RAMAZAN'IN GÖLGESİ ÜZERİMİZE DÜŞERKEN

Sevgili dostlar, Ramazan ayı demek; en güzel gelenek ve göreneklerimizin de vakti demek. Bir Ramazan’a daha kavuşacağımız şu günlerde, bu ayın manevi hazzının yanında Ramazan Ayı ile yaşamlarımıza gelen güzelliklerin de keyfini çıkarıyoruz.

Ramazan hazzının hayatlarımızdan hiç eksilmemesini diliyor, sizleri bu aya özgü güzelliklerle baş başa bırakıyorum.

Ramazan’ın olmazsa olmazı, iftar sofralarının baş tacı Ramazan pidesi, tüm lezzetiyle bu yıl da sofralarımıza konuk oluyor. ‘Konuk oluyor’ dedik ama bu sene pide el yakan sıcaklığıyla bizi karşılıyor, haberiniz olsun.

Geldik, Ramazan’ın en keyifli yanlarından birine. Kalabalık iftar sofraları, Ramazan’da tüm aileyi bir araya getirir, yeri geldiğinde akrabaları buluşturur, yeri geldiğinde ise dostları aynı sofra etrafında toplar. O sofralarda keyifli sohbetler yapılır ve onun lezzeti hiçbir şeyle mukayese edilemez.. Edilemez çünkü eski Ramazanlardan bahsediyorum.. Pandemiden önceki Ramazan’dan.. Herkesin hayatının normal olduğu günlerden.. Biz yine de vaktimiz nakdimiz yettiği sürece, birlik beraberliğimizi pekiştirmek için Ramazan sofralarında buluşalım..

Ramazan denince akla gelen bir diğer geleneğimiz Mahya. Geçmişi Osmanlı dönemine dayanan Mahya kültürü, iki cami minaresi arasına ışıklarla yazılan anlamlı sözleri görünce yüreğimiz coşuyor.

Osmanlı mutfağından günümüze ulaşan vazgeçemediğimiz tatlılardan birisi de Güllaç. Fiyatı şimdilik fiyatını bilmiyorum ama Ramazan’da malum esnaf iki katına çıkarınca sonuç ne olur bilemiyorum.

Tatlı bir telaş var Konya’da, evlere iftariyelikler alınıyor, erişteler kesiliyor, yufkalar pişiriliyor ve Ramazan’ın bereketi evleri sarıyor.

Bu arada eskilerde dinle, ibadetle övünmek pek ayıp bulunurdu, dindarlığını fazla ortaya çıkaranla biraz “ham ervah” gözüyle bakılırdı.

İki softa, Ramazan’da bedava yiyip, içeriz diye bir Bektaşi köyüne misafir olurlar. Hoşbeşten sonra, içlerinden biri tuvalete gider.

Bektaşi, softaları kontrol etmek için odada kalana sorar:

Senin arkadaşın nasıl bir adam? Bilgisi var mı, yok mu?

O da kendini üstün göstermek için:

Bırak şunu, eşeğin tekidir, der.

Biraz sonra öteki softaya da aynı soruyu sorar.

Bu softa da öteki gibi:

Bırak şunu, öküzden farkı yoktur, cevabını verir.

Akşam olunca iftar sofrası kurulur. Fakat tepsinin üzerinde arpa ile samandan başka bir şey göremeyen softalar hayretle sorarlar:

Bunlar ne Erenler?

Bektaşi gülerek cevap verir:

Biriniz eşek, ötekiniz öküz. Sizin için bunlardan daha iyi azık olur mu?”

Konuşmayı geçin gönlümüzden geçenleri bile dikkat etmeliyiz...

Düşünebiliyor musunuz? Rahmetin sağanak sağanak yağdığı bu ayda günahlarımızı sıfırlıyoruz. Bu inanılmaz bir ikram. Bunun için kalbimizi temizlemekten başlayabiliriz. Çünkü kalp temizlenirse dile yansır. Sahabeler özellikle Ramazan Ayı’na girerken helalleşirlermiş. Zikir fikir şükür zamanı şimdi... Kur-an ile meşguliyetimiz telefonla meşguliyetimiz gibi olursa kurtuluşa erenlerden oluruz inşallah.