SOKAK HAYVANLARI YASASI

Yasanın Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda yapılan görüşmelerde ortalık farklı gösterilere, aksiyonlara sahne oldu. Hayvansever derneklerinden bazı yetkililer komisyon üyelerini etkilemek ve toplumun bu konudaki duyarlılığını vurgulamak amacıyla komisyonda tepkilerini dile getirdiler.
Yasa teklifini inceledim. Ortalığı velveleye verecek adar bir durumun olmadığını gördüm. Müsaadenizle arz edeyim. Eski kanunda yer alan “yakala- kısırlaştır-sal” metodu kaldırılarak bunun yerine “yakala- kısırlaştır- tut/sahiplendir” metodu getirilmiş. Yine önceki kanunda yanlış hatırlamıyorsam nüfusu 50 bin üzerinde olan belediyeler hayvan barınağı kurmak mecburiyetinde idi. Yeni kanunla nüfusu 25 binin üzerinde olan belediyeler hayvan barınakları kurmak durumundalar.
Yasa taslağı ile sahipli ve sahipsiz hayvan olgusu getirilmiş. Can alıcı bir madde yeni taslağa ilave edilmiş. “Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir.” ifadesi yürürlükten kaldırıldı. Anladığımız kadarıyla yasanın özü, hayvanların sahiplendirilmesi ve sahipli hayvanlara dönüşümünün sağlanması. Zira sokaktaki problem sahipsiz, hastalıklı, yasaklı, başıboş hayvanların saldırgan tutumlarından kaynaklanıyor. Kediler, köpeklere göre daha çok sahiplenildiği için pek bir problem olmuyor. Ayrıca köpekgillerden pitbull gibi yasaklı hayvanlar insanlar tarafından sahiplenilirken vaşak gibi kedigillerin vahşisi sahiplenilmiyor.
Kanunun amacını iyi kavramakta fayda var. “İnsan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla” ifadesi yasaya eklendi. Burada insanın aklına köpekler tarafından parçalanan insanlar ve yasaklı ırklar tarafından parçalanan kedicikler geliyor. Allah korusun.
Yasa taslağı ile nüfusu 25 binin üzerinde olan belediyeler, bu işle görevlendirilmiş. Nüfusu 25 binin altında olan yerleşim birimlerinde ise devlet, sokak hayvanlarını toplatıp en yakın hayvan barınağına bırakacak.
Özetin özeti ile, belediyeler sokak hayvanlarını toplatıp kendi yaptırdıkları barınaklara götürecekler. Bu merkez hayvanların rehabilite edilmesi, kısırlaştırılması, tedavi edilmesi amaçlı kullanılacak. Ve burada bakımdan geçmiş hayvanlar yeni bir sahiplenen olana kadar bekletilecek.
Şimdi sıkı duralım ve tarihe dikkat edelim. Belediyelerimiz bu tesisleri en geç 31 Aralık 2028'e kadar kuracaklar! O zamana kadar ne olacak, yerel yönetime bir yaptırım var mı? Maalesef yok. Kamuoyuna öyle lanse edildi ki sokak hayvanları toplatılacak ve bir ay sonra toplu ötenazi. Belediyelere ilk genel seçim sonrasına kadar gün verilmiş.
Bir tarih daha verelim efendim. Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemiyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak. Af buyurun, 2025 yılı sonuna kadar sahipli hayvanları ancak tanıyabileceğiz.
Yasanın yaptırımları ve cezaları da şunlar: Yerel yönetimler görevlerini yapmazlarsa 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Yine belediyeler hayvan barınakları dışına, araziye köpek bırakırsa 50 bin TL, vatandaş bırakırsa da 60 bin TL ceza ödeyecek.

Gelelim kıyametin koptuğu maddeye.
İlk taslakta yer alan “Saldırgan olan, bulaşıcı ve tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara yerel yönetimlerce ötenazi yapılacağına” ilişkin hüküm teklif metninden çıkarılarak Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesi 3. fıkrası uygulanır.” ifadesi eklendi.
Bu kanunun 9. maddesinin 3. fıkrası nedir diye araştırdık.
“Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilmeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır.”
Anladığımız kadarıyla aşı, ötenazi, bakım, kısırlaştırma, tesis kurma, bütün yetki belediyelerde olacak. Bakanlık barınak kurma ve rehabilitasyon sürecinde belediyelere yardımcı olabilecek.
Pekala, tehlikeli ve yasaklı bir hayvanın ötenazi yapılmasına belediyenin veteriner hekimi rapor vermezse durum nasıl olacak? Siyasi partileri farklı olan belediyelerin uygulamaları illa ki farklı olacak. O zaman problem nasıl çözülecek?
31 Aralık 2025 ve 31 Aralık 2028'e kadar vaktimiz var.
Ancak ortada çok büyük bir problem var.