Köy enstitülü Elçi Hoca'yı da Rahmani Rahime gönderdik

Cumhuriyet tarihimizin yüz akı bir kuşak vardı. Köye hizmeti, köyün kendinden çıkaran bu kuşağa, Köy Enstitüleri ve Teknik Ziraat okulları diye adını koyup, kırsaldan kırsalın çocuklarına ulvi bir görev ve Köy Öğretmenliği-Ziraat Teknisyenliği unvanı ile köye hizmet götürme görevini verdiler. Bu kuşak ve camianın mesleki diplomasında 20 yıl köye hizmet mecburiyeti vardı. Bu kuşak eğitimci olduğu kadar zanaatkar, sağlık teknisyeni ve ziraat teknisyeni, duvarcı ustası, marangoz, hülasa tam bir mucit ve tam bir yaratıcı güç sahibi idi. Bu ulvi görevi, köye ve köylüye sımsıkı sarılan özelliği ile eğitirken, mucizeler yaratıyordu. Çok partili hayatımıza geçiş yıllarında malum siyaset, köye ve köylüye ışık saçan bu camiayı hedef seçip, Köy Enstitülerini kapatıp, bu akıl küpü aydın camia için ‘Bindiğimiz Eşeğin Bizden Akıllı Olması Gerekmez’ tanımlamasını yaptılar. Akören kırsalı çocuklarına ilkokul tahsili veren ve kendisine, seni milletvekili yapalım teklifini, ‘Ben öğretmenim bölgem çocuklarını yetiştirmeye devem edeceğim, onların içinden milletvekilleri ve diğer vatanperverler çıkacak, onlar bu ülkeye yüce değerler katıp hizmet edecekler’ diyen Mustafa Çetin’in talebeleriyiz. Hocamızın aziz ruhunun hatıralarından biriside bizim Süleyman Elçi idi. Bu mümtaz vatan evladı geçtiğimiz hafta 87 yaşında ebedi hayata ve Rahmani Rahime kavuştu. Süleyman Elçi gibi yetiştirdiği binlerce Akören çocuklarının içinden, Yargıtay-Danıştay başkanları, üniversite rektörleri. hava generalleri, en büyük maliyeciler ve daha neler neler devlet adamlarını yetiştirip bu ülkeye armağan etti. Onlardan bir tanesi henüz 17 yaşında idi. Ahmediye Köyü Öğretmeni olmuştu. 1946 Genel seçimlerinde, köyündeki seçim sandığına başkan yapmışlar, valiler ve kaymakamlarda hükümet adına seçimlerde görevliler. Oylama biter bizim öğretmen İdris Samancı seçim torbasını alıp ilçe Çumra’ya götürüp, kaymakama teslim eder. Kaymakam senin sandıkta sonuç ne oldu sorusuna tamamı Demokrat Parti’ye yanıtını verdiğinde ‘Ulen Allah belanı versin, seninin oyun nerede soruna muhatap olurken, efendim ben henüz 17 yaşındayım ve ben oy kullanmadım’ yanıtını verip aklanır. Bu kaymakam ki 1950 seçimlerinde Demokrat Parti’den milletvekili seçilip meclise gider. Elçi’ler ve Samancılar teker teker tükenip giderken, bir Köy Enstitüleri efsanesi kadir bilir insanlarımızın hafızalarında silinmemek üzere yerini aldı. Elçileri, Samancıları rahmetle anarken evlatlarımıza bu efsanevi varlığı tanıtma görevi startını bizler vereceğiz. Merhum Elçi’nin değerli eşi Rahime Elçi ile evlatları Ahmet, Necati, Fatma, Nuriye ve Mustafa’yı bu cemiyetin sevilen evlatları olarak yetiştirmiş, onları aydın ve medeni insanlar olarak aramızda bırakıp, ebedi hayata avdet etmiştir. Müşfik Anne, Elçi Hocanın başarılarına başarı katmadan ve evlatlarının yetişmesinde en büyük rolü oynayıp, mutluluğun doruğuna çıkmıştır. Elçi ailesinin torunlarına evlatlarına, Anne Rahime Hanımefendiye içtenlikle başsağlığı dileklerimizi sunar, Merhuma Cenabı Hak’tan rahmetler niyaz ederiz..