Milli Eğitim Bakanlığı'ndan 'sorumluluk sınavı' açıklaması

Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Bilindiği üzere 2014-2015 ders yılı 12 Haziran 2015 tarihinde sona ermiş, öğrencilerin devam-devamsızlık ve başarı durumları Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği hükümlerine göre değerlendirilmiş, başarılı olanlar bir üst sınıfa geçmiş, son sınıfta başarılı olanlar ise mezun olmuşlardır. Ancak Bakanlığımıza ulaşan öğrenci ve veli taleplerinden, yükseköğretime devam etmeye hak kazanma durumundaki son sınıf öğrencilerinden bazılarının okul derslerinde gerekli başarıyı yakalayamadıkları; bazılarının ise derslerinde başarılı olmalarına rağmen özre bağlı devamsızlıktan dolayı başarısız duruma düştükleri anlaşılmaktadır. Bakanlığımıza ulaşan başvurulardan bu durumdaki öğrenciler ve veliler arasında bir tedirginlik yaşandığı görülmektedir" denildi. 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı ile sınırlı olmak üzere, tüm örgün ortaöğretim kurumlarının son sınıf öğrencileri ile ilgili olarak, "Sorumluluk sınavı Eylül ayının üçüncü haftası içerisinde yapılacaktır, bu sınavlar sonunda başarısız tek dersi kalan öğrenciler, valiliklerce Eylül ayı içerisinde belirlenecek bir başka tarihte yeni bir sınav hakkından daha yararlandırılacaktır. Bu durumdaki öğrencilerin yılsonu başarıları sınav sonuçlarına göre yeniden belirlenecektir. Ders kesim tarihi itibarıyla derslerinden başarılı olmalarına rağmen devamsızlık süresini aşan, bir yüksek öğretim kurumuna kayıt yaptırabilecek durumda olan son sınıf öğrencileri de devamlı öğrenciler gibi değerlendirileceklerdir. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın 01.07.2015 tarih ve 37104 sayılı yazısına göre 2015 ÖSYS’de herhangi bir yükseköğretim programını kazanan öğrencilerden bir ortaöğretim kurumundan geç mezun olanlar, durumlarını belgelendirmeleri halinde 6 Ekim 2015 tarihine kadar kazandıkları yükseköğretim programlarına hiçbir hak kaybı yaşamaksızın kayıt yaptırabileceklerdir. Sıralanan bu gerekçeler nedeniyle bir yükseköğretim kurumunu kazanma durumunda olan öğrencilerimizin tedirgin olmalarını gerektiren bir durum yoktur" ifadelerine yer verildi.