DİĞER KATEGORİLER

KUDÜS NEDEN GÜNDEMİMİZ OLMALI?

KUDÜS NEDEN GÜNDEMİMİZ OLMALI?- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi

İSLAM OYUNLARI 6

Muhteşem kent, Ey Kudüs!
Coşkun bir ırmak gibisin. Senden her haber aldığımda yüreğimi parçalıyorsun. Gideyim diyorum çiğneyeceklerse benim de çiğnesinler cesedimi...
Bu zulme zerre kadar İslam’la şereflenen kalpler yanar, hasret içinde ne duygular, ne ağlamalar diyor şair..

Müslümanım diyen herkesin gündeminde Kudüs olmalı. Kudüs’ü sofralarımızda, sohbetlerimizde, meclislerimizde ele almalıyız. Şu kadar sıkıntımızın arasında neden Kudüs, neden ele almalıyız diyebilirsiniz?

Çünkü Kudüs, ilk kıblemiz, ikinci mescidimiz ve üçüncü haremimiz Mescid-i Aksa’yı bağrında barındırmaktadır.

Çünkü Kudüs, İsra ve Miraç mucizelerinin gerçekleştiği beldedir. Peygamber Efendimiz (sav) Mescid-i Aksa’da bütün peygamberlere namaz kıldırmış ve Allah (c.c) nûn huzuruna buradan çıkmıştır.

Çünkü Kudüs, 400 yıl Osmanlı himayesinde kalmış ve bu döneme ait yüzlerce tarihi eseri içinde barındıran bir İslam şehridir. Bu eserlerin bir çoğu camii ve mescitlerden oluşmakta ve Kudüs’ün İslami kimliğini yansıtmaktadır. Bu eserlerin yok olması Kudüs’ün İslam kimliğinin yok olması demektir.

Çünkü Kudüs halkı her geçen gün işgalci İsrail devleti tarafından bilinçli bir şekilde yoksullaştırılmaktadır. (Kudüslü Müslümanların % 80’i yoksullukla mücadele etmektedir.)

Çünkü Kudüs’ün İslami kimliği yok edilerek Yahudileştirilmek istenmektedir.

Çünkü Kudüs’te her gün insan hakları ayaklar altına alınmaktadır. Dünyanın gözü önünde hemen her gün sokak ortasında yargısız infazlar yapılmaktadır.

Çünkü Kudüslü Müslümanlar İslam ümmetinin onuru olan Mescid-i Aksa’yı canları ve malları pahasına korumaktadır. Sırf Mescid-i Aksâ’ya yakın olduğu için oturdukları küçük ve bakımsız evlerine milyon dolarlık teklifler getiren Siyonistlere evlerini satmamakta ısrar etmektedirler.

Kudüs davasını sürekli gündemde tutan Hasan el Benna’yı unutmayalım. Hemen hemen her konuşmasında muhakkak Kudüs davasını gündeme getirirdi ve şöyle derdi: “Kardeşlerim! Siyonistler sadece bir dilden anlıyor. O da devrim, güç ve kandır. Üzerinde La ilahe illallah’ın söylendiği bütün topraklar vatanımızın bir parçasıdır. Onun hürmeti ve kutsiyeti uğrunda cihattan başka çare yoktur. Filistin’in, İslam toprakları olması, peygamberlerin beşiği olması ve Allah’ın mübarek kıldığı Mescid-i Aksa’nın içinde olması nedeniyle her Müslüman’ın vatanı ve davasıdır. Filistin halkı bizim kardeşimizdir. Kim Filistin’e yardım etmezse, Allah ve Resulüne yardım etmemiş olur. Kim de ona yardım eder ve desteklerse kuşkusuz Allah’a ve Resulüne yardım etmiş olur.”

Ayasofya “Allahü Ekber” nidalarıyla nasıl karanlıktan kurtulduysa, umarım senin de bu zulümden kurtuluşun yakındır.

Şair, “Değmesin mabedimin göğsüne na’mahrem eli” diyor ya hani, biz seni bir şehirden öte bir mabed bildik. Taşlı sokaklarında zulmün sürüklediği çocuklar koruyor seni biliyoruz. Yoksa altından yavaş yavaş oyan zihniyet şimdiye kadar çoktan yakıp yıkmıştı görüyoruz.

Zorlu bir kaderin içinde peygamberler şehrisin ey Kudüs! Senin farkına bilincine varıp, Filistinli bir çocuğun yüreğindeki o sahiplenmeyi o imanı nasip etsin Rabbim..