DİĞER KATEGORİLER

KURTULUŞ SAVAŞI YILLARINDA ANADOLU’DA DÜĞÜN VE EVLİLİĞİ TEŞVİKLE İLGİLİ BELGE-1

KURTULUŞ SAVAŞI YILLARINDA ANADOLU’DA DÜĞÜN VE EVLİLİĞİ TEŞVİKLE İLGİLİ BELGE-1- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Birinci Dünya Savaşı sonrasında Kurtuluş savaşı yıllarında Anadolu köylerini içine düştükleri sıkıntıları ve bunları çözmeye yönelik hükümetin aldığı bir karar aşağıdaki belgede yer alıyor. Osmanlıcadan basit transkripsiyon metoduyla aynen aktarıyoruz:
Velime (düğün) ve hıtan (sünnet) cemiyetleri hakkında Dahiliye Nezaret-i Celilesi tarafından Makam-ı âliy-i fetvapenahiye varid olan tezkire suretidir:
Taraf-ı Âliy-i Cenab-ı Meşihatpenahiye
Maruz bende-i dîrîneleridir
Velime ve hıtan cemiyetleri vuku bulan sarfiyat ve israfatın men’i hakkında bazı evamir ve mutalaatı havi Şubat 336 tarihli ve 13 numaralı tezkire-i aliyye-i cenab-ı meşihatpenahileri piraye bahş idi tevkir oldu. Emir ve iş’ar-ı samiy-i fetvapenahileri vecih ile vilayat ve elviye-i gayri muhakaya tamimen tebliğat icrası tabii olup maa haza Hüdavandigar (Bursa) vilayetinde bazı köyleri ziyaret-i acizanem esnasında harb-i umumiynin tevlit ettiği mesaib cümlesinden olarak köylerde tenasülün suret-i külliyede sektedar olduğunu ve her karyede sinn-i izdivaca gelmiş hayli nişanlı delikanlılar ile genç kızlar bulunduğu halde köylere kadar teammüm eden bazı adat-ı muzırra sebebiyle düğün yapılamamakta bulunduğu hüzün ve esef ile müşahede ederek bu babta vilayet-i müşarun ileyha köylerince tatbik edilmek üzere köylüler ile bil-istişare ittihazını münasib ve musib gördüğüm ve bilumum vilayat ve elviye-i gayri mulhakaya gönderdiğim tahriratın bir sureti manzur âliy-i şeyhülislamileri olmak üzere leffen takdim kılınmış olmakla olbabta emr ü ferman hazret-i men lehülemrindir
7 Cemaziyel-ahire 1338/28 Şubat 1336 (m.28 Ocak 1920) Dahiliye Nazırı
Dahiliye Nezareti Celilesinden bil-umum vilayat ve elviye-i gayri mulhakaya gönderilen tahriratın suretidir
Pek tabii olduğu üzere köyleri mamur, köylüleri müreffeh ve mes’ud olmayan memleketlerin şehir ve kasabalarında görülebilecek asar-ı huzur ve umran, temelleri çürük bir binanın bazı aksamındaki müzeyyenat-ı zahire kabilindendir. Vatan, evlad-ı vatan, denince hatıra her şeyden evvel köyler, köylüler gelmeli, köyler olmazsa, aç, çıplak kalacağımızı, köylüler bulunmazsa vatanın en fedakar, en necib müdefilerinden mahrum kalacağını herkes ve ahel-husus biz, idare memurları hiç unutmamalıdır.
Ben şimdiye kadar Anadolu’da, Rumeli’de, Hicaz’da, Irak’ta, Suriye’de hasılı memleketimizin hemen her tarafında daima bu kanaatla ifay-ı memuriyet ve köylü hayatının bitmez, tükenmez meraretlerini almadan geldiği kadar tahfife gayret ettim.
Ruesa-ı memurin-i idare, yani müdir, kaimmakam mutasarrıf, vali, köylülelerle baba, oğul gibi görüşmek ve kendilerine hükümet memurlarının yalnız, vergi alır, kendilerinden başka türlü fıtratında bir mahluk değil, bilakis vazifelerinin en mühimi köylülerin esbab-ı huzur ve seadeti istikmale tealluk ettiğini fiilen göstermek, köylülerin hoşnutu ve emniyeti kazanmak her nev’i muvaffakiyat-ı idariyenin üssül-esası olduğuna kanaat etmelidirler.
Bu ihtilat pederane ve hasisaneden ne yolda ve en ziyade ne gibi hususat-ı muhimmede istifade edilebileceğini inşallah peyderpey tebliğ ve izah edeceğim. (DEVAMI YARIN)