Özür için YÜREK, başarı için EMEK gerek… -Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi
Bugün yazım iki bölümden oluşmak zorunda kalıyor. Hafta için yönetim olarak hem İl Emniyet Müdürüne hem de İl Milli Eğitim Müdürümüze ziyaret gerçekleştirdik. Ziyaretlerde hem sevindik hem heyecanlandık.
Sevindiğimiz ve heyecanlandığımız bölüme girmeden önce sağlıkçılarımızla alakalı dengesiz açıklamalarda bulunan sözüm ona ‘gazeteci’ vasfının 3-4 gömlek büyük geldiği bir şahıstan bahsedeyim.
Daha geçen hafta 14 Mart Tıp Bayramı buruk şekilde kutlandı. Buruk olmasının nedenini bilmeyen yoktur diye düşünürken geçen hafta bilmeyenin olduğunu görmek hem de bu kişinin sözüm ona ‘gazeteci’ olması açıkçası beni şaşırttı. Şimdi diyeceksiniz ki nasıl olur, gazeteci olan birisi böyle bir şeyi nasıl bilmez. Haklısınız bence de bilir bilir de “Siyasi amaçları uğruna bilmezlikten geliyordur” diye düşünüyorum.
Ne olduğunu bilmeyen okuyucularımız için olayı kısaca ifade edeyim. Sözcü gazetesinin yazarı Yılmaz Özdil, YouTube'da katıldığı bir yayında sağlık çalışanlarının koronavirüs aşısı olmasını eleştirdi, dahası dalga geçti diyeyim. Çünkü kullandığı ifadelerin yanı sıra beden dili ile de tepki çeken malum şahısın sağlıkçılar için kurduğu cümleler kabul edilemez türdendi. Ne demişti malum şahıs: “Sağlıkçılar il sağlık müdürü ve Sağlık Bakanının gözüne girmek için kolunu açıp aşı yaptırıp sosyal medyada paylaştı” demiş. Söz konusu videoyu sosyal medyada yayımlayan birçok sağlıkçı, "YılmazÖzdilÖzürDile" etiketiyle Özdil'i özür dilemeye çağırdı. Özür dilemek bir erdemdir ancak söz konusu şahısta bu erdemi gösterecek YÜREK VAR MI onu bilemem...
Neyse bu olay başta sağlıkçılarımız olmak üzere yolu hastaneye düşen düşmeyen herkesi sinirlendirdi.
Pandemi süresi boyunca onca sıkıntılara göğüs geren, ailesinden, yuvasından, sevdiklerinden ayrı kalan kimsenin evinden çıkamadığı, çoluğu çocuğu ile sarılamadığı dönemde hastanelerde cansiperane hastalarla ilgilenen sağlıkçılarımızın böyle itham edilmesi kesinlikle kabul edilebilir bir şey değildir.
Savunduğu her ne fikir, düşünce olursa olsun şu zorlu süreçte büyük fedakârlıklar sergileyen sağlık çalışanlarımız için kimsenin böyle alaycı üslupla konuşmaya hakkı olmadığını ısrarla ifade ediyorum.
Bunu annesini bu virüsten kaybeden birisi olarak değil, eşi sağlıkçı olan birisi olarak hiç değil veya bir gazeteci olarak da değil, sadece insan olarak ifade ediyorum. Malum şahıs oturduğu yerden bunları görmeyebilir, yaşamamış da olabilir ancak bunların bilinmesi için yaşanmasına veya görülmesine gerek yok. Kafasını gömdüğü yerden dışarı çıkartıp baksa da duyabilir…
Ben şimdi ona Atatürk’ün hayatını yazdığı ve satışında dahi sansasyonelliğin bulunduğu "şov" ile alakalı söz söylemem, bu benim de işim değil zaten. Sonuçta satan memnun alan memnun ancak konu toplumumuzun hassas değeri olunca kimse kusura bakmayacak. Haddini bilecek.
***
Gelelim geçen hafta yaptığımız ziyaretlere…
İlk ziyaretimizi Konya İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük’e gerçekleştirdik. Nezaketi ve içtenliği ile güzel bir ortamda geçen ziyaretimizde İl Müdürümüz Büyük, Konya’nın mesleki eğitimde ülke düzeyinden çok önde olduğunu söylemesi ve bunu son üç yılda mesleki eğitimde üretim kapasitesinin yaklaşık üç katına çıktığı ifadesi ile tamamlaması bizleri mutlu etti. Hatta pandemi süreci ile başlayan meslek okullarındaki maske üretimi ile ilgili soruya müdür Büyük’ün verdiği cevap şaşırmama sebep oldu. Büyük'ün artık maskenin normal bir üretim olduğunu asıl önemli konunun maske üreten makinanın yapılıyor olduğunu söylemesi takdire şayan bir olay olarak hafızamda yer etti. Ayrıca mesleki eğitim okullarında yapılan üretimden elde edilen gelirin 2018’de 6,8 milyon lira iken bu miktarın salgın dönemine rağmen 2020’de 20 milyon liraya yükselmesi de olayın ciddiyetinin bir göstergesi olarak değerlendirilir bence...
Bir diğer ziyaretimiz ise İl Emniyet Müdürümüz Mustafa Aydın’a oldu. Konya’ya ilk geldiği zamanda toplantıda bir arada olduğumuz ve projelerini dinlediğimiz Emniyet Müdürümüzün o süreçten bu döneme kadar şehrin asayişi ve emniyetinin yanında bu anlamda yapılar ile alakalı önemli adımlar atıp uygulamaya geçirmiş olması büyük önem taşıdı. Hani çok kullanılan bir söz vardır “Bu şehre bir çivi çakandan da Allah razı olsun” diye, işte aynen bunu gerçekleştirmiş Sayın Müdür…
Pandemi nedeniyle çok fazla dışarıda bulunamayan ancak içeride de boş durmayıp projeleri geliştiren Sayın Müdür Aydın, İlçe Emniyet Müdürlüğü, karakol ve en can alıcısı olan İl Emniyet Müdürlüğü binasıyla alakalı önemli işleri belirli aşamalara getirmiş. Bu projeler tamamlandığında eminim Sayın Müdür Aydın’ın da ismi zikredilecektir. Çünkü bu projelerde emeği çok olan İl Emniyet Müdürümüzün Konya Emniyeti adına güzelliklere imza atıyor olması ve mücadele etmesi bizleri fazlasıyla heyecanlandırdı. Allah gücünüze güç katsın, hem sahada hem masada verdiğiniz emeklerde kolaylıklar versin. Çünkü güzel yapıların işlerin başarılması için "emek" gerekiyor ve bu emek de fazlasıyla sergileniyor..
Kalın sağlıcakla…