanlığı bu noktada devreye girmeli, prosedür nasıl işliyor onu araştırmak gerekiyor ama bildiğim şu, eğer bu büyük müze Konya’ya kazandırılabilirse, aynı zamanda Konya tarihi şehirler anlamında dünyada da hak ettiği konumu almış olur. Ülkemizde bu değişime, dönüşüme öncülük etmek Konya’ya yakışır. Bunları da yapabilirsek, bunlar da Konya’ya kazandırılabilirse, işte o zaman Konya bambaşka bir şehir haline dönüşür, Uğur İbrahim Altay Başkanımıza da konuyu havale etmiş olalım.
Mustafa Başkanın başlattığı bu büyük adım akamete uğratılmadan sürdürülmelidir ve Konya bambaşka bir noktaya da böylece taşınacaktır. Bir Konyalı olarak, Mustafa Kavuş’a ve ekibine, içtenlikle teşekkür ediyorum. Evet, Mustafa Kavuş bu şehirde sadece bu proje için bile minnetle anılmayı hak etmiştir, bunun da altını çizelim.
Konya’da belediyelerimiz hizmet üretmeye devam ediyor, konser belediyeciliği yapılmıyor Konya’da, millete hizmet belediyeciliği yapılıyor ve bunun kıymetini de bilmek gerek vesselam…