SANAL ALIŞVERİŞ- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi
Dünya ve alışkanlıklarımız sürekli bir değişim halinde. Değişim ve dönüşüme ayak uyduranlar daha bir rahat daha bir güvende sanki. Bugün değişimin ticaret boyutunu ele alalım istedik. Özellikle hafta sonralarında koro halinde alışveriş yapılan ortamlar geride mi kaldı?
Özellikle giysilerde görmek, dokunmak, yerine bakmak o kadar önemliydi ki. Hepsine örnek verebiliriz. Ana ihtiyaç maddelerinden bir beyaz eşya alımı için bırakın aile fertlerini ailenin ileri gelenlerini dahi fikri alınırdı. Zaten mal alınacak yerler sınırlı iken şimdilerde alternatif o kadar çok ki. Kimi firmalar yeni teknoloji üreterek pazar payını artırma yoluna giderken bazı firmalarımız taksitlendirme, astronomik indirimler yapmakta. Bir alana bir bedavaları duyduk, fazlasını da duyduk ancak son duyulan takdire şayan bir öde 4 al. Acaba nasıl oluyor ki? Ya firmaların kar marjları çok yüksek ya da ellerindeki tapon malları eritmenin peşindeler.
Çok eskiler değil biraz geriye gitsek evin büyükleri pazar sabahı erkenden kalkarlar ve doğru Muhacir Pazarı'na. Hayırdır demeyin, haftalık meyve ve sebze alınacak. Domates, salatalık, üzüm ve diğer alınacaklara kimsenin eli değmeden alınacak. Bereketli de olurdu ama. Hala bunu yapan orta yaş ve üstü var. Daha yaşlı amcalarımız, teyzelerimiz de eskileri yad ederek içlerini geçiriyorlar.
Biz en iyisi 2024 yılının ekim ayına dönelim. Meyve sebze için pazara mı gidilirmiş canım. Bir de hak vermek lazım. Şimdilerde evin hanımı da beyi de çalışıyor. Falanca marketin ya da marketlerin sitesine girip kilo olarak siparişinizi veriyorsunuz. Hatta saat kaçta gelmesini istiyorsanız onu da belirtiyorsunuz. En seçme meyve ve sebzeler adresinize geliyor. Muhacir Pazarı'ndan değil, marketten geliyor.
Bir şey dikkatimi çekti. Ankara ve Konya örnekleri de var. Dikkatinizi çekti mi bilmem, son yıllarda Konya ve Ankara'da gros market, süper market ya da diğer dev market yapımı ve açımı hiç gündemimizde yok. Konya'da her sene yeni bir büyük market açılırken şimdilerde kaba inşaatı bitmek üzere olan Konya'mızın en büyük marketi öylece bekliyor.
Ankara'ya seyahatlerimizde 7-8 sene öncesinden belliydi zaten büyük, devasa marketlerden ayrılanların yeri bir hayli doldurulamıyordu. Görsel marketler çoğu zamanda şu eylem için mi kullanılıyor? Vatandaş alacağı giysi ya da ayakkabıları orada deneyip internetten sanal alışverişle alıyor. Rakamlar ürkütücü boyutlarda. Türkiye ticaretinin yüzde 70'i sanal ortamlardan yapılmakta. Dükkan kirası yok, az elemanla çok kargo ve diğer faktörler. Devir hesap devri, insanlar sineğin kanadındaki yağın hesabını yapmak durumundalar. Bir de rekabet ortamı.
Büyük çaplı alışverişlerde de aynı durum var. Aileye bir araç alınacak veya araç değiştirilecekse ikinci el araçlar için belki haftalarca açık oto pazarlarına gidilir, bakılırdı. Aracın ekspertizi yapılmış, kusurları dile getirilmiş, artıları da işaretlenmiş, işinize gelirse alıp kullanıyorsunuz.
Geçenlerde bir kardeşimiz kendisinde falanca oto alım satım sitesinin şifresinin olduğunu söyledi. O nasıl bir şeymiş dememek lazım. Oturduğunuz yerden cep telefonu marifeti ile şifreyi girerek ihalede pey sürebiliyorsunuz. İhale sizde kalırsa, hayırlı olsun. Oturduğunuz yerden araç sahibi oldunuz. Arabanın evsafında bir değişiklik görürseniz alışverişi iptal edebilirsiniz.
Evin hanımefendisi sanal ortamda yaptığı bir alışverişte kapısına gelen giysiyi ölçüleri uymazsa değiştirebiliyor. Daha canı sıkılırsa da beğenmeyip iade edebiliyor. Ne güzel ama, tüm alım satımlar sanal ortamda hallediliyor.
Çalışan eşler için bu tür uygulamalar bence daha iyi ve güzel. Muhacir Pazarı'na gelirsek de miadı dolana kadar orta yaşlılarımız alışveriş için gitsinler. Tüm bu değişimler insanoğlunun yararına olan şeyler. Ayak uydurmak lazım. Dahası bu teknolojileri hayatında uygulamak lazım.