DİĞER KATEGORİLER

Selahattin Demirtaş ve AİHM

Selahattin Demirtaş ve AİHM-Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6
AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) Avrupa Birliği bünyesinde kurulu olan insan hakları mahkemesidir. Türkiye bu mahkemenin yetkisini tanımıştır. Mahkemede bir tane de Türk hakim görev yapar. Bu mahkemeye bir davanın götürülmesi için temel şart, davanın ait olduğu ülkede hukuki yolların tüketilmesi gereklidir. Yani o ülkede o davanın gideceği mahkemenin kalmaması gerekir. Davayı ülkemizde düşünürsek yerel mahkeme, İstinaf Mahkemesi, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi'ne gidilir. Çıkan kararı beğenmeyen taraf AİHM’e gidebilir. Bu sıralamaya uymayan tarafın davasına bakılmaz. Ancak Türkiye’den giden taraf siyasi ise yukarıda saydığımız sıralamaya uysun veya uymasın, yani iç hukuk yolları tüketilsin veya tüketilmesin, AİHM o davaya bakıyor ve verdiği karar ülkemizin genelde aleyhine oluyor. Türkiye bu karara uymayabilir. Uymadığında şartları oluşursa tazminat öder. Yani ya uyar ya da tazminat öder. Bu çerçevede Selahattin Demirtaş davası da böyle bir davadır. Mahkeme işin esasına bakmadan siyasi saiklerle hareket ederek tahliye edilmesi gerekliğine hükmetti. İç hukuk yolları tüketilmeden AİHM’e gidildi. Zira Demirtaş’ın AYM’de bekleyen davası var. İşin esasına girildiğinde görülecektir ki bu kişi, 6-8 Ekim 2014 olaylarının birinci derece sorumlusudur. Halkı sokağa çağırmıştır. Çağrıya uyanlar sokağa inmiş ve 38 kişiyi katletmişlerdir. Katledilenlerden biri de Yasin BÖRÜ’DÜR. Demirtaş bu olayın azmettiricisidir. Olay ise tamamen ayaklanma provasıdır. AİHM Türkiye’ye karşı tamamen ön yargılıdır. Bu davada da ön yargılı davranmaktadır. Davanın işleyişinde hiçbir şey bulamadığı için uzun tutuklanma süresini bahane etmiştir. Oysa davanın içeriği, taraf çokluğu, yargı süresini uzatmaktadır. Kaldı ki Demirtaş’ın 38 kişiyi katletmedeki dahli göz önünde tutulursa uzun süreli hapis cezası alacağı kuvvetle muhtemeldir. Mevcut mevzuata göre de işleyiş gayet normaldir.