SICAĞI SICAĞINA- Behçet BÜYÜKGÖKMEN- Yeni Meram Gazetesi
Yüzyılın en önemli seçimi olarak adlandırılan 14 Mayıs seçimleri yapıldı ve öyle anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanlığı ikinci tura kaldı. Olanda hayır vardır deyip mücadeleye devam etmek gerekir diye düşünüyorum.
Bugün uzun bir değerlendirme yazısı yazmak niyetinde değilim. Sadece hafızamda derin iz bırakan bir iki davranışı irdelemek ve muhalefetin bir araya gelme nedeni olarak ortaya koyduğu "güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçme" hedefinin çöpe gittiğini ifade etmek istiyorum.
İlk turda ortaya çıkan meclis aritmetiğine göre millet ittifakının temel politik hedefi çökmüş, "güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş" ham bir hayal olarak kalmış bulunmaktadır.
Bu duruma göre olası ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu ve avanesi hangi argümanı sahaya sürecekler ciddi merak konusudur. Onlara şu soru sorulmalıdır. En önemli politik hedefiniz ortadan kalktığına göre "ucube" sistem olarak tanımladığınız bu sistemi nasıl içinize sindireceksiniz. Belki de baştan beri güçlendirilmiş parlamenter sistem diyerek seçmeni aldatmıştınız. Göreceğiz bakalım.
Başta söylediğim hafızamda derin iz bırakan iki olaya gelince; ilki Meral Akşener'in masayı devirdiği günlerde binlercesine tanık olduğumuz linç paylaşımlarından bir tanesi. Sözde aydın, sözde modern, sözde sanatçı bir edep yoksunu kişinin attığı twet. Meral Akşener'i kastederek "sifonu çekin gitsin" evet Fazıl Say adlı kişinin bir kadına layık gördüğü sıfat.(B.k)
Bu gözü dönmüşlüğü iyi not etmek gerekir.
İkincisi tadını merak ettiği için kendi pisliğini yediğini açık açık söyleyen sözde pozitiivist, rasyonalist filan falan bir Prof. Bu şahıs dine ve Allaha inanmadığını çünkü aklın bunu gerektirdiğini filan geveleyen bir şahıs. Görüşleri herkesin zaten malumu onun için uzatmak istemiyorum. Sadece bu Prof. ünvanlı şahsın kime oy vereceğini destek kabilinden açıkladığı ifadeler üzerinden bir kaç kelam edeceğim. Celal Şengör isimli bu şahıs bir süre önce Kemal Kılıçdaroğlu ile yemek yediğini kendisini tanıyınca çok üzüldüğünü, Atatürk'ün koltuğunda böyle boş bir insanın oturmuş olmasından dolayı hayal kırıklığı içinde olduğunu vs. söylüyor. Ve ilgin olan aynı şahıs seçime bir gün kala oyunu Kemal Kılıçdaroğlu'na vereceğini destek olma kabilinden açıklıyor.
Şimdi bu şahsa sormak lazım. Sen her fırsatta dindar insanları akılını kullanmamakla filan itham eden üst perdeden zaman zaman hakaretler eden bir şahıssın. Rasyonel, pozitif falan filansın ya; Atatürk'ün koltuğuna layık görmediğin bir kişiyi ülkeye cumhurbaşkanı olması için destekliyorsun. Bunun rasyonel zerre kadar gerekçesi var mıdır? Elbette yoktur. Bu durum açıkça sizin gibilerin ne kadar bağnaz, fanatik olduğunuzu gösteriyor. Bağnaz, kindar ve ikiyüzlü…
Ve acı olan sizin gibilerden mebzul miktarda mevcut olmasıdır. Allah encamımızı hayreyleye…