DİĞER KATEGORİLER

Kur’an Nasıl Okunmalı

Kur’an Nasıl Okunmalı - Hüseyin TOPTAŞ- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6
Kur’an tefekkür ederek, düşünerek ağır ağır okunmalı sayfaları bir an önce bitireceğim diye hızlı bir okuma şeklinden uzak durulmalıdır. Kur’an okumaya zihin dünyamızın başka şeylerle meşgul olunmaması için önce Allaha sığınarak başlanmalıdır. “Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın” (Nahl 16/98) Duygusuz, düşüncesiz bir şekilde okuma işlemi sadece kelimeleri ve cümleleri gözün önünden geçirmek, dille tekrarlamaktan ibarettir. Halbuki Kur’an akla ve kalbe hitap eder. O halde Kur’an okurken akıl ve kalp uyanık tutulmalı, onu akıl ve kalp ile okumalıdır. Allah’ın neleri yasakladığı, neleri emrettiği, nelerden kaçındırıp neleri tavsiye ettiği tam bir duyarlılık içinde anlaşılmaya çalışılmalıdır. Muhammed İkbal Kur'an'ı nasıl okuduğunu şöyle anlatır: "Her gün sabah namazından sonra Kur'an okumaya karar vermiştim. Babam beni görür ve ne yaptığımı sorardı: 'Kur'an okuyorum' diye cevap verirdim. Tam üç sene bu suali sormuş, ben de aynı cevabı vermiştim. Bir gün dedim ki: 'Baba, bu soruların manası ne? Hep aynı şeyi soruyorsun, ben de cevap veriyorum, ertesi günü tekrar soruyorsun?' Bunun üzerine bana dedi ki: 'Oğlum demek istiyorum ki, Kur'an'ı sana inmişçesine okul' İşte o günden itibaren Kur'an'ı anlamaya ve ona tam yönelmeye başladım. “Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler, onu gereği gibi okurlar. İşte bunlar ona inanırlar. Onu inkâr edenlere gelince, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.” (Bakara 2/121) “Biz Kur’an’ı, insanlara dura dura okuyasın diye âyet âyet ayırdık ve onu peyderpey indirdik.” (İsra 17/106) “Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt. Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku.” (Müzemmil 73/2-4) Yani, çok hızlı okumayın, yavaş yavaş ve kelime kelime okuyun. Her bir ayet üzerinde durun ki zihninizde ilahi kelamın manası ve espirisi iyice yerleşsin ve muhtevası size tesir etsin. Kur’an’ı okumak sadece kelimeleri telaffuz etmek değildir. Onun üzerinde tefekkür etmek gerekir. Tertil, acele etmeden, dura dura, usulüne uygun ve anlayarak okumak demektir. Peygamber (sav), Kur’an’ın baştan sona çok kısa bir sürede hatmedilmesini uygun görmemiştir. “Mü’minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. O’nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler. Onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir. İşte onlar gerçekten mü’minlerdir. Onlara, Rableri katında yüksek mertebeler, bağışlanma ve cömertçe verilmiş rızık vardır.” (Enfal 8/2-4) Abdullah bin Mes’ud şöyle der: “Kur’an’ı kum saçar gibi saçmayın. Şiir okur gibi hızlı hızlı okuyup geçmeyin. Harikaları karşısında durun ve onunla kalpleri harekete geçirin. Sizden hiçbirinizin amacı surenin sonuna gelmek olmasın” (İbn Kesir, Tefsir 14/8163 den Kuran ve Hayat s. 99) Peygamber Efendimiz (sav) ibadetlerin feyz ve bereketinden yoksun olarak amel edenlerin görünüş itibari ile çok güzel ve imrenilecek şekilde hareket ettikleri halde ibadetlerin tesirinin kendilerine sirayet etmediğini şöyle haber vermektedir: “Sizin içinizde öyle zümreler türeyecektir ki, siz, onların namazlarının yanında kendi namazlarınızı, onların oruçlarının yanında kendi oruçlarınızı, onların iyi işleri yanında kendi salih amellerinizi küçük göreceksiniz. Onlar Kur’an da okuyacaklar. Fakat Kur’an (ın feyzi) onların hançerelerini geçmeyecek. Onlar, okun avdan (delip) çıktığı gibi dinden çıkacaklar” (Sahih-i Buhari Tecrid-i Sarih 11/247)