MERHAMETİN KAİNATA YANSIMASI- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
Kıymetli dostlar, kavramların içinin boşaltıldığı bir zaman diliminde, şefkati merhameti, çölde su arar gibi arar olduk.. Her gün akıllara zarar yaşanan olayların temeline baktığımızda şefkat ve merhamet yoksunluğunu görüyoruz. Peki nedir bu merhamet biraz inceleyelim istiyorum..
Merhamet kelimesinin kökü olan rahmet; sevgi ve şefkati de ifade etmektedir. Rahman ve Rahim olan Allah tüm varlıkları rahmetiyle yaratmıştır. Bu rahmet Rabbin her nimetine sinmiştir. İlahi bir lütuf olan rahmet, her şeyi kuşatmıştır. inanan inanmayan her kul bu rahmetten nasiplenir. Ve bu rahmetin yansıması ferahlatıcı bir rüzgâr, ısıtan bir güneş, müjdeleyici bir yağmur gibi bizlerin üzerindedir.. Fark edebilene..
Şimdi diyeceksiniz, madem herkes Allah'ın rahmetinden faydalanıyor. Neden bu kadar kötülükler yaşanıyor? Allah insanı yaratırken, içine nefis ve nefes üflemiştir. Nefes rahmani, nefis ise şeytanidir. Dolayısıyla insan hangisini beslerse o ortaya çıkacaktır. Nefesini besleyenler, Allah'a hakkıyla iman edip güvenenlerdir. Peki güven nedir?
Güven... Her zaman Allah'ın adaletine güvenmek. O yüce Yaratan'ın adaletinin asla şaşmayacağını bilmek. Sınırlı gücümüz ile intikam almak yerine sınırsız güce havale etmek. Allah'ı vekil tayin edip en güzel ve en adil olan karşılığı onun vermesini dilemek. Allah'a havale etmek. Hakkımızdan vazgeçmek değil, en adil olandan beklemek. Bu bekleyişin içine merhameti sığdırabilmek..
Ezilen dahi olsak ezmemek. Vicdan sahibi olabilmek. Bizler yeryüzündekilere merhamet edersek, semadakiler de bize merhamet eder, biliriz. Kötüler kısa vadede kazanıyor görünse bile iyiler uzun vadede mutlaka kazanacaktır..
Yaşadığımız pek çok kronik problemlerin sebebi merhamet eksikliğidir. Emeğe hürmet etmek yerine fesat karıştırdık. Giderek artan doğayı ve çevreyi koruma kanunlarına duyulan ihtiyacın temelinde de kaybettiğimiz merhametin eksikliği yatmaktadır. Yaratılmış her şeyin Allah’ın emaneti olduğunu unuttuk..
Hürmet ve merhameti hayatımızdan çıkarırsak kalanların ne önemi var ki.. Alper Gencer ne güzel demiş demiş: “Bütün kavramlar hızla kirleniyordu, birinciliği merhamete verdiler.”
Merhamet kalbine yer etmiş insanlar sadece insanlara değil, evrendeki her şeye nezaketle yaklaşır. Hayvandan bitkiye, yaratılmış her şeye merhametli davranır. Merhamet bizleri bir arada tutan iptir. Tespih taneleri misali merhamet ipi koptuğunda bizi bir arada tutan, bizi biz yapan her şey dağılıp gider.
Mevlevilikte çok güzel bir bakış açısı vardır. Onlara göre, her şeyin canı vardır, bu yüzden mevlevi saliki eline aldığı her şeyi örneğin; su içeceği vakit bardağı, tesbihini, yatacağı vakit ve kalktığı zaman yastığını, üstüne çekerken yorganını, giyer ve çıkarırken, hırkasının ve çamaşırını yakasını, sikkesinin kenarını, otururken veya kalkarken yeri öper ve bu tüm verilen nimetlere şükretmek anlamına gelir.
Kâinatın varoluşu merhamet üzerine inşa edilmiştir. Cenabı Hakk’ın bütün kâinatı kaplayan tecellisidir merhamet. Rabb’im bizleri şefkat ve merhamet timsali güzel kullarından eylesin..