PROF. DR. NECMETTİN ERBAKAN'I YENİDEN ANLAMAK

Aktif siyasetle bağımı kopardığımda tarih 2002 idi. Sağlık sorunları birazda bunu zorunlu hale getirmişti. O gün bu gündür aktif siyasetle doğrudan bir ilgim bulunmuyor. 2002’de sağlık sorunları nedeniyle aktif siyasetle bağımı koparmadan önce hatırı sayılır bir süre Milli Görüş partilerinin çeşitli kademelerinde çorbaya tuz olma kabilinden görevlerim oldu. Yaptığımız küçük görevlere rağmen Rahmetli Erbakan Hoca'nın kimi özel sohbetlerinde bulunma, onu dinleme imkanı bulmuştuk.
Milli Görüş'ü ve adil düzeni defalarca bizzat kendisinden dinlemişimdir. Rahmetli Erbakan Hoca'nın pek çok vasfı olmakla beraber beni en çok etkileyen şey, davasına olan sarsılmaz bağlılığı, son nefesine kadar sürdürdüğü azim ve kararlılığıdır. REFAH PARTİSİ kapatıldığında bizler büyük bir hüzün ve yenilmişlik psikolojisi içinde genel merkez önünde toplanmıştık. Hemen herkeste bir yılgınlık ve çaresizlik duygusu hakimdi. O kapının girişinde göründü ve bu kapatılma olayının hak davanın büyük tarihi yürüyüşü içinde bir zerre kadar bile önemi olmadığını söyledi. En ufak bir yılgınlık ve yenilgi emaresi yoktu. Elbette bir köşe yazısı ile Erbakan Hoca'yı anlatmaya kalkışmak abesle iştigal olur ve zaten ben bunu beceremem. Buna rağmen Rahmetli Hoca ile ilgili bazı anekdotlar anlatmam beni ziyadesiyle hüzne boğan son siyasi gelişmeleri dile getirmeye kendimi mecbur hissetmiş olmamdır.
REFAH PARTİSİ yıllarıydı. Şimdi yıl olarak tam hatırlamıyorum bir yerel seçim vardı. Bizde teşkilatta hasbelkader çalışıyorduk. Her seçim bölgesinden adaylar çıkarmak için hummalı bir faaliyet yürütülüyor, gerekli evraklar belgeler tamam edilmeye çalışılıyordu. Hemen her yerden aday bulduğumuz halde Seydişehir tarafından küçük bir beldede ne yaptıysak aday bulamadık. Orayı boş bırakıp listeyi genel merkeze gönderdik. Rahmetli Erbakan Hoca'dan öyle bir fırça geldi ki, feleğimiz şaştı. Siz nasıl olurda Milli Görüş davasının bayrağını bu beldede asamazsınız. Böyle bir vebali nasıl göze alırsınız. Hesap gününde hangi yüzle huzura çıkacaksınız… Biz o zaman rahmetli Erbakan Hoca'nın davasına olan inancını hiç anlamadığımızı büyük bir mahcubiyetle kavradık. Hoca'nın dava dediği şey sadece bir partiden ibaret değildi. Aslolan particilik yapmak değil dava bayrağını taşımaktı. Nitekim biz orada büyük uğraşlar sonucu bir kişiyi ikna edip aday yaptık, adayımıza kendi eşi bile oy vermedi sadece kendi oyuyla yani bir oyla o beldede seçime girmiş olduk.
***
20 Ekim 1991 Genel seçimleri. Yüzde onluk ülke barajı önemli bir sorun oluşturuyor. Bu nedenle bir seçim ittifakı gündemde. RP, MÇP, İDP. Erbakan, Türkeş, Edibali..
İttifakın çatı partisi tartışmasız RP. Diğerleri RP listelerinden seçime girdiler ve milletvekili seçildiler.
Sizce Erbakan Hoca RP bayrağından vazgeçer başka bir parti çatısı altında seçime girer miydi?
Şimdi diyorlar ki Erbakan Hoca Ecevit'le koalisyon yaptı. Muhteremler bu bir hükümet kurma işidir. Koalisyon hükümeti başka bir şeydir partiyi götürüp CHP çatısı altına sokmak başka bir iştir. Nitekim Erbakan Hoca Demirel ile de Tansu Çiller ile de koalisyonlar kurmuştur.
***
Gelelim 2023 cumhuriyet tarihinin en kritik ve önemli seçimlerine.
Öylesine acı günler yaşıyoruz ki, kendisini Milli Görüşe, Erbakan Hoca'ya nisbet eden davayı kendilerinin temsil ettiğini iddia eden muhteris kişiler en azından benim yüreğimi yaralayan bir video yayınlamışlar.
“Bu seçimde oylar CHP’ye, Saadet Meclis’e" diyorlar..

İşte ben bu spot cümlesini okuyunca yukarda naklettiğim zamanları ve olayları hatırladım ve büyük bir acı ile.. Dudaklarımdan "bu utanç size yeter" sözleri döküldü. Üç beş milletvekilliği için bunu yapanları Allah’a havale ediyorum. Hareketi getirdiğiniz duruma bakıp belki hicap duyarsınız.
Buradan genel merkez binasına Kılıçdaroğlu'nun büyük boy resmini asan kişilere seslenmek istiyorum.
Siz kim Milli Görüş kim!!!
Siz kim merhum Erbakan Hoca'nın davasını sürdürmek kim!!!
Buradan bir oturuşta bilmem ne kadar domuzu yemekle övünen, inandığımız Allah’ın belamızı vermesi için kem sözler eden Canan Kaftancıoğlu'nu kürsüden "Canan hanım salonumuzu teşrif ettiler" diye anons edip hep birlikte ayakta alkışlayanlara seslenmek istiyorum.
Siz kim Milli Görüş kim!!!
Siz kim Rahmetli Erbakan Hoca'nın davasını sürdürmek kim!!!