Dağlar yeryüzü şekilleri içerisinde bulundukları yükselti ile en çok kar yağışını alan yeryüzü şekillerinden. Kar ve don olaylarının yıl boyunca görüldüğü sıcaklık ortalamalarının eksi değerlerde izlediği dağlık alanlarda su kütleleri donmuş bir şekilde yer alırken donmuş buzul kütleleri suların depolanma alanı haline gelmesini de beraberinde getiriyor.
İç Anadolu, dağlar arasında kalan bir ova özelliği göstermekle birlikte ovada su sıkıntısı giderek kendisini hissettiriyor. İç Anadolu’nun su ihtiyacını karşılayan Toros Dağları, Türkiye'nin güneyinde uzanan ve Akdeniz ikliminin iç bölgelere taşınmasında önemli rol oynayan büyük bir dağ silsilesidir. Bu dağlar, su kaynakları açısından da büyük bir öneme sahip. Konya Ovası dahil olmak üzere birçok bölgenin su ihtiyacı için önem teşkil ediyor. Son yıllarda küresel iklim değişikliği, yanlış su yönetimi ve artan su tüketimi nedeniyle Konya ve çevresinde ciddi bir kuraklık tehlikesi baş göstermekte.
Artan su tüketimi ve yağış rejimlerindeki değişimler, Toros Dağları'ndan beslenen su kaynaklarını tehdit ediyor. Konya, Türkiye’nin en büyük tarım alanlarına sahip bölgelerinden biri olup, özellikle şeker pancarı, buğday ve ayçiçeği üretimi açısından büyük bir tarımsal merkez. Ancak, bu üretim büyük miktarda suya ihtiyaç duyuyor. Konya'da yer altı sularının tarımsal sulama için aşırı kullanımı nedeniyle su seviyeleri hızla düşüyor. Kuraklık, Konya Ovası'nda ekosistem dengesini bozarak tarımsal üretimi olumsuz etkiliyor. Toprakların çoraklaşması, su kuyularının kuruması ve yer altı su seviyelerinin azalması gibi ciddi sonuçlar doğuruyor. Ayrıca, obruk oluşumları da son yıllarda artmış olup, bu durum bölgedeki tarım arazileri ve yerleşim alanları için büyük bir risk teşkil etmekte.
Konya Ovası onlarca yıldır kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya. Küresel ısınma ile birlikte su kaynakları gün geçtikçe yok olurken kuraklıkla mücadelede sürdürülebilir su yönetimi büyük önem taşımakta. Konya ve çevresinde su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılabilmesi için çeşitli adımlar atılıyor. Bu adımların başında şunlar yer alıyor; “Damlama sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması. Yer altı su kullanımının kontrol altına alınması. Baraj ve göletlerin etkin kullanımı. Kuraklığa dayanıklı tarım ürünlerine yönelinmesi. Su tasarrufu konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılması. Konya ve çevresi için suyun korunması hayati öneme sahip. Toros Dağları'ndan gelen su kaynaklarının verimli kullanılması ve kuraklığa karşı önlemler alınması, bölgenin sürdürülebilir bir geleceğe sahip olması açısından kritik bir gereklilik. Aksi takdirde, tarımsal üretim ve yerleşim yerleri için ciddi su krizleri gelecekte risk oluşturuyor. Evren ATCI