Ne söylense boş…

Geçtiğimiz hafta dolu dolu yaşadığımız ve perşembe günü kapanışı yapılan 5. İslami Oyunları'nın değerlendirmesini yapacaktım ancak hafta sonu peş peşe yaşanan kazalar ve yitirilen o kadar canın yüreğimizi yakması gündemimi değiştirdi.
Kazalar yaşantımızın bir parçası olarak hayatımızda yer alıyor hiç şüphesiz ancak yapılan uyarılar, kesilen cezalar, alınan önlemler derken kaza oranlarını en asgari seviyeye çekebiliyoruz. Ama bir de ne yaparsanız yapın kaderi değiştiremeyen kazalar oluyor. Bunların önüne geçmek de mümkün olmuyor.
Cumartesi günü yaşanan kazalarda işte böylesi kazalardı. Önlemle, uyarıyla veya ceza ile alakası olmayan ve tamamen kendiliğinden gelişen kazalar.
İlk acı haber memleketim olan Gaziantep’ten geldi. Bildiğiniz üzere kaza, Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu'nun Nizip bölümünde kaza yapan bir araca müdahale için güvenlik şeridinde bulunan ekibe ve araçlara, kaza yerinden 150 metre geride devrilen ve kayan yolcu otobüsünün çarpması şeklinde oluşmuştu. Kazada aralarında itfaiye erleri Mehmet Bozkurt (59), Mehmet Polat (57), Ahmet Polat (29), sağlık personeli Tuba Uzdilli, Abdullah Kütük, Halil Özden ile meslektaşlarımız İhlas Haber Ajansı (İHA) çalışanı Muhammed Abdulkadir Esen (25) ile Umut Yakup Tanrıöver'in de (26) bulunduğu 15 kişi hayatını kaybetmiş, 31 kişi de yaralanmıştı.
O yoldan çok kez geçmiş biri olarak yaşanan kazanın haberini almak yüreğime ayrı bir acı bıraktı. Vefat edenlerin yardım amacıyla durup kazada son nefesini vermesi de ayrı bir acı oldu. Can kurtarmak için sağlıkçılarımız, sıkışma ve yangın durumuna müdahale için giden itfaiyecilerimiz ve başka bir habere giderken kazayı görüp mesleğinden önce cana yardım etmek için duran meslektaşlarımız... Hepsinin ayrı bir değeri, ayrı bir hüznü ve acısı oluştu. Bunların yanında vefat eden vatandaşlarımız da acımıza acı kattı.
Rabbim vefat eden 15 cana rahmet etsin. Yaralılara acil şifalar versin. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Yakınlarına ve camiamıza başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Bu arada kaza sonrası hastaneye kaldırılan yaralılardan 16’sının taburcu edildiği, 5'i ağır 13 kişinin tedavilerinin sürdüğü bildirilirken vefat edenlerin memleketlerinde defnedildiği en son aldığımız haber oldu. Şimdi bu acıdan sonra birçok yorum yapıldı, kimi önlemden bahsetti kimi güvenlikten ancak ne söylenirse söylensin giden 15 hayat oldu. Kaderin en acı yüzü bu olsa gerek. Sağlıkçı, İtfaiyeci, basın mensubu, bu insanlar ilk kez kazaya gitmiyor, bu insanlar öyle bir durumda nerede, nasıl duracağını çok iyi biliyor ancak otobüsün kayarak gelip ortalığı biçeceğini kim bilebilirdi ki ?
Biz daha bu acıyı yaşarken akşam üzeri Mardin’den gelen görüntüler kanımı çekti adeta. Mardin'in Derik ilçesinde meydana gelen korkunç kazada, freni boşaldığı söylenen tır, başka bir kazaya yardım eden kalabalığın içine daldı. Feci kazada can pazarı yaşanırken, aralarında çocukların da bulunduğu 20 kişi hayatını kaybetti, 26 kişi de yaralandı. Görüntüleri ilk izlediğimde o kalabalığın neden orada olduğunu kestirememiş düğün veya başka bir etkinlik diye düşünmüştüm. Ancak olayın Gaziantep’tekine benzer olduğunu öğrenince şok oldum. İlçede akaryakıt istasyonu yakınında meydana gelen kazada freni boşalan tır önündeki 2 araca çarptıktan sonra takla atıyor. Haliyle kazayı gören olay yerine koşuyor, herkes can havliyle kazazedelere yardım için birbiriyle yarışırken lastiği patlayan ve freni tutmayan bir başka tır o kalabalığın arasına dalarak bu faciaya sebep oluyor. Bir polisimizin şehit olduğu 19 vatandaşın vefat ettiği kazada onlarca da yaralı hastanelerde tedavi altına alınıyor. Allah bu acı olayda da vefat edenlere rahmet yaralılara şifa ve ailelerine sabırlar versin. Rabbim böylesi acıları tekrar yaşatmasın. Amin.
Bir günde birbirine benzer iki büyük acı gerçekten bilinmedik, beklenmedik bir durum olunca kendimizi tekrar muhasebe etmemiz gerektiğini ortaya çıkardı. Her an her şey olabilir gerçeği ile atılacak adımların dahi dikkatli atılması gerektiği akıllardan çıkmamalı. Mardin’de o kadar kalabalık yol kenarında öyle durmalı mıydı tartışılır ancak bundan sonrası için bu resim akıllardan çıkmamalı. Bu hepimize bir ders olmalı…
Bu iki acı olay ve can kayıplarının yanı sıra Rize'nin Güneysu ilçesi Asmalıırmak köyünde tur otobüsünün devrilmesi sonucu çok sayıda kişinin yaralandığını da vurgulamakta da fayda var. Can kaybının olmaması tek teselli olurken 3'ü ağır 25 kişinin yaralandığı bu olayın da aynı güne denk gelmesi akılları durduracak bir tesadüf gibi geliyor.. O nedenle hayatın her anında dikkati olmak ve tedbiri elden bırakmamak gerekiyor.
Kalın sağlıcakla…