SELÇUK ÜNİVERSİTESİNİN OLUŞTURDUĞU POTANSİYEL (2)

Bizim görev süremiz sona erdiği zaman Selçuk Üniversitesi; Ereğli’den- Beyşehir’e, Taşucu’ndan (Silifke) – Kulu hatlarında 30 ayrı yerde okulları, dört kampüsü ve iki Tıp Fakültesi olan güçlü bir üniversite haline gelmişti. O yıllarda Selçuk Üniversitesi; öğrenci sayısı, fiziki kapasitesi, bilgisayar kapasitesi ve altyapısı, spor tesislerinin büyüklüğü ve zenginliği, uluslararası yayın sayılarında ülkemizin üniversiteleri arasında ön sıralarda, bazı özellikleri ile birinci sırada bulunuyordu.
Bizden sonraki yıllarda Selçuk Üniversitesinin oluşturduğu altyapı ve akademik-idari kadrolara dayanarak biri Karaman’da, ikisi şehir merkezinde olmak üzere üç üniversite kuruldu. Şehir merkezinde kurulan üniversilerden biri, 2018 yılında kurulan “Konya Teknik Üniversitesi” dir. Selçuk Üniversitesinin ana Kampüsü içerisinde yer alan Mühendislik, Mimarlık Fakülteleri ve Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulunun (MYO) ayrılması ile aynı binalarda, aynı kampüs içinde Konya Teknik Üniversitesi kuruldu. Bu yeni üniversitenin kuruluş şekline kimse bir anlam veremedi. Böyle bir şeye niye ihtiyaç duyulmuştu? Hiçbir üniversinin rektörü kampüsünün içinde ikinci bir üniversitenin kurulmasına razı olmaz ve kendisi de böyle bir şeye ön ayak olmaz. Bu projenin ilginç olan tarafı da burda; projenin sahibinin ve ısrarlı takipçisinin o dönemde Selçuk Üniversitesi Rektörünün olması. Projenin sahibi olan, o dönemde Rektör olan Sayın Prof. Dr. Mustafa Şahin hoca projesinde yola çıkarken, hiçbir mecburi sebep yokken kampüs içinde, üniversitesinden ayıracağı fakültelerin ve MYO’nın akademik ve idari kadrolarına, esas olarak da öğrencilerine sormayı akıl etseydi yanlış yolda olduğunu fark edebilirdi.
Akademik çevrelerin dikkatini çeken ve en çok merak ettikleri husus; böyle bir teklifi Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) hiç tereddüt etmeden reddetmesi gerekirken nasıl kabul edip de, siyasi iradenin önüne götürdüğüdür!
Selçuk Üniversitesi Kampüsü içinde ikinci bir üniversitenin kurulması tartışmasız olarak Selçuk Üniversitesine zarar vermiştir. Üniversiteler her seviyede okulları, çok sayıda disiplinleri (bilim alanları), araştırmacıları, akademik-idari personel kadroları ve öğrencileri ile beraber canlı bir organizma özelliğindedir. Rastgele bir tarafı kesilip ayrılamaz. Böyle işlemler düşünmeden, iyi planlanmadan yapılırsa üniversitelerde kolay kapanmayacak yaralar açılır. Bu işlemlerin kampüslerin içinde yapılmasının üniversite anlayışında yeri yoktur.
Selçuk Üniversitesinin oluşturduğu alt yapıya dayanarak, 2007 yılında Karaman’da “Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi” kuruldu. Konya merkezde, Meram Tıp Fakültesi, Eğitim Fakültesi, İlahiyat Fakültesi ve bazı MYO’lar Selçuk Üniversitesinden ayrılarak 2010 yılında “Konya Üniversitesi” kuruldu. Bu üniversitenin adı 2011 yılında “Necmettin Erbakan Üniversitesi” (NEÜ) olarak değiştirildi. NEÜ mevcut fakültelerine yeni fakülteler ilave ederek Akyokuş’da kampüsünü oluşturmada epey yol aldı. Düz bir şehir olarak bilinen Konya’da, bir yamaçta kampüsün yer alması, herhalde üniversiteye ilk defa gelen öğrencileri ve velilerini şaşırtmaktadır. Bir tepenin yamacında yer alan kampüsün, mevsimsel sıkıntıları olacağı kaçınılmaz. Başlangıçta Akyokuş’un yamacında bir vakfa ait bir arazi yerine, NEÜ’ne uygun düz bir arazi verilebilseydi, üniversite yöneticileri de kampüslerini orda kurmaya çalışırlardı.

Dr. Abdurrahman KUTLU