DİĞER KATEGORİLER

KURAKLIK KAPIMIZDA

KURAKLIK KAPIMIZDA- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Eskimezlerin takvimi ile şu anda zemheri dönemindeyiz, karakış dönemindeyiz. Ancak hava şartlarına baktığımızda soğuk bir bahar başlangıcında gibiyiz. Takvimler değişti de diyemiyoruz. Belki yağışlar kesildi tabiri daha uygun düşecek gibi. Efendim, ülkemizin en az yağış alan bölgesi İç Anadolu Bölgesi. En az yağış alan ilimiz Konya’mız. Konya’mızda da en az yağış alan ilçe Karapınar ilçesi. Ancak görüntüye baktığımızda ülke genelinde bütün bölgeler İç Anadolu, bütün iller de Konya gibi oldu.

Bugün Karadeniz insanımız dahi yağışların yetersizliğinden şikâyet etmekte. Yılbaşında turistlerin uğrak yeri olan Uludağ’da kar yok. Konya’mızın Derbent ilçesinde yer alan Aladağ’da da kar yok maalesef. Her şey Rabbimin hikmetinde ancak biz insanların yapacağı, yerine getireceği yükümlülükler yok mu?

Geçenlerde bir saygıdeğer profesörümüz ilginç bir açıklamada bulundu. “Dişlerinizi fırçalarken suyu fazla kullanmayınız zira bu suyu çok arayacağız.” diye. Hele ki Konya Ovası’nın derinlerinden çektiğimiz su. Hani şu Konya gibi Türkiye’nin en az yağış alan bölgesi Konya’mızda pancar, mısır ve ayçiçeği ektiğimiz bölge.

Siyasi ve farklı nedenlerle belki de uygulanamayan tarım politikaları. Allah aşkına yılda en az 6 ila 8 sefer su isteyen bu bitkilerin yetişme yeri Konya mı olmalı? Ekonomik nedenlerle hoyratça kullandığımız yer altı suyu tükendiğinde durumumuz nice olacak? Bu çok su emen bitkileri yetiştirirken kullanılan su ile geleceğimizi öldürüyoruz. Yine yetiştirme esnasında verdiğimiz aşırı gübre ile de toprağı öldürüyoruz. Musibetleri de önemsemiyoruz. Niğde ve Aksaray yöresinde sıkça ekilen patates bitkisinden dolayı toprak iflas etmiş durumda. Cenaze namazı kılınacak yeni topraklara ihtiyaç var. Konya’yı seçtiler, Karatay’ı, Aksaray Eskil’i seçtiler. Çiftçilerimiz topraklarının Niğde gibi olacağının bilerek patates yetiştiriyor. Belki de evlatlarının geleceğini ipotek altına alıyorlar.

Kuraklığa gelecek olursak, Beyşehir Gölü çekiliyor. Allah korusun sonu Akşehir Gölü’ne Hotamış Gölü’ne benzemez inşallah. Tuz Gölü’müz, Van Gölü’müz çekilme döneminde. Nereye kadar devam edecek bakalım. Geçen yazılarımızda ifade etmiştik, Altınekin ilçesinin bazı mahallelerinde yer altı suyu bitmiş durumda.

Peki ne yapmalıyız? Büyük oranda dönüşüm yaptığımız vahşi sulamadan tamamen vazgeçmeliyiz. Yağmurlama ve bir sonraki damlama sulama sistemine tamamen geçmeliyiz. Galiba biz tarımsal sulama ile değil de içme suyumuz tehlikeli duruma geldiğinde suyun önemini anlayacağız. Bütün su alanlarımız SOS veriyor. Bağlarımız, göllerimiz, göletlerimiz ve pınarlarımız dahil. Durum onu gösteriyor ki site ve apartmanların bodrumlarına su depolama üniteleri kurulacak. Kışın toplanan yağmur ve kar suları yazın bahçe sulamalarında kullanılacak. Bizden kat be kat yağış alan Avrupa bu işi yapıyorsa, biz neye ve kime güvenip yapmıyoruz? Yine enerji darboğazını da düşünerek bu sitelerin tüm evlerin çatılarına güneş enerjisi kolektörleri kurmalıyız.

Bir zamanlar doğal gaz fiyatlarının ucuz olmasından dolayı sökülen güneş enerjisi su ısıtma sistemine belki de yeniden döneceğiz. Hamdolsun, en büyük enerji kaynaklarından biri de güneşimiz. Ülke olarak tez zamanda tarımda yeni politikalar geliştirmeliyiz. Hangi bölgeye ne ekilecek, hangi tarım ürünlerine hangi bölgelerde prim ve destekleme verilecek, acilen belirlenmesi lazım. İstanbul gibi, Ankara gibi metropol şehirlerin su kaynaklarında günlerle ifade edilen su miktarları varsa şapkamızı önümüze almanın vakti gelmedi mi? Memleketin kış turizminin yaşandığı bölgelerimizde yapay kar yağdırılmaya çalışılmıyor mu?

Tekrar etmekte fayda var. 1971- 1974 yılları arasında Konya’da yaşanan kuraklıkta -af buyurun- hayvanlarına saman bulmakta zorlanan çiftçi ve hayvancılar havza dışına yönelmediler mi? Geçenlerde açıklandı. 2040 yılında çok büyük bir kuraklık ve kıtlık yaşanacak diye. Rabbim bilir, o yıllarda bir çoğumuz yaşamayacak. Evlatlarımızın yaşayabileceği o yılları ipotek altına alma yetkimiz var mı?

Su hayattır. Lütfen israf etmeyelim.

Saygılarımızla.