Sosyal Medya- Adnan YILDIRIM- Yeni Meram Gazetesi
Sevgili okurlar;
Çok hoşumuza gidiyor. Zaman geçiriyoruz. Başka insanlarla iletişime geçiyoruz. Kendimizi gösteriyoruz. Eğleniyoruz.
Güldürüyor. Bazen hüzünlendiriyor. Bazen de düşündürüyor.
Onunla bir şeylere tepkimizi gösteriyoruz.
Hiç farkında olmasak da düşüncelerimizi ve dolayısıyla psikolojimizi ona göre yönlendiriyoruz.
Ama gerçekte ne yaptığımızı biliyor muyuz?
Farkediyor muyuz neye doğru kanalize olduğumuzu? Bence etmiyoruz.
Zira etseydik böyle fütursuzca kendimizi seve seve, hiç düşünmeden, neye maruz kaldığımızı bilmeksizin huzur içinde sunmazdık benliğimizi.
İstenileni yapıyoruz. Beklenileni karşılıyoruz.
Bizim için, geleceğimiz adına yapılan planlara gönüllüce ayak uyduruyoruz.
Musmutlu, huzur içinde, sorgusuz sualsiz, yolu önceden belirlenmiş, sonucu önceden kestirilmiş, hesapları çoktan yapılmış, saman çöpü misali akan nehrin üzerinde yol alıyoruz.
Ve bunun bir nebze olsun, hayat akışımıza ve düşünce tarzımıza olan yan etkilerini hesaplamıyoruz. Belki de düşünmek istemiyoruz.
Evet kıymetli okurlar; çağımızın hastalığı sosyal medyadan bahsetmeye çalışıyorum.
Hiç düşündünüz mü?
Çağımızda artık suyun dahi, hatta ve hatta havanın dahi paralı olarak satıldığı (Çin örneği) kapitalist düzende, milyarlarca insanın günde yüzlerce girip çıktığı sosyal medya hesapları ücretsiz olarak kullanılıyor. Ya da kullandırılıyor. Ne kadar doğal değil mi?
O sosyal medya ki, artık hükümetleri yerinden ediyor, devlet sınırlarını değiştiriyor, intiharlara sebep oluyor, günlük yaşantımızın tam göbeğinde, ama çok masum öyle mi?
Bizim için günlük problemlerimiz arasında küçük kaçamaklar yaptığımız psikolojik mesire alanlarımız. Ne kadar masum ve meleksi ha.
Tabi yersek. Bence güzel de yiyoruz.
Sosyal medya artık öyle bir güç haline geldi ki bence artık devlerin elindeki, ekonomi, siyasi, askeri ve coğrafi gibi bir güç durumuna geldi.
Ve devletlerinde ötesinde bir takım karanlık ellerinde yönlendirmesinde, bir bilinçaltı harp alanı.
Yorum sizin!..