DİĞER KATEGORİLER

KUR’AN-I KERİM’E UYALIM

KUR’AN-I KERİM’E UYALIM- Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Gerek Osmanlı ve gerekse cumhuriyet döneminde ülkemizde çok sayıda çeşitli dinlerden misyonerler, ajanlar olmuştur. Bunların bazısı görevleri sona erip ülkelerine döndüklerinde yaptıkları faaliyetleri anlatan hatıratlar yazarlar. Hatta bunlardan bazıları konferanslar bile verir. İşte böyle bir İngiliz Hristiyan-İslam’ı da iyi bilen- misyonerin hatıratında şu hususlar anlatılmaktadır: Sene 1905… İstanbul’a vardık. Bir ay cami ve mescitte, halk arasında Müslümanların dinine ve Kuran’a çok bağlı olduğunu gördük. Kur’an okumayı bilen hatta bilmeyenler dahi anlamını bilsinler veya bilmesinler Kuran’a çok saygı gösteriyorlardı. Benim gibi bu işlerle görevli dört, beş arkadaş halkı dinden ve Kuran’dan soğutmak için çeşitli yöntemler uyguladık. Olmadı, başaramadık. Hatta zor bir iş ama ülkedeki tüm Kuran’ları yakıp yok etmeyi bile düşündük. Sonuçta yapabilsek bile bununda bir işe yaramayacağını anladık. Zira birçok Kuran hafızı vardı. Bunların her biri oturup birer Kuran yazabilirdi. Çaresiz kaldık. Bu işin olamayacağını düşünüyorken bir arkadaş Kuran’a uyalım yaygarası çıkaracağız. Herkes Kuran’da ne var bunu bilmek isteyecek, ayetlere farklı anlam yükleyen çok sayıda meal ve tefsiri de piyasaya süreceğiz, o zaman her kafadan bir ses çıkacak, halkın da din konusunda kafası karışacak ve dinden soğuyacaklar dedi. Bu fikri beğendik ve yıllarca da Avrupa’dan mali destek alarak içerideki satın aldığımız ajanlarımız ile bu faaliyetleri yürüttük. Bu konuda Mısırlı İslam alimi Muhammed Abduh’un fikirlerinden de faydalandık. Başarılı da olduk, diyor. Özellikle de Cumhuriyet döneminde. Abduh, dinde reform yapmak isteyen, dinler arası diyalogu savunan, İslam’da Mutezile mezhebi gibi aklı önceleyen, tefsiri değil de meali ön planda tutan bir din adamı idi. Bu yönleri ile Ehl-i Sünnet alimleri tarafından da çok eleştirilen, Türk asıllı Mısır’da yaşamış bir kişidir.
Değerli okurlarım Cumhuriyette Müslümanları İslam’dan uzaklaştırma faaliyetlerine CHP’nin dine baskısı da eklenince ne kadar yıkıcı olduğunu tahmin ediyorsunuzdur. Günümüzde yabancıların özellikle de Vatikan’ın böylesi çalışmaları güya dernek ve vakıflar eli ile yapmakta olduğu bilinmektedir. Giderler de sanki legalmiş gibi bu kurumlar aracılığı ile karşılanmaktadır. 10-15 senedir piyasada türeyen profesör unvanlı birtakım İslam ilahiyatçılarının hadis ve sünneti dışlayarak, Kur’an bize yeter, demelerini hatırlayınca çarpık düşünce içinde olan bu kişilerden -bazısı art niyetli olmasa da- bazısının art niyetli olduklarını düşünüyorum. Bunlar da Kur’an ayetlerine kendince anlam verip yorumlamaktadırlar. Hatta birisi Kur’an Allah kelamı değil bu kitabı Hz. Muhammed yazmış, dedi. Birisi de Kuran ayeti akla aykırı ise ben akla uyarım, dedi. Böylesi sapık düşünceler içinde olan güya İslam ilahiyatçıları ile karşı karşıyayız. Bunlar İslam tarihi içinde öne çıkmış İslam alimlerini, onların görüşlerini de beğenmez, eleştirirler. Çok yazık… İlahiyatçı olmak için emek harcayan milletin evlatları kimlerin elinde…