Öyley-mişsiniz ya
Öyley-mişsiniz ya- Fatih ARSLANPINAR- Yeni Meram Gazetesi
Kıymetli okurlarım, ülkemizde ve dünyada her gün her saat değişen farklı gündem çalışmalarına atıfta bulunmak adına bu hafta ki yazımı sizlerle buluşturuyorum.
Efendim geçirdiğimiz hafta boyunca, yakinen takip ettiğimiz, içinde bulunduğumuz gündemleri kısaca aktarmak isterim; Her zaman büyük üzüntü ile gördüğümüz “kadın cinayetleri”, bir yılı aşkın zamandır gündemimizden düşmeyen “Covid-19”, Türk silahlı kuvvetlerimizin bölgesel operasyonları, akşam haberlerinde her gündem bulunamadığında öne sürülen “yeşil sahalar”, ülkenin tabiri caiz ise psikolojisiyle oynayan “gündüz kuşağı programları”, Partilerin “genel kurulları”, TBMM torba yasa teklifleri ve kabulleri ,televizyon da yayınlanan akşam dizi kuşakları…
Sizlere bu gündem çalışmalarını aktarma sebeplerim şunlardır; bizler bu gündem çalışmalarını istesek de istemesek de yakinen takip etmek zorunda bırakılıyoruz. Sosyal medya platformlarında, yazılı ve görsel basında bize o gün ne gösterilmek isteniyorsa bizler o gün yalnızca o mesele ile alakadar oluyoruz. O gün bize gösterilmek istenen gündem her ne ise gün boyu yakamızı bırakmıyor.
Efendim, asıl söylemek istediğim mevzu ise; bizler çok çabuk aldanıyoruz, veyahut aldanmak istiyoruz. O gün gündem ne ise, kendimizi o gündem ile alakalı paylaşım yapma gerekliliğinde ve zorunluluğunda hissediyoruz. Bu mevzu o kadar çok yakamıza yapıştı ki, yapmadığımız taktirde toplumca dışlanmış hissediyor, kendimizi ötekileştiriyoruz. Dini günlerde paylaşım yapmadığımızda “dinsiz”, kadın cinayetleri ile alakalı paylaşım da bulunmadığımızda “faşist”, devlet erkanının yaptığı özel programları paylaşımda bulunmadığımızda “vatan haini” oluyoruz.
Elbette ki sosyal medyada yürütülen farkındalık hareketlerini kast etmiyorum. Lakin bu duyarlı gözükme çabalarını anlayamıyorum. Milletçe yaşadığımız duygulardan rant elde etme çabalarına karşı olduğumu belirtiyorum. Öyle ki kadın cinayetleri hakkında paylaşım yapanlar, evde kendi çocuklarına, kendi kadınlarına şiddette bulunuyorsa, öyle ki her dini günlerde paylaşım yapıp maniler sıralayanlar, dinden yoksun bir halde davranıyorsa, dinen yasaklı her şeyi yapıyorsa, öyle ki milli duygularımızı olumlu veyahut olumsuz bir şekilde kabardığı durumlarda kendi renk veya logolarını ön plana çıkartarak paylaşım yapan küçüğünden büyüğüne her türlü ticari organ bu yaptıklarından gocunmuyorsa, siz duyarlıy-mışsınız ya, siz dindar-mışsınız ya, siz vatanperver-mişsiniz ya, siz yurtsever-mişsiniz ya…
“Bu düzen böyle kurulmuş arkadaş, biz de düzene ayak uyduruyoruz” diyen kim varsa, yangına su taşıyan karınca misali, ben bu yangını söndürmek için yazıyorum, okuyorum, anlatıyorum. Kelebek Etkisini duymuşsunuzdur. Bir yapı içerisindeki küçük değişkenlerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurmasıdır. Bu düzeni değiştirmek isteyen birkaç genç, birkaç yalnız adam, birkaç iyi insan, bu düzendeki küçük bir değişken olarak bu düzeni elbet değiştirecektir. Biraz zaman, biraz sabır…