Namaz ritüel bir ibadet değil

Allah (cc) buyuruyor:
“(Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebut 29/45)
Namazı ritüel haline getirmeden hakkı ile eda edenler hayatlarının her anında Rabbe karşı olan sorumluluklarının farkına vararak hareket ederler. Namaz 24 saatlik zaman dilimi içerisinde aradan çıkarılacak değil eda edilecek bir ibadettir. Namaz kılarak Rablerine karşı kulluk vazifesini yerine getirenler İslam’ın yasakladığı; edepsizlik, hayasızlık ve kötülük olarak değerlendirilen tutum ve davranışları yapamaz. Namaz kötülüklere karşı koruyucu bir kalkandır. Namaz kıldığı halde İslam’ın emir ve yasaklarına muhalif tavır sergileyenler namazlarını sorgulamalıdır. Kişinin gayri İslami tavır sergilemesindeki kusur namazda değil namazı ritüel haline getiren kişinin anlayışındadır. Namazlarını böyle kılanlara da Rabbimizin uyarısı çok dikkat çekicidir.
“Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarının özünden uzaktırlar.” (Maun 105/4-5)
Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Büyük günah işlenmedikçe beş vakit namaz ve iki Cuma, aralarındaki günahlara kefarettir.” (M550 Müslim, Tahâret, 14)
“Zira şurası kesindir ki, iyilikler kötülükleri giderir. Yani her namaz bir hasenedir, beş vakit ise hasenattır. Hasenata devam edildikçe seyyiat, yani kötülükler silinir gider, işte bu muhakkaktır. Binaenaleyh beş vakit namaza devam edildikçe arada beşeriyet icabı işlenen bazı seyyiat da silinir gider. Beş vakit namaz, arada meydana gelebilecek küçük günahlara kefaret olur. Nitekim bir hadisi şerifte de varid olmuştur k i "Namazdan namaza kadar ikisi arasındakilere kefarettir, büyük günahlardan uzak durulduğu sürece". Ayrıca "Muhakkak ki, namaz, çirkin ve kötü şeylerden uzak tutar." (Ankebut, 29/45) buyurulduğundan, namaza devam edildikçe, genellikle namaz kılanda kötülüklere ve günahlara karşı nefret duygusu gelişir. Böylece namaz insanları büyük günahlardan da uzaklaştırmaya, şayet alıştığı şeyler varsa onda pişmanlık uyandırıp tevbeye de sebep olur.”  Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, C. 5 S.21

Câbir b. Abdullah"ın (ra) naklettiğine göre, Resûlullah (sav): “Cennetin anahtarı, namazdır…” (T4 Tirmizî, Tahâret, 1) buyurmuştur.
İbn Mes"ûd"dan (ra) rivayet edildiğine göre, bir adam Hz. Peygamber"e (sav), “Amellerin/İbadetlerin en faziletlisi hangisidir?” diye sordu. Peygamber Efendimiz, “Vaktinde kılınan namazdır…” buyurdu. (B7534 Buhârî, Tevhîd, 48)
Abdullah (b. Mes"ûd) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “(Kıyamet gününde) kulun ilk önce hesaba çekileceği şey, namazdır...” (N3996 Nesâî, Muhârebe, 2)
Önemine binaen Kur’ân-ı Kerîm’de de 99 yerde “namaz”dan bahsedilmiş, Peygamber Efendimiz de İslam beş şey üzere bina olmuş derken başta namaz ibadetini saymıştır.
“Müslüman namazını terk ettiği zaman, dinin gerektirdiği görevler, Allah’a ve kullara karşı haklardan yavaş yavaş yüz çevirmeye başlarlar. Çünkü namaz, bir Müslüman olarak kişinin üzerine farz olan bir vazifedir. Onun farziyetini bilip ikrar ettiği halde onu terk eder ise, artık ondan hiçbir zaman diğer bir hakka veya göreve uyması beklenemez. Aynı şekilde Allah’ın haram kıldığı bir işi, onu haram ve günahlardan bilip, büyük günahlardan olduğunu kabul ettiği halde işler ise, o kişiden hiçbir zaman, ahlaki sınırlara uymasını veya çirkin bir kötülüğü işlemekten çekinmesini beklemek mümkün olmaz.” (Mevdudi)
Namazı hakkı ile eda edenlerden olmak temenni ve duası ile…