ROBOT BEDENLER- Ümmü Gülsüm Etyemez- Yeni Meram Gazetesi
Günlük yaşamın telaşı, koşturması hiç bitmiyor malum. Sabah erkenden işe, akşamları eve git gel derken geçiyor ömür. Çoğumuz biraz daha fazla uyuyabilmek adına kahvaltı yapmıyor çoğumuz ise gün içinde ayakta atıştırmalar yaparak günü kapatıyor. Kızmıyorum, kızamayız; hayat dediğimiz şu değirmende dönüp duracağız belli ki. Git gele alışmış bedenlerimizi zamanla robotikleştiriyoruz farkında olmadan; ağzımıza attığımız bir lokmayı kâr sayar hale geliyoruz. Peki vücudumuz buna ne diyor, biliyor muyuz?!
Yukarıda anlattığım yaşam modeli hepimize uzaktan yakından tanıdık, tam da bağışıklığımızı alt üst edecek bir tablo. Arada öğünenin zaman olduğunu düşünsek de aslında arada öğünen de kaynayan da biziz, ta kendimiz! Bizim sağlığımız, ruh ve beden olarak hem de.
Sağlık dediğimiz tanım, kişinin yalnızca bedenen sağlıklı olması demek değil çünkü, ruhen ve bedenen tam iyilik halinde olmasıdır. Gün boyu patronumuza sinirlenip akşam eve gelince hunharca yemeklere saldırıyorsak ya da çok basit her hangi bir sorunun çözümünü ilk adımı mutfağa atarak arıyorsak ruhen sağlığımız tehlikede demektir. Ruh sağlığımızın korunamadığı zamanlarda, yeme atakları ve psikolojik yemeler de akabinde baş gösteriyor. Bir öyle bir böyle hayat dediğimiz gibi bir şekilde geçecek ama gelin bunu biraz daha sağlıklı geçirmek adına işin beslenme yönünü ele alalım.
Beslenme ve psikolojinin gerçekten iç içe iki ayrı dal olduğunu unutmadan basit ama altın değerinde beslenme önerilerini okuyalım hep birlikte.
-Su. Evet, gerçekten hangi konuya değinecek olursam olayım ilk olarak üzerinde durduğum konudur kendileri. Günlük kg başına 30-35 ml su içmeyi ihmal etmeyin. Işıl ışıl bir cilt için de ilk şart kendileridir.
-Temiz beslenme. Yoğunluktan ağzınıza anca atabildiğiniz o birkaç lokma var ya bırakın onlar bari temiz içerikli olsun. Paketli gıdalar, abur cuburlar, asitli gazlı içecekler yerine mevsiminde taze meyve/sebzelerden, kuruyemişlerden yararlanın.
-Bilinçli yaklaşım. Gelmişiz kaçıncı yüzyıla n’olur artık “ama bu zeytinyağı, ama bu esmer ekmek, köyden gelen pekmez….” demeyin. Zeytinyağının sağlıklı bir yağ olması yağ olduğu gerçeğini değiştirmez ya da köyden gelen tereyağı, pekmezin kalorisinin olmadığını size kim söyledi? Etrafta her söylenene kulak asmayın işi uzmanından öğrenin, bilimden uzaklaşmayın.
-Bilinçli tüketici. Evimizde olmayan bir şeyi yiyemeyiz. Mutfak alışverişinizi ne kadar sağlıklı yaparsanız gün içinde tükettikleriniz de o kadar sağlıklı olacaktır. Dolabınızı gerçekten %80 sağlıklı gıdalarla tamamlayın, naçizane tavsiye.
-Tencere yemeği. Dışarıda yemek kimimize göre daha cazip gelse de bizler için evde pişen tencere yemekleri o kadar değerli ki içine ne girdiğini bilerek bir şeyler tüketmek gerçekten çok kıymetli. Demiyorum ki asla dışarıda yemeyin; hepimiz sosyalliği seven insanlarız. Elbette yine güvendiğiniz mekânlarda yemeklerinizi yiyin ama ev yemeğini hor görmeyin.
-Kulaktan dolma bilgilerle, oradan buradan içi boş söylentilerle aslı astarı olmayan şekilde abuk sabuk beslenmeyin. Beslenmenin bir bilim olduğunu unutmadan, ilacı zehirden ayıran şeyin dozu olduğunu da hatırlayın. Size bugün iyi hissettiren bir besin/takviye/ilaç bilinçsiz kullanımda kötü sonuçlar doğurabilir. Etrafa kulaklarınızı kapayarak bir bilenden destek almaktan çekinmeyin.
Kendinize çok iyi bakın, sağlıcakla kalın!
DYT. ÜMMÜ GÜLSÜM ETYEMEZ
@dyt.ummugulsumetyemez