SİZE İYİ UYKULAR MÜSLÜMANLAR- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
Duvardaki çatlaktan bakan fare, çiftlik sahibi ile karısının bir paket açtıklarını gördü. “İçinde yiyecek mi var?’” derken, bir baktı ki fare kapanı!..
Hemen bahçeye koşup, alarmı verdi: “Evde kapan var! Evde kapan var!” Tavuk gıdaklayıp, kafayı kaldırdı ve “Bay fare, bu sizin için ciddi bir sorun olsa da şahsen, beni ilgilendiren bir tarafı yok ne yazık ki!…” dedi.
Fare dönüp bu sefer domuza, “Evde kapan var, evde kapan var”! dedi. Keçi konuyla ilgilendi ama, kendi hesabına; “Üzgünüm bay fare, vah, vah…Emin ol senin için dua edeceğim” dedi.
Fare bu kez öküze yöneldi: “Evde kapan var! Evde kapan var!” diye bağırdı nefes nefese.
Öküz: “Wow, Bay Fare, Senin için üzüldüm, ama burnumu sokacağım bir şey değil” dedi.
Eee farenin de başını eğip, gitmekten başka çaresi kalmamıştı… Yalnızlık ve terk edilmişlik hisleri içinde, fare kapanı ile artık tek başına başa çıkmaya çalışacaktı!
O akşam evde, alışılmamış bir ses duyuldu. Sanki bir kapan, avının üzerine kapanmıştı. Sese koşan çiftçinin karısı, karanlıkta kapana, zehirli bir yılanın kuyruğunu kaptırdığını görmemiş.
Yılan da onu ısırmıştı. Çiftçi karısını hastaneye koşturdu. Karısı eve ateşli döndü…
Eee ateşli insana ne verilir? Sıcacık bir tavuk çorbası! Tavuk acilen pişirilmiş!
Ama kadın hala iyileşmiyormuş…
Eee eş dost ahbap, gelince hasta ziyaretine, çiftçi de sofraya keçi çıkarmak zorunda kalmış! Ama çiftçinin karısı iyileşmemiş, ölmüş!…
Aman ne kalabalık gelmiş cenazeye ne kalabalık! Bu sefer de misafirleri doyurmak için kesilen öküz olmuş...
Fareye de olup biteni deliğinin ardından seyretmek kalmış!…
Onun için “İLK BAKIŞTA” seni ilgilendirmiyormuş gibi görünen bir dert, sıkıntı karşına çıkarsa bir daha düşünün!… Birimiz tehdit altındaysak, hepimiz risk altında olabiliriz diye…
Bu hayat denen yolculukta, birlikte yol almaktayız…
Birbirimizi kollayıp, güç ve güven paylaşmalıyız.
“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” düsturu ile yaşayanların sonu hep felaket olmuştur..
Zamanında LGBT’Yİ hafife aldık; küçük bir azınlık ne yapabilirler ki? dedik. “Kendi pisliklerinde boğulurlar” diye düşündük belki.. Fakat şu an geldiğimiz noktada, nasıl güçlü bir şekilde organize olduklarını, birbirlerini desteklediklerini gördük..
Birkaç gün öncesinde Kâbe’yi LGBT bayrakları ile kaplayıp maketler yapıp dalga geçtiler. Bu şahsi bir mesele değildir küresel bir oyundur. Kutsalımıza karşı saldırıdır.
Adamlar bu projeleri artık gizli saklı yapmıyorlar! Gözümüzün içine soka soka yapıyorlar! Biz ne yapıyoruz biliyor musunuz? “Aman canım özgürlük işte, kim nasıl ne yapmak istiyorsa öyle yaşasın” diyoruz?
Olayın vehameti ortada, yarın çok geç kalmış olacağız. Biz uyumaya devam ederken birileri Atı alıp Üsküdar’ı geçmiş olacak!
Ben bulunduğum her platformda gerek ekranda gerek köşe yazılarında gerek bulunduğum toplumda bangır bangır anlatacağım. Doğru bildiklerimi söyleyeceğim. Her şeye rağmen anlatacağım!
Size iyi uykular Müslümanlar!..