DİĞER KATEGORİLER

SAHİ NE OLDU BİZE?

SAHİ NE OLDU BİZE?- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Yaklaşık 2010 yılından beridir mültecilerle sınavdayız..
Bayramda ortaya çıkan sığınmacı ve kaçak göçmen manzaraları akıl alır gibi değil. Hakikaten çok üzülüyorum...
Güzel ülkemizi bu kadar kontrolsüz bir şekilde bu insanlarla neden paylaşmak zorundayız?
Türkiye’ye çekilen bir operasyon var belli ki. Ayrıca konuyla alakalı yetkililerin aymazlığı yüzünden ülke yol geçen hanına döndü..
Türkiye'de ne idüğü belirsiz 5.5 milyon Suriyeli vardı tabi yeni doğumlarla sayıları iki katına çıkmış olabilir!
Bu durum dünyanın umurunda bile değil, toplumun demografik yapısını bozuyorlar. Memlekete yerleştirilen Suriyelilerin maddi-manevi bütün sıkıntısını Türk halkı çekiyor.
Öte yandan “En çok mülteciyi biz misafir ediyoruz” cümlesinin çoktan gurur kaynağı olmaktan çıktığını görüyoruz artık.
Bu plansız programsız misafirlerin geleceğe dair en vahim sorunlarımızdan biri haline dönüşmekte olduğunu da düşünüyorum.
Çok açık şekilde görülüyor ki, Avrupa ülkelerinin istihbarat servisleri kuyumcu işi çalışıyor…
Türkiye'ye geçen mülteciler arasındaki tek taş pırlantaları buluyorlar, sporcuyu, sanatçıyı, bilim insanını tereyağından kıl çeker gibi alıyorlar, gerisini bize bırakıyorlar!
Hal böyleyken, Avusturya başbakanı ne diyor?
“Ülkelerinden kaçan mültecilerin Avrupa Birliği'ne gelmesi doğru değil, hastalıklı Taliban ideolojisini Avrupa'ya ithal etmek istemiyoruz, Afganistan'dan kaçan mülteciler için en güvenli bölge olarak Türkiye'yi görüyorum, Türkiye'ye sığınsınlar” diyor!
Gel de sinirlenme şimdi!
Dahası geçenlerde sosyal medyada, Suriyeli mültecinin selfie yaparken arkadaki kadınları dikizliyordu. Bu videoyu içişleri Bakanımız “Öyle bir şey mümkün mü dikizlemesi mümkün değil” demesi toplumun kin, nefret, öfke duygularını tetikliyor.
Duygularım çok karışık sevgili dostlar. Bir yandan öfke bir yandan merhamet ve tedirginlik karmakarışık bir haldeyim.
El kadar mülteci çocukların orada burada çalışmasına, okul görmemesine içim acıyor.
Çaresizlikten kadınların “ikinci eş” olarak satılmalarına yüreğim sızlıyor.
Savaştan kaçan insanın çaresizliğini hayal edebiliyor, burada yaşadıkları haksızlıkları, itip kakılmayı da biliyor, bazı gergin hallerini normal karşılıyorum.
Öte yandan mültecilerin son zamanlarda sürekli vukuat çıkarmalarını görünce geleceğimiz ve güvenliğimiz için endişeleniyorum.
Sokak tabelaları değişti. Hele bazı sokaklar daha vahim durumda. Korkum yakında Türk Milleti diye bir milletin içten içe yok olduğunu görmek.
Sahi ne oldu bize?