ŞEHRE YAKIŞIR YAŞA!- Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi
Yaşadığı şehre aşık olan ve bunu yaptığı çalışmalarla her platformda aleni şekilde yansıtıp yaşatan Hizmet Petrol Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Yellice’nin sloganı ile başlamak istedim.
Yellice, 2021 yılında Konya’nın başşehir oluşunun yıldönümünü özel hazırladığı ve “Şehre yakışır yaşa!” sloganıyla Konya’yı her yönüyle tanıtan bir Konya siluetini şehre kazandırmış oldu. Gönüllü olarak Konya kültür ve tarihine katkı sunmak isteyen bunun içinde hazırladığı kitaplar ve çalışmalar ile önemli bir hizmeti sunan Yellice’nin bu sloganı, günümüzde hayata yansıtılması gereken en önemli bir söz olarak karşımıza çıkıyor.
Bildiğiniz üzere şehrimiz Konya’nın Türkiye Selçuklu Devleti’ne başşehir oluşunun 927. yılı etkinlikleri hafta sonu gerçekleştirilen törenler ile anılarak yaşandı. Alaeddin Camii Selçuklu Sultanları Türbesi’nde düzenlenen programda başşehir oluşunun mana ve değerleri konuşuldu bilinenler tazelenirken bilinmeyenler bilindi.
İnsan yaşadığı günün nimetlerini bereketlerini ve zorluklarını görünce geçmişe dönüp baktığında bunların büyük çoğunluğunun olmadığını ve buna rağmen çok önemli değerlerin kendisine miras olarak kaldığını görebiliyor.
Bugün Alaeddin Camii avlusunda metfun bulunan Selçuklu Sultanları’nın, dönemlerinde yaşadığı mücadele zorluk ve hayatları pahasına verdikleri mücadele ile elde ettiklerinin bizlerin hizmetinde olması düşünüldüğünde acayip bir sorumluluk olarak karşımıza çıkıyor.
İşte tam da burada insan kendine “Şehre yakışır yaşa!” sloganının ne kadar yaşanabildiğini sorusunu sorası geliyor. Biz bu şehre ne kadar yakışır yaşayabiliyoruz?
Bunu sadece yöneticiler, idareciler olarak değil bu şehirde yaşayan bir birey olarak da kendimize sormamız gerekiyor. 200 yılı aşkın başşehirlik tecrübesi olan medeniyetlerin beşiği ünvanlı şehrimize, tarihimizin kadim değerlerine ne kadar sahip çıkabiliyor ve o değerleri ne kadar yaşatabiliyoruz?
Bu soruların cevabını verebiliyor ve gerekliliğini yapabiliyorsak işte o zaman bu şehre yakışır yaşayabiliyoruz demektir.
Bunun için öncelikle Alaeddin Camii avlusunda metfun bulunan Selçuklu Sultanları’nı unutmamak, yalnız bırakmamak gerekiyor. Onların verdiği mücadeleyi ve değerleri yeni nesle çok iyi anlatmak gerekiyor. Hatta bununla ilgili olarak ilköğretim okullarında özel bir ders dahi düşünülebilir. Gelecek neslimiz olarak adlandırdığımız o yavruları aralıklarla Alaeddin Camii avlusunda metfun bulunan Selçuklu Sultanları’nı ziyarete getirerek yerinde anlatımla geçmiş daha sağlıklı ve görsel hafızayla idrak edilebilir. Bununla alakalı önemli adımların atılması da en büyük beklentimdir.
***
Şehrimizin başşehir oluşunun 927. yılına denk gelen bir önemli hizmette yine geçtiğimiz cuma gerçekleştirildi. Bu anlamda Karatay Belediyesi mükemmel bir gayret ve hizmet ile şehrin tarihi miraslarından biri olan 800 yıllık Obruk Kervansaray’ı şehre müze otel olarak kazandırmış oldu.
Dikkatinizi çekerim 800 yıllık diyorum çünkü yaptıranı ve mimarı bilinmeyen Obruk Hanı, tarihçiler tarafından 13. yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilen Anadolu Selçuklu eseri olarak nitelendiriliyor.
Birinci Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılan tarihi Sultanhanı'nın da yer aldığı İpek Yolu güzergahında bulunan "Obruk Hanı" Karatay ilçesinde, kent merkezine 75 kilometre uzaklıkta, Konya-Aksaray kara yolunun ise 4 kilometre kuzeyinde yer alıyor. Selçuklu kervansaraylarının karakteristik özelliği olan, Sultanhanı’ndan sonra Konya’ya doğru kervanların 9 saatte alacağı 30-40 kilometrelik menzile uygun şekilde konumlandırılan "Obruk Hanı", adını yanı başında bulunan Kızören Obruğu'ndan alıyor. İşte böylesi detaylı bir geçmişe sahip olan ve 170 metrelik bir derinlik ve 145 metrelik kısmı suyla dolu Kızören Obruğu’nun yanı başında 800 yıl önce inşa edilen Selçuklu kervansarayı, 4 yıl süren restorasyon çalışmasının ardından 13 odalı otele dönüştürüldü. Cuma günü katıldığımız açılışta inanılmaz bir eser görmüş olduk. Restorasyon çalışmalarıyla, kervansarayın orijinal dokusu korunarak misafirlerine modern bir konaklama imkanı sunacak olan bu önemli eser yerli ve yabancı turistlerin uğrak alanlarından biri haline geleceğinin sinyalini de ilk 3 aylık doluluk bilgisiyle vermiş oldu.
Emeği geçenlere teşekkür ediyor şehir adına atılacak her adımın değerli olduğunun bilinmesini isterim.
Kalın sağlıcakla…